AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk kez “öngörülemez” gördüğünü söyleyen Akşener, yeni oluşumların oy havzası olarak da AK Parti’yi işaret etti, “Dolayısıyla matematiksel olarak yetmiyor Tayyip Bey’in seçilmesine” dedi.

Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, rasyonel yanı yüksek bir siyasetçi olarak gördüğü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yeni sistemin getirdiği pozisyon nedeniyle “ilk kez” öngörülemez bulduğunu söyledi. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakan Ali Babacan’ın öncülüğünü yaptığı yeni oluşumların oy havzasının AK Parti olacağını ifade eden Akşener, “Dolayısıyla matematiksel olarak yetmiyor Tayyip Bey’in seçilmesine” dedi. Akşener, Millet İttifakı içinde yaşanan tartışmalar içinse “Bizim için Kemal Bey’in açıklaması muteberdir” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin Meclis’teki grup toplantısının ardından aralarında Gazete Duvar’ın da bulunduğu bir grup gazetecinin gündeme dair sorularını yanıtladı.

Suriye’deki Barış Pınarı Harekatı ve sonrasında ABD ve Rusya ile temasları değerlendiren Akşener, “Türkiye’nin bir harekat yapması gerekiyordu, buna vatandaş da, muhalefet de, herkes destek verdi. Mehmetçik görevini yerine getirdi, masaya da oturuldu ama mutabakat metninde havada o kadar çok şey var ki! Onlar nasıl olacak? En önemlisi YPG’nin PKK’nın elindeki silahları kim teslim alacak? Pek çok şey havada” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektubunun savuşturulduğunu söyleyen Akşener, bunun vatandaşı rencide ettiğini ifade etti.

‘PARLAMENTER SİSTEME DESTEK ARTIYOR’
Değerler araştırması yaptırdıklarını anlatan Akşener bu araştırmalarda parlamenter sisteme desteğin arttığını gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:

 
“Vatandaş gördü, yürümüyor. Bir tek kişinin her şey hakkında karar vermesi… Hukukun üstünlüğünün algılanması yerlerde. Parlamenter sistemde öyle ya da böyle bir denetleme imkanı vardı. En azından kanun Meclis’ten geçmek zorundaydı. İktidarın gücü ne olursa olsun muhalefet partileriyle genel manada bir uzlaşma zemini aranırdı ve milletvekili kendini güçlü hissederdi. Şimdi milletvekilinin yani vatandaşın sorununu iletebileceği bir alan olmadığı için o da vatandaştan kaçıyor.”

‘ERDOĞAN’I ÖNGÖREMİYORUM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı izleyeceği politikalar açısından “ilk kez öngöremediğini” söyleyen Akşener, bunun nedenini şöyle açıkladı:

“Tayyip Bey’i ben hep rasyonel yanı yüksek bir siyasetçi olarak görmüşümdür yani gerçekçi bulurdum. Şu dönemde bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği bir pozisyonu var. O pozisyonun gereği öngörülebilir görmüyorum. Ama şu öngörüm var. Mümkünse 2023’e kadar götürmeye gayret ediyor. Ama ekonomi sebebiyle bunu götürebilecek mi götüremeyecek mi onu öngöremiyorum. Eskiden tanıdığım Erdoğan en azından bizim parti olarak ısrarla söylediğimiz iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüşün üzerinde arkadaşlarını çalıştırırdı. Yani kendisi açısından da bir faydaya yönelik bir iş bu.”

‘YENİ OLUŞUMLARIN OY HAVZASI AK PARTİ’
Akşener, AK Parti içinde etkin görevler yapmış siyasetçilerin yeni parti kurma hazırlıklarının siyasi süreci nasıl etkileyeceği sorusunu da şöyle yanıtladı:

 
“Ben kurulacak bu iki partinin Türkiye için kazanım olacağını düşündüm ve söyledim. Farklı seçeneklerin, farklı renklerin Türk siyasetinde olması faydalı çünkü çok kamplara bölünüldü. Kaç puan oy alırlarsa alsınlar AK Parti’den alırlar, MHP bünyesinde yer alan, AK Parti’den oraya gitmiş seçmenden alırlar. Nitekim, ölçümler de bunu gösteriyor. Daha kurulmadan şudur-budur demek doğru değil ama, oy aldıkları seçmen AK Parti havzası. Dolayısıyla matematiksel olarak yetmiyor Tayyip Bey’in seçimine.”

‘BİLDİĞİM BİR ŞEY VAR, ERDOĞAN SERT DAVRANIR’
İYİ Parti’nin kuruluş sürecinde yaşadıkları zorlukları anlatan Akşener, benzer sorunlarla yeni oluşumların da karşılaşabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bu arkadaşlarımıza, Sayın Babacan’a, Sayın Davutoğlu’na henüz çemkirmenin dışında bir şey yok. Bize fiili durumlar olmuştu. Şimdi onlarla ilgili nasıl bir tavır ve davranış alınacak bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var Sayın Erdoğan kesinlikle sert davranır ama partisinin içinde bu sert davranabilme imkanına sahip mi onu bilmiyorum. O alanı bilmiyoruz biz. Kim ne kadar dayanır. Çok zor bir süreç o. Dolayısıyla parti kurulduktan sonra o bir mücadele gerektiriyor, mücadeleyi verecektir muhtemelen arkadaşlar. Teşkilat kurmakta çok zorlanılıyor. Ben başkanlıktan ayrılmış pek çok ticaret, sanayi odası başkanlığı yapmış geçmişte tanığım bildiğim herkesi aradım. Kendileri değilse bile bir isim önermelerini istedim. Öneremediler, çünkü insanların çocukları işte, bu temel bir korku. Bizim kurulduğumuz zaman bu korkunun çok daha kesif yaşandığı bir dönemdi, dolayısıyla bize uygulananın ne kadarı uygulanabilecek, o güç var mı bunu ben bilmiyorum. Ama bir mücadele yapılacaktır diye düşünüyorum. Yani teşkilat kurma en zoru. Ben onun için il başkanlığını, ilçe başkanlığını almış, o görevi sürdürmüş en başındaki arkadaşlarıma bitmeyen bir teşekkür borçluyum. Çok kolay olmamıştı.”

‘HER İKİ PARTİNİN TÜRKİYE İÇİN FAYDALI OLACAĞINA İNANIYORUM’
Yeni partilerin AK Parti’den nasıl bir kopuşa yol açacağı merak konusu. İki oluşumun da kapalı bir kutu belirten Akşener, bazı eski il başkanları ile yola çıkan Davutoğlu’nun teşkilatlar konusunda biraz daha şansını yüksek gördüğünü söyledi. Akşener, “Oy başka bir şey sistemi kurmak başka bir şey” dedi.

Akşener, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeni oluşumlar içindeki pozisyonuyla ilgili soru üzerine ise, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “doğmamış çocuğa don biçmemek” sözünü hatırlatarak yanıt verdi.

Akşener, “Her şey çok hızlı değişiyor. Hep beraber Mehmetçiğin arkasında durduk, aynı gün meğerse Trump büyük hakaretler içeren mektup yazmış! Yani her dakika bir şey değişiyor Türkiye’de. Sayın Gül hakkında bir bilgi olmadan da konuşmak, sonuçta Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi. Dikkatli oluyoruz biz bu konuda. Ama samimiyetle her iki partinin de kurulmasının Türkiye için faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.

‘BİZİM İÇİN KEMAL BEY’İN AÇIKLAMASI MUTEBERDİR’
Akşener’e CHP ile kurdukları Millet İttifakı içinde karşılıklı eleştirel açıklamalar da soruldu. Akşener, “Bizim için Kemal Bey’in açıklaması muteberdir. Siyasi partilerde elbette demokrasiyi uygulamaya kalkıştığınız zaman farklı farklı görüşler olabilir. Ama genel başkandır Sayın Kılıçdaroğlu, onun yaptığı bir açıklama var, o beyan esastır. Arkadaşlarımız, CHP’nin içindeki arkadaşlar farklı farklı görüş beyan edebilirler ama partinin sistemi seçilerek gelen kurullar ve seçilerek gelen bir makam genel başkanlık. O makamlar sistemi belirler” dedi.

Akşener, “Bu sizin için de geçerli mi?” sorusuna “Tabii benim için de geçerli, hepimiz için” yanıtı verdi. Akşener İYİ Parti’den gelen eleştirel açıklamaları şöyle değerlendirdi:

“Bizde otur-kalk diye bir durum yok. Bildiğim kadarıyla CHP’de de yok. Emir komuta zinciri diye bir kavram yok. Hele bizde demokrasi pür uygulanıyor. Bakın bir kayyum tartışması için bir yazı ortaya konacak beş saat tartıştık. Örneğin geçtiğimiz yıl, bu yıl 30 Ağustos’ta Saray’a gidip gitmeme konusu. Yani genel başkan gitsin mi sorusu, Başkanlık Divanı’nda, Genel İdare Kurulu’nda, milletvekili grubunda fikir sorularak karar altına alınıyor. Türkiye çok sıkışık, böyle nefes alamayan bir ortamda bu örneklere ihtiyaç var. Eğer bu örnekler olmasa 31 Mart’taki, 23 Haziran’daki vatandaşın nefes alması sağlanamazdı.”

‘CHP’NİN YARGI PAKETİNİ DEĞERLENDİRİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sırbistan dönüşü uçakta, “Millet İttifakı’nın parçalanması lazım” sözleri için “Çok ayıp” diyen Akşener, CHP’nin yargıda reform teklifi ile ilgili de, “Arkadaşlarımız üzerinde çalıştı. Meclis grubunu da bilgilendirdikten sonra görüşlerimiz iletilecek” dedi.