TÜRKİYE nefesini tuttu, İstanbul seçimleriyle ilgili YSK’nın vereceği kararı bekliyor.
İptal mi çıkacak, yoksa seçimlerde önde olan CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na mazbatası mı verilecek henüz net değil. Yüzde 50 yüzde 50 ihtimalden söz ediliyor.
YSK kararı ya İskender’in kılıcı gibi düğümü çözecek, ya da düğüm üstüne düğüm atacak. CHP’deki beklenti, YSK’nın mazbatayı Ekrem İmamoğlu’na vermesi yönünde. AK Parti’de ise seçimlerin iptali beklentisi hâkim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya dönüşünde seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddialarının sorulması üzerine, “Tabii bunlar işe usulsüzlük noktasında şaibe getiriyor. Aslında samimi bir davranış olsa bu iptale götürür” demişti. Erdoğan, seçim sonuçlarının ele alındığı ve AK Parti’nin en yetkili karar organları olan MYK ve MKYK toplantılarında da “İstanbul seçimlerinin iptali gerekir” diye konuşuyor.
Erdoğan, MKYK toplantısında “11 milyona yakın seçmenin söz konusu olduğu bir şehirde, 30 binle başlayacak, süratle iş 13 bine kadar düşecek. Neyle? İtirazla. YSK’nın İstanbul’daki seçimleri iptal edeceğini umut ediyorum. Bu haliyle kalırsa vicdanlar rahat etmez. Seçimlerin yenilenmesi gerekir” diye konuşuyor. 31 Mart yerel seçimleri hakkında sunum yapan AK Parti genel başkan yardımcıları da İstanbul seçimlerinin “tam kanunsuzluk” ilkesi gereğince iptal edilmesini gerektiğini savunuyorlar.
Elbette ki son sözü YSK söyleyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “YSK verir kararı, isterse 1 oy olsun. Orası bu kararı verdiği zaman, ‘Eyvallah, başım gözüm üstüne’ dersin” demişti. YSK’dan çıkacak karar siyasette kartların yeniden karılmasına neden olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MYK ve MKYK toplantılarında seçim sonuçları ve yeni döneme ilişkin önemli mesajlar veriyor. Erdoğan, “Sandığın mesajını iyi okumamız lazım” diyor. Balkon konuşmasında da “Bu seçimlerde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımız yerlerdeki sonucun tek sebebini, milletimize kendimizi yeterince anlatamamış olmamız olarak görüyorum” demişti. Partinin yetkili kurullarında da “Kendimizi yeterince anlatamamışız, gönüllere yeterince girememişiz” diyor. “Hatayı millette değil, kendimizde aramalıyız” diye ilave ediyor.
DEĞİŞİM KIZILCAHAMAM KAMPINDAN SONRA
Parti yönetimine seçim sonuçlarını iyi analiz edecek raporlar hazırlamaları talimatını veriyor. MYK ve MKYK’da sunum yapan parti yönetimi, partiler arasındaki oy kaymaları, AK Parti’nin oyunun arttığı ve azaldığı yerleri esas alan bir rapor sunuyor. Oy kayıplarının sebeplerine girilmiyor. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise daha çok oy kayıplarının sebepleri üzerine odaklandığı anlaşılıyor. Erdoğan, “İhmali ya da hatası olanların bedelini ödemesi lazım”diyor. Bu sözler Erdoğan’ın parti yönetiminde ve teşkilatlarda değişikliğe gideceği şeklinde yorumlanıyor. Seçimlerden sonra AK Parti’de bir değişim beklentisi var. Ancak 26-27-28 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan Kızılcahamam kampından önce beklenmiyor. Erdoğan bir yandan da İstanbul seçimleriyle ilgili sürecin tamamlanmasını bekliyor. Bu arada önemli bir nokta: Cumhurbaşkanı Erdoğan MKYK toplantısında Bakanlar Kurulu’nun çalışmalarından memnuniyetini ifade ediyor. Kabineye güçlü bir destek veriyor. Erdoğan’ın bu tavrı, MKYK üyeleri arasında iki şekilde yorumlanıyor.
BAKANLAR KURULU’NA GÜÇLÜ DESTEK
Bir kısmı Erdoğan’ın bu sözlerden sonra kabineyi değiştirmeyeceğini söylüyor. Farklı düşünenler ise Erdoğan’ın beklentilere göre değil, zamanlamasını kendi yaptığı bir sürede hem kabine hem parti yönetiminde değişikliğe gideceği görüşünü savunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonuçları üzerinde yaptığı konuşmalarda, siyaset dili, tarzı, seçim kampanyası sırasındaki söylemler ile güvenlik-özgürlük dengesine ilişkin bir değerlendirmesine ulaşamadım. Belli ki Erdoğan bu noktalarda bir sorun görmüyor. Görünen o ki Erdoğan, tavrını ve tarzını sürdürecek. Erdoğan ayrıca partinin yetkili kurullarında cumhur ittifakının devam edeceği yönünde güçlü mesajlar veriyor. Sandıktan güçlü mesajların çıktığı bir seçimden sonra, Erdoğan’ın AK Parti’de yapacağı değişikliğin sınırlarını görmek açısından bunların önemli noktalar olduğunu düşünüyorum. İlk sinyaller, Erdoğan’ın kadrolarda değişikliğe gidip cumhur ittifakının ruhuna uygun politik çizgiyi koruyacağı yönünde