İYİ Parti lideri Meral Akşener, çalıştay salonundaki eleştiriler olmasa da seçimli olağanüstü kongreye gidecekti…

Hatta istifa kararına 3 gün önce verdiğini de söyleyebilirim…

Neden de çağımızda birçok olayın başlamasına neden olan bir Twitter mesajı…

“MADAM” KRİZİ

Olayın kahramanı da Akşener’in bizzat Bursa 3. sıradan aday gösterdiği Adnan İslamoğlu…

İslamoğlu, seçimi kaybettikten sonra Akşener’i eleştiren tweet atıyor ve aynen şu cümleyi kuruyor:

“Yola çıktık, yarı yolda bıraktın… madam, sen seçim kaybetmedin, sana olan inanma duygusunu yok ettin…”

Akşener çalıştayın yapıldığı Sandıklı’daki otel odasında akşam kurmaylarına tweeti okuyup sert tonla devam ediyor:

“Kültürümüzde ‘madam’ diye kime denir herkes bilir; genelev patronuna denir. Siz beni yalnız bıraktınız, bana bu hadsizliği yapana haddini bildirmediniz, hiçbiriniz cevabını vermediniz…”

Bu ve benzeri nedenlerle seçim kaybının sorumluluğunu alıp Genel Başkanlıktan istifa etmeye karar verdiğini bir gece önce kurmaylarına açıklıyor.

Kurmayları, İslamoğlu’nun “madam değil, madem demek istedim” diye açıklama yaptığını anımsatıyor.

Konuşmalar sonucu ortam sakinleşiyor.

Sabah çalıştayda seçimde yerini beğenmeyip aday olmayan Yusuf Halaçoğlu ile aday olamayan veya seçilemeyen bazı partililer “vefasızlık, yarı yolda bırakma, adam harcama” gibi kelimeler kullanarak Akşener’e eleştirilerini sıralıyor.

Halaçoğlu’nun konuşmasına sanki başka bir parti liderine hitap ediyormuş gibi, “Sayın Genel Başkan” diye başlaması ve üslubunu oldukça sert tutması bardağı taşırıyor.

Akşener, “sürekli bir bedel istendiği, borcunu bir türlü bitiremediğini” belirtip, konuyu yine “madam” hitabına getiriyor.

Bir gece önce kurmaylarına söylediği “Kültürümüzde madam kime denir bellidir” cümlesini yineliyor ve kürsüyü terk etmeden önce şunları söylüyor:

“Lider olarak teşkilatların başarısızlığının da ittifakın da milletvekili sıralamasındaki hatanın da sorumlusu benim, hepsini üstleniyorum ve istifa ediyorum…”

Partililer önünü kesip kararından vazgeçmesi gerektiğini söylerken, arbede çıkıyor ve eleştiren kişiler arasında yer alan eski Gençlik Kolları Başkanı Osman Ertürk de burnuna yumruk alıyor.

CHP GİBİ YAPMAYACAĞIM

Parti yöneticileri otomobiline binip ayrılmak üzere olan Akşener’i ikna edip tekrar salona getiriyor.

Akşener ikinci kez kürsüye çıkıp olağanüstü kurultay kararını şu cümleyle açıklıyor:

“Son günlerde bir siyasi partide yapıldığı gibi notere başvuru, imza bulma gibi yollara gitmeye gerek yok, olağanüstü seçimli kurultayı buradan ben ilan ediyorum…”

Parti Tüzüğü’nün 37. maddesi Genel Başkan’a bu hakkı veriyor.

Bu durumda İYİ Parti en geç Ağustos’un ikinci yarısında seçimli olağanüstü kongresini toplamak zorunda.

AK Parti’nin 18 Ağustos’ta Ankara’da yapacağı kongre de dikkate alınarak 26 Ağustos tarihinde olma ihtimalinden söz ediliyor.

AKŞENER İSTEDİĞİNİ YAPTI

Aslında Akşener de yerel seçim öncesi milletvekili olmaları ve istifa nedeniyle boşalan partide yenileme yapmakta kararlıydı.

Bazılarına göre buna giden süreci yönetti ve krizi bizzat tırmandırıp olağanüstü kurultaya gitmenin yolunu açtı.

Böylece kendi listesini kimseye muhtaç kalmadan yapma fırsatını yakaladı.

Akşener olağanüstü kongre kararını açıkladığı Twitter mesajında da aday olmayacağını açıkladı.

Mesajında da vurguladığı gibi Akşener kendisi aday olmayacak hatta başlangıçta aday gösterilmesine de sıcak bakmayıp, çıkabilecek adayları görecek.

Ancak, Ahat Andican, Musavvat Dervişoğlu, Koray Aydın, Aytun Çıray’ın da arasında bulunduğu ağır akil isimler Akşener’i tekrar aday göstermekte kararlı.

Partinin hiçbir devlet yardımını alamadığı bundan çok daha ağır dönemde, zorlukları aşmak için çaba gösterdiklerine dikkat çekiyor.

İlk girdiği seçimde yüzde 10 oy almış, 43 milletvekili çıkarmış Hazine yardımını hak etmiş partinin yerel seçime Akşener ile gitmeleri gerektiğine vurgu yapıyor.

Görünen o ki süreç de böyle işler…

Akşener seçimin hemen ardından Genel İdare Kurulu toplantısında da istifasını vermiş, akil isimlerin ısrarı üzerine devam kararı almıştı. Benzer süreç burada da çalışır, Akşener aday gösterilir ve yüksek oyla seçilir.

Böylece “Türkiye için yaşaması şart” dediği partisinde sürekli yük olanları da tasfiye olanağına kavuşur…