Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'de mevcut partilerden umut kesildiğini gördükleri için yeni parti kurma kararı aldıklarını belirterek, "Böyle bir baskı ortamında, böylesine özgürlüklerin sınırlandığı bir ortamda yeni bir siyasi hareket başlatmak ve bunca insanın adıyla soyadıyla, imzasıyla bu siyasi hareketin içinde yer alması ve çok daha fazla sayıda kişinin de yer alacak olması, aslında benim ve arkadaşlarım için ciddi bir risk. Ama biz her şeyi göze aldık, öyle başladık" dedi.
BDDK'nın manüplatif işlem yaptığı gerekçesiyle önce 3 bankaya işlem yasağı getirip, 3 gün sonra kaldırmasını, "akıl tutulması" diye nitelendiren Babacan, " Özellikle finans piyasaları, hem teknoloji açısından hem bilgi açısından, düzenleyenlerin çok daha önünde koşar, yasaklarla yönetemezsiniz. Ha yasaklarsınız, ülkeyi küçültürsünüz, o mümkün. Ama ülkeyi büyüterek, zenginleştirerek, topyekün refahı artırarak yönetmek istiyorsanız, Türkiye ekonomisi ve finans yapısının dışarı açık olması lazım. Dışarı açık bir piyasanın da rasyonel yönetilmesi lazım" uyarısında bulundu.
Kurucusu ve uzun yıllar bakanlık yaptığı Adalet ve Kalkınma Partisi'nden ayrılarak 2 ay önce de DEVA Partisi'ni kuran Ali Babacan, BBC Türkçe'ye konuştu. Babacan'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
"İktidar yozlaştırmaya başladı"
Kurucusu olduğunuz, uzun yıllar bakanlık yaptığınız AKP'den ayrılıp, neden yeni bir parti kurma kararı aldınız?
Öncelikle siyasete nasıl girdim, niye girdim bir kaç cümle söyleyelim. Biz ticaretle uğraşan bir aileyiz aslında. Türkiye'de 1997 yılında 28 Şubat süreci yaşandı, ardından da 2001'de malum o çok büyük ekonomik krizi yaşadık. Daha sonra siyasette sil baştan, ihtiyacı ortaya çıktı./Ayşe SayınBBC Türkçe, Ankara