DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Diyarbakır İl Başkanı Remzi Kaymak’ın hayatını kaybeden babasının taziyesine katılmak üzere kente geldi.

Babacan, taziye ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin çözüm sürecinin tartışıldığı bir dönemde Mersin’in Akdeniz ilçesinin DEM Partili Belediye Eş Başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile 4 belediye meclis üyesinin gözaltına alınmasını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine Babacan, belediyelere kayyım atanmasına karşı olduklarını söyledi.

DEVA Partisi olarak, kayyım uygulaması konusunda tutumlarının net olduğunu belirten Babacan, şöyle konuştu:

"Tabii ki her bir kayyum uygulamasının dosyası farklı farklı, dosyaların içeriğini bilemiyoruz. Ama bizim prensibimiz var. Biz diyoruz ki, bağımsız, tarafsız bir yargı kararı olmadıkça hiçbir belediye başkanı görevinden alınmamalı.

Seçilmiş bir belediye başkanı, halkın iradesini temsil eden bir belediye başkanı, atanmış bir kişinin imzasıyla görevden alınmamalı. Bağımsız, tarafsız bir yargı kararıyla diyelim ki bir görevden alınma uygulaması olsa dahi onun yerine seçilecek belediye başkanı mutlaka belediye meclisi içerisinden seçilmeli. Bizim bu konudaki duruşumuz çok net. Dosyaların içeriğinden bağımsız söylüyorum. Tabii ki belediye başkanları hatasız, kusursuz insanlar değildir. Hata yapabilirler, yanlışları olabilirler ama hatalı olup olmadıklarının kararını bağımsız tarafsız yargı versin diyoruz. Dolayısıyla kayyum uygulamasının bu şekliyle devamına kesinlikle karşıyız.”

"Sürecin nasıl yönetilmesiyle ilgili ilkelerimiz var"
Yeni süreçle ilgili soru üzerine Babacan, şunları söyledi:

“Evet, bir süreç işliyor.1 Ekim süreci dediğimiz yani Sayın Bahçeli'nin, Meclis’te DEM Parti yetkilileriyle el sıkışması ile başlayan bir süreç var. Bu süreçle ilgili bugüne kadar çok açıklamalar yaptık. İmralı ziyaretini yapan heyet, bu hafta içerisinde genel merkezimize geldi. Onlarla uzunca bir görüşme yaptık. Risk alanlarına işaret ettik. Olabilecek sıkıntılara işaret ettik. Sürecin nasıl yönetilmesiyle ilgili DEVA Partisi olarak ilkelerimiz var, bakışımız var. Biz bir ihtiyatlı iyimserlikle bu süreci izliyoruz.

Memleketimizin gerçekten kadim bir sorunudur. Bu sorunun çözülmesiyle alakalı yani çok küçük bir ihtimal bile olsa yüzde 5 bile ihtimal olsa biz o ihtimali destekleriz. Ama öte yandan da haklı sorularımız var. Yani bir yol haritası var mıdır bilmiyoruz. Bir görüşme trafiği var ama bunun arkasında gerçekten bir plan programı var mı, yol haritası var mı bilmiyoruz. Bu süreç samimi bir süreç midir? Bilmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sürecin neresinde durduğunu bugün itibarıyla henüz anlamış değiliz. Dolayısıyla bütün bu sorularımızın da cevabı ümit ederim ki en kısa zamanda verilir. Ama genel anlamda dediğim gibi ihtiyatlı bir iyimserlikle bu süreci izliyoruz.”

"Daha önce bunun bir örneği yok"
Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin Yeni Yol olarak belirlenen siyasi partinin kuruluşuyla ilgili soruyu yanıtlayan Babacan, kuruluş sürecini şöyle anlattı:

"Biz dün 3 partinin genel başkanı oturduk ve en son bu sürecin bu yeni yapılanların detayları konusunda da mutabakata vardık. Bugün kurucular kurulu bir araya geldi. Kuruluşla ilgili dilekçe İçişleri Bakanlığı’na teslim edildi. Yani tüzel kişilik böylece kurulmuş oldu. Genel Başkan Yardımcımız Anayasa Mahkemesi üyeliği de yapmış, hakka, hukuka adalete özeniyle de herkesin takdir ettiği bir isim Mümtaz Akıncı da bu yeni yapılanmanın genel başkanı oldu. Hayırlı olsun diyorum.

Bu yeni yapı bu aşamada Meclis çatısı altında 3 partinin çalışmalarının bir grup faaliyeti olarak yürümesini sağlayacak. Yani bugünkü ilk etapta yeni yapının amacı bu. Avrupa siyasetine baktığımızda, Avrupa parlamentosuna baktığımızda aslında farklı partilerin bir araya gelip, grup oluşturması mümkün. Pek çok Avrupa ülkesinin mümkün ama bizim mevzuatımız izin vermiyor. Dolayısıyla biz kendi mevzuatımıza uygun 3 partinin beraber bir grup oluşturması nasıl olabilir diye incelediğimizde yeni bir parti tüzel kişiliğinin oluşması ve bu tüzel kişilik altında milletvekillerimizin çalışmalarını sürdürmesinin mümkün olduğunu değerlendirdik ve bir yola çıktık."

"DEVA Partisi’nin, Saadet Partisi'nin, Gelecek Partisi’nin tüzel kişiliği duruyor"
Bundan sonraki süreçte bu üç partinin çalışmalarının daha yakın olacağını söyleyen Babacan, şöyle devam etti:

“DEVA Partisi’nin, Saadet Partisi'nin, Gelecek Partisi’nin tüzel kişiliği duruyor. Milletvekillerinin hepsi bu yeni grupta yer almayacak. Her partiden belli sayıda milletvekili, kendi partilerinin milletvekili olarak devam edecekler. Böylece her üç partide Meclis’te temsil edilen siyasi partiler listesinde de yerlerini koruyacaklar. Yani DEVA Partisi de Saadet Partisi de Gelecek Partisi de Meclis’te temsil edilen siyasi partiler listesinde yerlerini koruyacaklar. Grup çalışmalarını bu yeni yapı ortak içerisinde sürdürecekler.

Bu Türkiye'de siyasi tarihimizde bir ilk. Daha önce bunun bir örneği yok. Ama ilerleyen Türkiye'nin, demokrasisini ilerleten Türkiye'nin aynı Avrupa demokrasilerinde olduğu gibi yeni modellere ihtiyacı var. Dolayısıyla biz bu birlik beraberliğin partilerin işbirliği modellerinin gelişmesini istiyoruz, ilerlemesini istiyoruz. Özellikle 2017 Anayasa değişikliği yapıldıktan sonra siyasi partilerin birlik beraberlik içerisinde güç birliği içerisinde daha iyi neticeler alacağına inanıyoruz.”