Beyin hücrelerinin yıkımı sonucu meydana gelen nörolojik bir tablo olan Alzheimer, genellikle 65 yaş sonrasında görülüyor. “Kesin tedavisi yok” diye bilinen hastalığın erken teşhisi ve tedavisi için hız kesmeden çalışmalar yapılıyor. Peki ailesinde Alzheimer olan ya da olmayan kişiler bu hastalığa karşı ne gibi önlemler alabilir? İşte Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Topçular'ın önerileri:
BEYNİNİZİ SIK SIK UYARIN
Sözcü'den Nazan Doğaner Halıcı'nın haberine göre Zihinsel olarak aktif olmak çok önemlidir. Yeni bilgi öğrenmeyi sağlayabilecek aktiviteler yapılmalıdır. Bunlar, herkesin aklına gelen bulmaca çözme, yeni bir dil öğrenme veya yeni bir hobi edinme olabilir. Örneğin evde dikiş-nakış yapılıyorsa yeni bir figür yapmayı öğrenmek bile beyin için uyarıcı bir özelliğe sahiptir. Çünkü bu uyarım sırasında beyne salınan kimyasalların hem beyin için koruyucu hem de iyileştirici özelliği var. Bütün bunların yapılması beyni uyarmaktır. Yeni bir şarkı öğrenmek, yeni bir enstrümanı öğrenmek iyi gelecektir. Hatta İskandinav ülkelerinde yapılan çalışmaya göre, dans etmek hem fiziksel hem de zihinsel bir aktivite olduğu için en etkili yöntemlerden biridir.
ÇEŞİTLİ BESLENİN
Beslenmenizde şekeri ve unu sınırlayın, trans yağlardan uzaklaşın, kalori tüketiminizi azaltıp bitki bazlı besinlere yoğunlaşın, kırmızı et ve hayvansal yağlara sınır getirin, Genel beyin sağlığını korumak için Akdeniz tipi beslenmek son derece önemlidir. Beslenme şekliniz meyveden ve sebzeden zengin, beyaz et ağırlıklı olmalı. Akdeniz tipi diyet son derece önemlidir.
Sosyal ortamlarda sadece ceviz, Hindistan cevizi yenmeli gibi bilgiler yansıtılmaktadır. Bunlar dışında farklı meyve ve sebzelerden beslenmek önemlidir. Tek bir meyvenin, tek bir sebzenin tüketilmesi tamamen kurtarıcı ya da koruyucu değildir. Mühim olan çeşitli beslenmektir.
Çünkü her yediğimiz meyveden ve sebzeden farklı vitamin ve mineraller alınır. Zengin bir yelpaze ile beslenmek, böylece çeşitli besinlerden faydalanmak gerekir. Eğer diyabet hastalığı gibi bir engel yoksa meyve tüketimini biraz daha artırmak gerekiyor. Günlük tüketilen meyve miktarına oranla, Alzheimer hastalığı riski de belirli oranda düşüyor.
BU VİTAMİNLERİ ALMAYI İHMAL ETMEYİN
Alzheimer hastalarında B12 eksikliğine çok sık rastlanıyor. B12 ve folik asit eksikliği plazma homosisteinini yükseltiyor ve bu durumun nöral hücreler için toksik etki gösteriyor. Makul ölçülerde kırmızı et, yumurta, uskumru, ton balığı, süt ve süt ürünleri gibi gıdalar doğal B12 kaynaklarıdır. Son zamanlarda D vitamini eksikliğinin de bilişsel fonksiyonları olumsuz etkilediğine yönelik çalışmalar var. En iyi kaynak olan güneşten günde en az 20 dakika faydalanmak şart. Beyin sağlığı için avokado, fıstık, badem, ıspanak, kuşkonmaz, kırmızı biber gibi gıdalarda bulunan E vitamini de beslenme planına dahil edilmelidir. Aksi durumda hekim kontrolünde doğru takviye kullanımı büyük önem taşımaktadır.
TANSİYONUNUZU VE ŞEKERİNİZİ KONTROL ALTINDA TUTUN
Kalp için iyi olan beyin için de iyidir. Bu yüzden kalp sağlığına dikkat etmek şarttır. Tansiyon, kolesterol ve şeker değerlerinde problem varsa tedavi edilmelidir.
FAZLA KİLOLARDAN KURTULUN
Kilonun ideal tutulması gereklidir. Özellikle erişkin yaşlarda obezite varsa Alzheimer riski artar. Kilo verilirse bu risk azalmış olur. Fiziksel aktivite son derece önemlidir. Günlük en az yarım saatlik yürüyüş mutlaka yapılmalıdır.
İŞİTME SORUNUNUZU ÇÖZÜN
Son dönemlerdeki önemli detaylardan biri de işitme sağlığıdır. Sadece işitme problemi varsa bu durum tek başına Alzheimer riskini yüzde 10 artırır. Beyne gelen bazı uyarılar vardır. Bunlar; görsel olarak olan uyarılar ve işitilenler. İşitme ile ilgili problem olunca otomatik olarak beyin nöronları büyük oranda azalmış olur. Beyin uyarı ile çalışır ve uyarı azaldığında otomatik olarak beyin performansı da düşmüş olur. Aynı durum görme sağlığı için de geçerlidir. Göz sağlığındaki sorun günlük hayatta fark edilen bir durumdur. Fakat işitme sağlığı biraz daha ihmal ediliyor. Ancak işitme sağlığı, beyin sağlığı için son derece önemlidir. işitme problemi ortadan kaldırılırsa, yüzde 10'luk artış da ortadan kaldırılmış olur.
İYİ UYUYUN
Kaliteli uyku beyni tazeler. Uyku düzeninizden asla taviz vermeyin. Günde en az 7-8 saat uyuyun.
Ne zaman şüphe edilmeli?
Alzheimer'da görülen ilk belirtiler, 65 yaş sonrasındaki hastalarda; unutkanlık, isim hatırlamada zorluk, bir eşyayı koyduğu yeri unutmak, aynı şeyi tekrar tekrar anlatmak, sorduğunu bir daha sormak gibi durumların olmasıdır. Hastalık ilerledikçe diğer beyin fonksiyonları da etkilenmeye başlıyor. Burada kast edilen örneğin; konuşurken veya yazarken kelime bulmada, söylenenleri anlamada, sokağa çıkıldığında yolu bulmada, okuduğunu algılamada zorluk, dil işlevlerindeki bozukluklar ya da görsel, mekânsal denilen görüleni algılamada bozukluktur. Öte yandan unutkanlığın tek sebebi Alzheimer değildir. Fakat en önemli sebebi denilebilir. Unutkanlığın birçok farklı sebebi var. Bunlar; uykusuzluk, uzun süre açlık, zihinsel yorgunluk, depresyon gibi sebeplerdir. Özellikle 65 yaş sonrası ilerleyici bir unutkanlık varsa mutlaka ilk akla gelmesi gereken Alzheimer hastalığıdır.
Ailenizde varsa…
50 yaş üstündeyseniz ve ailenizde Alzheimer riski varsa hareketli bir yaşam tarzınız olsun, sağlıklı beslenin, zihninizi aktif tutun. Mutlaka muayene olun ve tarama yaptırın. Eğer şüpheli bir bulgu olursa, Amiloid PET ile beyin incelemesi yaptırıldığında amiloid birikimi saptanırsa, hastalık biyolojik olarak başlıyor demektir. Bu durumda bir an önce müdahale yapmak gerekir. Müdahale edildiğinde yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir.
Genetik midir?
Türkiye'de yapılan çalışmalarda 65 yaş sonrası için risk yüzde 4'tür. Ailede Alzheimer varsa bu risk artar ve yüzde 8' e kadar çıkar. Ailede olması direkt sizde de olacağı anlamına gelmez. Tüm hastaların yüzde 5'i kadarının Alzheimer nedeni ailevidir.