Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Deniz Gürel’in sorularını yanıtlayan Ankara Valisi Vasip Şahin, kentte salgın sürecinin yönetimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Sağlık altyapısından denetim ekiplerine, uygulanan cezalardan alınan tedbirlere kadar birçok konuyu değerlendiren Vali Şahin vatandaşlara önemli uyarılar yaptı. İşte Vali Şahin’in açıklamaları.
İSTEMEDİĞİMİZ BİR YÜKSELME TRENDİNE GİRDİK
Ankara’da salgının ilk başladığı dönemle gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ankara salgının ilk dönemlerinde kurallara gerçekten çok ciddi bir uyum gösterdi. Sokağa çıkma kısıtlamaları, iş yerlerinin faaliyetlerine ara vermesi gibi birçok tedbirle Ankara, o dönemi az hasarla atlattı, başarılı bir süreç geçirdi. Ama normalleşme ile birlikte hem yaz tatili hem de insanların o süreç içerisinde erteledikleri düğün, nişan ve diğer sosyal faaliyetlerin bir araya gelmesiyle Ankara’da maalesef istemediğimiz bir yükselme trendine girdik. Bunu Sayın Bakan’ınımız da (Sağlık Bakanı Fahrettin Koca) hükümet yetkililerimiz de zaman zaman açıklıyorlar. Bu süreç hepimizin sorumluluğunda. Valilik, sağlık teşkilatı, hastanelerimiz ve diğer kurumlarımızın yanı sıra vatandaşlarımızın, esnafımızın, bu işle ilgili sorumluluk taşıyan tüm tarafların biraz daha dikkat etmesi gerekiyor. Görünen tablo bize bunu zorunlu kıldırıyor.
EN SAĞLIKLI RAKAMLARI SAĞLIK BAKANLIĞI TUTUYOR
Başkent’te rakamlarla ilgili de zaman zaman spekülasyonlar oluyor. Farklı açıklamalar yapılıyor? Bunlar için ne diyorsunuz?
En sağlıklı rakamları Sağlık Bakanlığı’mız tutuyor. Hastanın teşhisi yapıldığı andan itibaren bütün sistem içerisinde online olarak takip ediliyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki rakamlarına güvenmek durumundayız. Başka spekülasyonlara, vatandaşı tedirgin edici başka yorumlara girmeye gerek yok.
BÜTÜN B, C, D PLANLARI ZATEN VAR
Bu süreçte kentin sağlık altyapısı ne durumda? Yeni ilave tedbirler gerekli oluyor mu?
Ankara’nın sağlık altyapısıyla ilgili endişe edecek bir durum yok. Bugünkü mevcut kapasitenin aşımı bile olsa yatak kapasitemiz olsun, yoğun bakım kapasitemiz olsun yeni sağlık altyapısı oluşturma imkânımız var. Bütün B, C, D planları sağlık teşkilatımızda zaten var. Vatandaşımızın bu konuda tedirgin olmasına gerek yok. Ama bunu hep vurgulamaya çalışıyorum. Altyapımız yeterli, ilacımız var, doktorlarımız, sağlık personelimiz gayretle çalışıyor diyerek biz eğer gevşersek, tedbirlere riayetsizlik yaparsak sırf yoğunluktan kaynaklı hizmet alma noktasında sıkıntı çekeceğimizi düşünmeliyiz. Kendimizi ve sevdiklerimizi düşünerek, bu sıkıntıyı çekebileceğimizi düşünerek tedbirli olmalıyız. Biraz zaman geçince rehavete kapılmamak gerekiyor. Uzmanlar ve Bilim Kurulu’muz da uyarıyor, bu konuda rehavet en büyük zafiyettir, risktir.
VATANDAŞ RİAYET ETMEZSE İLERİ TEDBİRLER ALMAYA MECBURSUNUZ
Merak edilen konulardan birisi de yeni ilave tedbirlerin alınıp alınmayacağı ile ilgili. Kent özelinde yeni tedbirler olacak mı?
Öncelik vatandaşımızın, toplumun sağlığı. Bunu riske atacak her türlü kaynağı bizim başında kurutmamız, tedbir almamız lazım. Bu kademeli olarak bugüne kadar yapıldı. İnşallah bundan sonra ihtiyaç olmaz. Rakamlar tekrar geriye gitmeye başlarsa, mevcut tedbirlerimizi de kaldırmaya başlarız. Ama vatandaşın bu konuda yeterince riayeti olmazsa daha ileri tedbirler almaya mecbursunuz. İnşallah ona ihtiyaç olmaz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın son kabine toplantısındaki açıklamaları üzerine İçişleri ve Sağlık bakanlıkları tarafından alınan ek tedbirler oldu. Mahalle, sokak düğünlerini iki saatle sınırlamıştık ve yemek ikramını kaldırmıştık. Şimdi bu bütün düğünlere geldi. Yemek ikramı yok, düğünler bir saatle sınırlı. Ankara’nın da içinde olduğu 14 ilde nişan, kına gecesi gibi etkinlikler tamamen yasaklandı.
4 BİN 380 KİŞİLİK MAHALLE DENETİM EKİBİ
Kentte sıkı da bir denetim var? Mahalle denetim ekipleri yeni oluşturuldu. Bu alanda çalışmalar nasıl gidiyor?
Biz yöntem olarak cezalandırmayı değil uyarı, ikaz, bilinçlendirme faaliyetini önceliyoruz. Salgın tedbirlerine uyup uyulmadığını denetleyen, il ve ilçe salgın komisyonlarının altında çalışan mahalle denetim ekiplerimiz, 25 ilçede kaymakamlarımızın koordinesinde kuruldu. Şu anda mahalle denetim ekipleri sayımız bin 52. Burada görev alan 4 bin 380 kişi var. Bu ekiplerde kamu ve kolluk görevlileri olduğu gibi muhtar ve o civardaki diğer gönüllüler de çalışabiliyor. Ama ağırlık olarak kolluk personelimiz, imamımız, öğretmenimiz, muhtarlarımız görev alıyor. Bu ekiplerimiz daha yeni kuruldu, bugüne kadar 217 kişiye 440 bin 820 TL ceza yazdılar. Burada ilk yaptığımız ceza yazmak değil. İlk seferde arkadaşlar bir bilinç ve farkındalık oluşması için ikaz ediyorlar, eğitici birtakım bilgiler veriyorlar. Ama ikinci ve üçüncüden sonra eğer ihlal devam ediyorsa para cezası uygulamaya başlıyoruz.
Bir de filyasyon ekipleri var. Onların işleyiş süreci nasıl?
Fiyasyon ekibi bir pozitif vaka tespit edildikten sonra onun temaslı olduğu kişileri tespit etme ve onları izolasyona alma faaliyeti yürütüyor. Şu anda bin 128 personelimiz, 350 ekibimiz var. Yaklaşık 360 araç bu ekiplere tahsis edildi. Bir de evde izolasyona alınan pozitif vakalar başta olmak üzere hastalara sağlık hizmeti vermek üzere de 78 ekibimiz var. Doğrudan doktorlarımız da var bu ekiplerde. Dışarı çıkıp hastaneye gidip gelirken hem kendileri açısından hem de gidiş gelişte temas edebileceği kişiler açısından risk oluşmaması için hastalara evlerinde sağlık hizmeti veriyoruz. Ağır pozitif vaka olursa hastanede tedavi ediliyor ama hiç semptom göstermeyen veya çok hafif semptomlar gösterenler evlerinde hem izolasyona tabi tutuluyor hem de evlerinde tedavi ediliyorlar.
Pazar, market gibi toplu alanların denetimleri nasıl yürütülüyor?
Pazar, market, iş yeri, toplu taşıma araçları, piknik yerleri, düğünler gibi daha önceden yapageldiğimiz bir denetim faaliyetimiz de var. Son 15 gün içerisinde arkadaşlarımız 105 bin 430 pazar yeri, piknik gibi farklı yerleri denetlemişler. Burada da 2 bin 4 iş yeri ya da faaliyet alanına 642 bin 341 TL ceza uygulanmış. Bu süreçte vefa destek ekipleri de çok ciddi gayretler sarf ettiler. Sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu, 65 yaş ve üstü vatandaşların çıkamadığı dönemlerde 7 bin 600 kişiye kadar ulaştık. Bir iletişim hattı oluşturduk. Pandemi boyunca bugüne kadar 404 bin 357 talep bize ulaştı. 404 bin 357 talebin 388 bin 580’i karşılandı. 15 binlik kısım ise bilgi almayla ilgiliydi.
EN ÇOK MESAFE VE MASKE İHLALİ OLUYOR
En çok ihlaller hangi kurallarda oluyor?
En çok mesafe ve maske ihlali oluyor. Temizliğe riayet ediliyor, maskede de iyiyiz ama bu iyilik yeterince iyi değil. İnsanlar genelde maskeli gezmeye çalışıyorlar ama belki yaz mevsimi belki sürecin biraz uzun sürmesinin getirdiği rehavet, insanları bu konuda daha az dikkate sevk etmiş durumda. Bunlar da hastalığın yayılma kaynağını oluşturuyor. Sosyal mesafe konusunda da dikkatli davranıyoruz ancak bir takım sosyal alışkanlıklarımız, geleneklerimiz bu dönemde bize biraz engel gibi oluyor. Bunları unutmayalım ama bu ara terk edelim. İnşallah sağlıklı bir dönemde birbirimizle sosyalleşmeye devam edelim.
OKULLARDA TEDBİRLERİ ALMIŞ DURUMDAYIZ
Pazartesi günü okullar önce uzaktan eğitimle açılacak, eğer yeni bir karar alınmazsa 21 Eylül itibarıyla da yüz yüze eğitime geçilecek. Bu süreçle ilgili okullarda hazırlıklar neler?
Milli Eğitim Bakanlığı’mızın aldığı, alacağı kararlara uyacağız. Okulları hazırlama ve diğer hazırlıklar yapma konusunda da verilen talimatlar ve program çerçevesinde hazırlıkları yaptık, yapıyoruz. Yeni tedbirler almamız gerekirse onları da almaya devam edeceğiz. Okulların açılması halinde ne tür tedbirler alınması gerekiyorsa onları almış durumdayız.
TEK SİLAHIMIZ ALMAMIZ GEREKEN TEDBİRLER
Son olarak içinden geçtiğimiz bu olağanüstü dönemde Ankaralılara çağrınız ve uyarınız neler olur?
Bütün dünyayı etkileyen bir salgın, biz de bununla mücadele ediyoruz. Yenemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız bir sorun değil olmamalı. Hem moralimizi hem motivasyonumuzu en üst seviyede tutmak ve salgınla mücadelede öncelikle alınması gereken şahsi tedbirlerle, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ‘Tamam, TMM’ diye formüle ettiği temizlik, maske, mesafe kurallarının bilincinde olmak durumundayız. Bunlara uyulduğu takdirde önü çok rahat alınabilecek bir salgın. Sayın Sağlık Bakanı’mızın da dediği gibi; hiçbir salgın tedavi edilerek yok edilmemiş şimdiye kadar. Ancak alınacak tedbirlerle veya bulunacak aşısıyla bu mümkün olacak. Aşı olmadığına göre elimizdeki tek silahımız almamız gereken tedbirler. Bunların yüzde 90’ınından fazlası şahsi sorumluluğa düşüyor. Kendimiz bizzat tedbirleri almak durumundayız. Onun ötesinde tedavi kurumları, bu işle görevli personel zaten canla başla çalışıyor. Salgınla mücadelede ne yapacaksak kendimiz yapacağız. Öncelikle kendi sağlığımızı ve sevdiklerimizin sağlığını düşüneceğiz ama hiç bilmediğimiz tanımadığımız insanlara hastalığı bulaştırarak onların sıkıntı çekmelerine, zaman zaman Allah korusun ölüme kadar giden bir vebali de almamak adına çok dikkatli davranmamız lazım. Mümkün mertebe ihtiyacımız olmadıkça kalabalıklara karışmamalıyız. Bilim Kurulu’muz ve hekimlerimiz sürekli açıklamalar yapıyorlar, vatandaşı aydınlatmaya çalışıyorlar. Ne olur onlara kulak verelim. O tedbirlere, yöntemlere harfiyen riayet edelim.