Geçen yıl kurdaki yükseliş ve artan maliyetler nedeniyle birçok araba markası, banttan indirdikleri araçlarının fiyatlarını neredeyse her ay güncelleyerek zamlı olarak piyasaya sundu. Markaların zam mesaisi yeni yılda da devam etti ve çoğu marka 2023’te sattığı araçların fiyatlarında güncelleme yaptı. Arka arkaya gelen bu zamlar sadece sıfır arabaları değil ikinci el araçları da kapsadı. Bir yandan otomobil fiyatları artarken bir yandan da araç parçaları ve tamir ücretleri de bu zamlardan etkilendi. Bu durum araç sahiplerinin oto sanayiye gitme alışkanlıklarını da değiştirdi.
‘FRENİ KOPANA KADAR GİDİYOR NE YAPSIN?’
Gazete Duvar'dan Ogün Akkaya'nın haberine göre Ankara’da çok sayıda tamirhanenin bulunduğu İskitler Oto Sanayi Sitesi’nde uzun yıllardır araç tamiri ve bakımı yapan Özcan Bey’e göre otomobillerden sonra parça fiyatlarının ücreti de arttı. Bu durumu parçaların yurt dışından gelmesine ve yüksek kura bağlayan Özcan Bey, aracını tamire getiren kişilerin sayısında da azalma olduğunu söyledi. “Her şeye zam geldi. Tamir fiyatını duyan müşteri dükkândan kaçıyor” diyen Özcan Bey sektörde yaşanan ekonomik sorunları ve müşterilerle yaşadıkları diyalogları şu şekilde anlattı:
“Yeri geliyor satmamız gerekenin altında fiyat veriyoruz ama dükkândan geri çıkıyorlar. İş yok güç yok. Müşterilere alt fiyattan tamir yaptığımızı söylüyoruz ama yine de pazarlık yapıyorlar. Başka dükkanlarda fiyatlar ya 50 TL yükseliyor ya da azalıyor. Parça fiyatları, benzin, mazot fiyatları artmadan önce herkesin işi iyiydi. Bu kalemler artınca otomatik olarak parça fiyatları da arttı. Böyle olunca alt fiyattan da veremiyorsun. Müşteriler dükkâna gelince pazarlık yapıyor ama benzin alırken yapmıyor. İnsanların parası yok araçlarını tamir etmeye. Fren kopana kadar gidiyor ne yapsın? İnsanlar kirasını ödeyemiyor ki sıra araçlarını tamir etmeye gelsin.”
.
‘BEŞ LİRA İÇİN DÜKKÂNDAN ÇIKAN DA VAR’
Aynı sanayi sitesi içerisinde araç lastiği satışı yapan Gazanfer Bey’e göre sıfır lastik satışları sezonun altında kalsa da büyük sıkıntı yaratmadı. Geçen sene sattıkları ürünün fiyatına yüzde yüz zam geldiğini söyleyen Gazanfer Bey, dükkâna gelen müşterilerin sıfır araç lastiği yerine ikinci el lastiğe yöneldiğini şu sözlerle anlattı:
“İkinci elde yapılan al-satlar lastik sektörünü çok etkilemiyor. Önemli olan sıfır araçlar. Bizim sektörümüz için sıfır araç satışı lazım. İnsanların düşük ücretlere alabileceği araç kalmadı. Dört kış lastiğini 5 bin 500 liradan satıyoruz. Sıfır araç lastiği alamayıp, ikinci el lastik satın alan çok kişi var. İnsanlar pazarlık yapmaya geliyor ama fiyatları duyunca dükkândan geri çıkıyor. Beş lira için dükkândan çıkan da var, fiyat sormadan alışveriş yapan da. Havalar soğumaya başladığı için kış lastiği çok önemli. Ancak ikinci el lastiğe pek güvenemiyoruz. İnsanlar artık sıfır lastiğin fiyatını bile sormuyor. Çok kötü bir sezon geçirmedik ama yeterince hareket yok. Ekonomi öyle bir hale geldi ki artık elimizde ürün kalması kötü bir şey değil. İnsanlar artık elindeki malları satamadığında ‘Fırsat’ diyor.”
.
‘İNSANLAR ARAÇLARINDAKİ SORUNU ANLATMADAN ÖNCE FİYAT ALMAK İÇİN DÜKKAN DÜKKAN GEZİYOR’
Ankara’nın bir diğer büyük tamirhanelerinin olduğu Ostim Oto Sanayi’nde araç tamiriyle uğraşan Volkan Bey’e göre ise eskiye göre işler yavaşladı. Zamlardan önce dükkânın önünde araç kuyruğu olduğunu söyleyen Volkan Bey, "Aracın çalışmasını engelleyen bir sorun olmadığı sürece insanlar oto sanayine gelmeyi erteliyor" diye konuştu. Yurt dışından gelen otomobil parçalarında kura bağlı olarak zam yapmak zorunda kaldıklarını anlatan Volkan Bey bu durumun aracını tamire getirenleri de etkilediği belirterek şunları kaydetti:
“İnsanlar artık araç muayenesi gününe kadar bir şekilde araçlarını kullanmaya devam ediyorlar. ‘Araç çalıştığı sürece sıkıntı yok’ diye düşünüyorlar. Ama küçük gibi görünen bir sorun zaman geçtikçe aracın tamamını etkiliyor. İnsanlar araçlarındaki sorunu anlatmadan önce fiyat almak için dükkân dükkân geziyor. Fiyatları duyan geri çıkıyor. İndirimi de bir noktaya kadar yapıyorsun. Yurt dışından gelen parçaları satın almak kur yüzünden zorlaşıyor. Kimse kârını hesaplamadan işe başlamıyor. İnsanlar nasıl geçim derdiyle uğraşıyorsa, biz de dükkânın kirası, çalışanların maaşları için bir şekilde paramızı çıkarmaya çalışıyoruz.”