Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,6086
EURO
36,2873
IMKB
9.660,000
ALTIN
2.925,480
 
Hava Durumu ANKARA
-5 / 2 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Aykut Kocaman: "2011'de Herkesi Yendik"
Aykut Kocaman:  2011 de Herkesi Yendik
 
Türk futbolunun önemli teknik direktörlerinden Aykut Kocaman, NTV ekranlarında yayımlanan "Kırılma Anı" programına konuk oldu.
 
25.4.2022 - 00:36

Türk futbolunun önemli teknik direktörlerinden Aykut Kocaman, NTV ekranlarında yayımlanan "Kırılma Anı" programına konuk oldu. Programda Emek Ege'nin sorularını yanıtlayan Kocaman, önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Kocaman'ın açıklamalarından satırbaşları:

"OLAĞANÜSTÜ OYUNCULAR GELDİ"

"Antrenörlük serüveninde pek kolay bir dönüş olacağı gözükmüyordu. Halisane duygularımı düşüncelerimi söylüyorum. Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ile birlikte 2003 sonrası başka bir seviyeye çıkmıştı. Hem kulübü fiziki varlıklarıyla ve aynı zamanda mali durumuyla diğer tarafından takım yönüyle de. Son derece yüksekten uçuyordu, Türkiye standartlarının çok üzerindeydi. Daha fazla yabancı ağırlıklı antrenör seçimleri vardı. Daum, Zico, Aragones gibi... Daha da önemlisi oyuncu seçimlerinde de farklı bir seviyedeydi Fenerbahçe. Gelemeyeceği düşünülen pek çok oyuncuyu getirdi. Ortega olağanüstü bir oyuncuydu. Arjantin'in ikinci Maradona'sıydı. 25-26'lı yaşlarda buraya getirdi. Alex, Roberto Carlos, Nicolas Anelka... Fenerbahçe farklı bir yerdeydi."

"2011'DE BELİNE VURULDU"

"Burası Türkiye'ymiş, unutmuşuz. İşler iyi gidince birileri çelme takmaya hazırlanır, aşağı çekilir. Nihayetinde de çekildi zaten. 1-1.5 milyar dolarlık bütçeye doğru giderken bir anda 2011'de beline vuruldu. Her şey berbat edildi. Türk futbolu çökertildi. O günlerden bugünlere geldik."

SPORTİF DİREKTÖRLÜK KONUSU

"Planlamamda sportif direktörlük yoktu. Teknik direktörlüğün arkasında profesyonel yöneticilik kısmına doğru kulüplerin geçmesi gerekiyordu. Olabilirdi. Bu biraz da başkanla benim aramdaki geçmişe dayanan ilişkiye bağlı olarak, ihtiyaç olması hasebi, Fenerbahçe'ye dönüş tarafı biraz daha ağır bastı. Kariyer planlamasının dışına taştı. Yaşayarak öğrenirim diyordum. Sportif direktörlük tarafına geçtim."

"ÖYLE BİR YIKIM İSTEMEZDİM"

"Daum'la ilgili bir karar verildi ve gönderildi. Kulübün üstünde muazzam bir yıkım var. Yine son hafta şampiyonluk kaçırıldı. Uzatma dakikalarında altıpasın içerisinden 3 pozisyon kaçtı. Normalde atarlar onları. O goller olsaydı, Daum gönderilmeyecekti ve hiç böyle bir şey olmayacaktı. Trabzonspor maçında o gün, galibiyeti ve şampiyonluğu, sportif direktör olarak kalmayı tercih ederdim. Öyle bir yıkımın olmasını istemezdim."

"BÜTÜN RAKİPLERİ YENDİK, HEPSİNİ"

"10 yıl sorumlu olarak çalıştım Türkiye liglerinde. Çeşitli takımlarla inişler, çıkışlar, krizler, insanlar, adam göndermeler, almalar, bir sürü şey. 1 yıl sportif direktör olarak çalıştım Fenerbahçe'de. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüplerde insanlara daha değerli bir görev verilemez. 1 sene sportif direktör olarak durdum, baktım, ne olduğunu anlamaya çalıştım. Hiç istemediğim halde teknik direktör oldum. İlk 6 ay sudan çıkmış balığa dönüyorsun. Genç antrenörlerin sorunlarını 3 aşağı 5 yukarı biliyorum. Oldum dedikleri anda bu seviyeye geldikleri anda rüzgarın beklemediğin yerlerden geldiğini görüyorsun. Bu kulüplere uyum sağlayana, kontrolü alana kadar olan süreç zor. İlk 5-6 ay gerçekten kabus gibiydi. Kabus gibiydi. Çok sıkıntılı bir dönemdi. Devre arası kampı ve kupadaki Yeni Malatyaspor maçı vardı. Buzlu sahaydı, mağlup olduk. Her şeyin üstüne tuz biber ekti. Berbat hale geldi her şey. Ayrılma zamanı gelmişti aslında. Başkanın bu konuda her teknik direktörle sezonu bitirme gayreti önemli bir şeydir. Kişisel olarak bırakma eğilimim yüksekti. Başkan izin vermedi. Ne kadar üstüne çamur atılmaya çalışılırsa çalışılsın, 2010/11 şampiyonluğu 88/89 şampiyonluğu kadar değerli, kuvvetli bir dönüş olarak gözüktü Fenerbahçeliler için. Bütün rakiplerimizi yendik, bütün rakiplerimizi. Aslında bütün derken sadece sahadakileri değil, yaşananlara bakınca bütün rakiplerimizi yenmeyi başarmışız."

"ÇALIŞMA VE GELİŞMEYE İNANIRIM"

"Trabzonspor kuvvetli bir takımdı. İkinci yarının ikinci maçı Trabzonspor'laydı. Kaliteli oyunculardan kurulu bir gruptu. Uyumsuzluk vardı. Büyük ihtimalle benle oyuncular arasında da bir uyumsuzluk vardı. Herkes şapkasını önüne koydu, doğru düşünmeye başlayınca ekip olduk. Ekip haline gelmek önemliydi. Ben çalışma ve gelişmeye inanırım. Bazen değişim anı gelince atlamamak lazım ama önce bir gelişme! Kimde ne var, ne kadar gelişilebilir ona bakarım."

"O KADRO HERKESİ YENDİ"

"Hep söylerim, uyumlu bir grubu bir araya getirmelisiniz. 10 tane oyuncuyu biraraya getirmek yerine, birbirini yükselten bir grup kurmak önemli. Bu uzun sürer. Bazense taşlar siz çok çabalamadan yerine oturur ama bu rastlantısal bir durumdur. Planlı bir şey haline getirmek istiyorsanız zaman alır. Uyumlu hale gelince Fenerbahçe'nin o kadrosunun yenemeyeceği takım yoktu. Herkesi yendi zaten."

"SKORU BİLİYORLARMIŞ!"

"2010/11'de sezonuyla ilgili tek bir sahne söyleyecek olursam, Gaziantep maçındaki sahnedir. Stoch'un direkten dönen topunu Andre Santos'un tamamladığı bir sahne. Bir de Bucaspor maçı vardı. İlk defa liderliği o maçta alacaktık diye hatırlıyorum. Bazı polis müdürleri oturmuşlar, o maçın skorunu biliyorlarmış falan filan. Böyle büyük cümleler kurdular. 3-1 mağluptuk o maçta. Niang cezalıydı. Güiza'yı ilk defa kadroya aldık. Kadroda yoktu. Zorunda kaldık. 3-1 geriye düştük. Kontrol yeteneğimiz de düştü oyunda. Rakip sahada oynuyoruz ama güçlü bir görüntü yoktu. Bir vuruş oldu, rahmetli Ediz'di galiba, dirseğine çarptı. Hakem Bünyamin Gezer'di herhalde. Penaltıyı verdi, 3-2 oldu. Oradan sonra bir hareketlenme oldu. Tam ben acaba ne yapabiliriz diye düşündüm ki o zaman Özer'e ısın dedim. Bir an döndüm, Güiza'yı gördüm. Artık 3-3'tü. Özer'e ihtiyaç yoktu. Skor yapabilecek biri aradım. Güiza o an aklıma geldi. Polis müdürleri belki bunu da biliyorlardı. Özer'le mi, Güiza ile mi göz göze geleceğimi de biliyorlardı. Tanrının lütfu herhalde. Tek dokunuşla gol attı Güiza. Skoru bilinen maçlardan bir tanesiymiş o!"



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Cüneyt Çakır’a Antalya’da Büyük Destek

Fenerbahçe’den Zehir Zemberek Açıklama

Abdullah Avcı: Şölene Hazırlanıyoruz
»  Göztepe Küme Düştü
»  Trabzonspor'un Şampiyonluğuna '1' Kaldı
»  Fenerbahçe Rize'de Gol Oldu yağdı 6-0
»  Maç Yayın İhalesinde Düğüm Çözüldü!
»  Flaş..Cüneyt Çakır Geri Döndü
»  Okan Buruk'tan Galatasaray'a Mesaj
»  Sivasspor Kupada Final Yolunda
»  Abdullah Avcı: Mutlu Sona Az Kaldı
»  Trabzon Çifte Kupa Yolunda 1-0
»  Kasımpaşa Adana'ya Gol Yağdırdı4-0
»  Kartal Giresun'da Tekledi 0-0
»  Konyaspor'un İkincilik İnadı 4-1
»  İsmai Kartal:Rol Yapamam,Yalan Konuşamam
»  Fenerbahçe Göztepe'ye Acımadı 2-0
»  Kayserispor 1-1 Çaykur Rizespor
»  Abdullah Avcı: Kaybettiğimiz Bir Şey Yok
»  Trabzon'a Volkan Demirel Çelmesi 1-1
»  Trabzonspor 400 Gündür Kaybetmiyor
»  Lewandowski'nin Yeni Takımı Belli Oldu
»  "Taraftarımız Artık Bize Güveniyor"
»  Yeni Malatyaspor, Süper Lig'e Veda Etti!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.