Elazığ Sivrice merkezli 6,6 büyüklüğündeki depremde, Mustafa Paşa Mahallesi'nde ailesi ile birlikte yıkılan binanın enkazı altında kalan ve UMKE ekibinden bir kadın görevli ile telefonla konuşan Azize Çelik, yaklaşık 17 saat sonra kurtarıldı. Çelik, hastanede tedaviye alınırken, kendisi ile telefonda görüşüp, ailesi ile hayata sarılmalarını sağlayan Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Emine Kuştepe ise kameralar tarafından da görüntülenen o anları anlattı.
Adıyaman UMKE ekibinde yer alan Acil Tıp Teknisyeni Emine Kuştepe, Elazığ'daki depremde göçük altında kalan 'Azize' ile yaptığı telefon görüşmesi ile hem onun hem de ailesinin hayata sarılmasını sağladı. Azize Çelik, bu görüşmeden yaklaşık 4 saat sonra kurtarılırken, Emine Kuştepe de bunun sevincini yaşadı.
Ağabeyi telefonu uzattı
Emine Kuştepe, depremin olduğu akşam Elazığ ekiplerinden aldıkları ihbar üzerine 16 kişilik bir ekiple bölgeye geldiklerini belirterek, "Dün geceden bu yana alanda bekliyorduk. Bu sabahki ekip olarak olay yerine gittik. Oraya gittiğimde Azize Hanım'ın ağabeyi ile telefon görüşmesi vardı. Ağabeyi telefonu bana uzattı, 'ablamla siz konuşur musunuz' dedi. Telefonu elime aldığımda Azize Hanım ile empati kurmaya çalıştım. Çünkü Azize Hanım'ın iki çocuğu, eşi ve yan tarafta iletişim kuramadığı sadece Kürtçe anlayan yaşlı bir teyze vardı. Ona sakin olmasını söyledim ve özellikle annelik duygularının biraz daha öne çıkmasını istedim. Her anne güçlüdür, işte doğumda nasıl burundan nefes alıp ağızdan sakin sakin verdiysen hepsine o şekilde söyle, ekrana bakıp şarj düzeyini görebiliyor mu, aşağıda bilinci açık mı onları anlamaya çalıştım. Hem Azize Hanım'ın durumunu kontrol ederek hem de yanındaki yaralarımızın ne halde olduğunu merak ettiğim için biraz daha onun Glaskow'unu (şuur durumu) yüksekte tutmaya çalışarak aşağıdaki hastalardan bilgi almaya çalıştım" dedi.
"Eşi çıkartıldı"
Azize Çelik ile yaklaşık 1 saate yakın, kesik kesik görüşmeleri olduğunu söyleyen Kuştepe,
"Biz olay yerinden ayrıldığımızda öğleden sonraya tekabül ediyordu, aynı esnada Azize Hanım'ın eşi aşağıdan çıkartıldı. Çok gergindi. 'Eşim var, çocuklarım var onları istiyorum' dedi. Eşinin Azize mi olduğunu sorunca beni yakın hissetti, tanıdığımı düşündü. Kendinden biri olarak gördü. Ondan sonra daha sakin bir şekilde sırt tahtasına yatıp, diğer çocuğunun çıkmasına engel olmadı. O bizim için çok büyük bir avantaj oldu" dedi.
"Abla gitme ne olur burada kal"
Emine Kuştepe, daha sonra Azize'nin çocuklarıyla diyaloğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Oğlu Muhammed'in eli aşağıda, sütunun altında kaldığı için 2-3 defa girmek zorunda kaldım. Çocuğa da 'Ben anneni tanıyorum, annenin arkadaşıyım, korkma annen gibiyim' dedim. Çocuk 'Annem orada, koridordan ters gidersen ulaşacaksın' dedi. 'Azize burada mısın' dediğimde, o çocuk, 'Gitme abla, ne olur benimle beraber beton blokların yanında kal' dedi. 3 defa sırf çocuk biraz daha morali yüksek olsun diye yanına girip çıktım. Çok şükür hepsinden olumlu haberler aldık. Azize Hanım da ailesi de yaşıyorlar. Ben olay yerinden ayrıldıktan sonra çok şükür Azize Hanım ve Muhammed'in çıktığını duydum. Çok mutlu oldum."
"Empati kuralım"
Bunun sadece Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğü ya da Adıyaman UMKE'nin değil, AFAD, itfaiye, tüm birimlerin çabası olduğunu ifade eden Emine Kuştepe, "Empati kuralım. Çünkü o sarsıntıda ben de Adıyaman'daydım ve ardımda çocuğumu, ailemi, herkesi bırakarak geldim. Biz 16 kişi hiçbir şey gözetmeksizin yola çıktık, bugün buradaysak yarın bizim orada da olabilir düşüncesi ile bütün sağlıkçılara ve özellikle bütün vatandaşların ilk yardım ve deprem konusunda daha duyarlı ve daha bilgili yaklaşmasını temenni ediyorum" diye konuştu. t24