ZÜBEYİN KINDIRA/İNTERNETHABER
Oldu mu şimdi Yılmaz ağabey?
Oldu mu?
Gazetecilik refleksiyle yaptığın o haber,
oldu mu?
Hadi diyelim ki,
TBMM "kıyak gezi" düzenliyor,
Gazetecileri doldurup bir uçağa Patara"ya gezmeye götürüyor.
"Beleş Gezi" yani…
Siz de bunun haberini yaptınız, doğal olarak.
Peki,
haberi yaparken;
gezinin maliyetlerini şişirmek midir, gazetecilik?
Haberi yapan muhabirlerin elinde uçak bileti vardı.
Açıp baksalar ne kadar olduğunu göreceklerdi.
Otobüs kiralama bedelini küçük bir araştırma ile bulabileceklerdi.
Yemek bedelini de, tekne ile gezintinin belediye başkanının jesti olduğunu da; sorsalar öğreneceklerdi.
Öyle haberde "yat gezisi" diye sunulduğu ve gösterildiği gibi Bavaria tipi yelkenli tekne de değil,
günlüğü 300- 500 YTL"ye kiralanan,
"Eşek Adası" gezisi yaptıran teknelerden biri olduğunu da,
sorsalar öğreneceklerdi.
36 saatlik gezinin 10 saatlik bölümünün yolculuk,
10 saatlik bölümünün uyku ile geçeceği de,
muhabirlerinize verilen programda yazıyordu..
Öyle Başbakanın, Bakanların uçağında şampanyalı gezilerden değildi ki, bu.
Katılanlar da dolarla maaş alanlardan değildi ki,
yemek niyetine; 80 kişiye 300 YTL"ye sandviç siparişi verilmişti.
Yani, peynir-ekmekli geziydi bu.
Haberde rakamlar şişirilmişti.
Olabilir.
"Haberi yapanlar özensizdi", diyelim...
Peki haberi edit edenler;
5N1K kuralına niye bakmadı?
Yani, "Bu gezi niye yapılıyor?" sorusu niye sorulmadı?
6 tane arkeolog, profesör, bilim adamının da katıldığı bu gezide,
TBMM Başkanı Toptan"ın, "dünyanın ilk parlamento binası" olarak bilinen kalıntılarda,
tüm dünyanın ilgiyle izlediği,
Times"ın bile haber yaptığı bir projenin tanıtımını yapacağı
yanıtının alınacağı,
o soru niye sorulmadı?
"Yine de olabilir" diyorum.
Gazetecilik refleksi.
Yapılabilir bu haber.
Ben de yapabilirdim…
Ama şu sorular,
beynimi kemiriyor:
“Hemen her kuruluştan, Parlamento Muhabiri 70 küsur kişi geziye katılmak için adını yazdırdı. Bu gazeteciler, her gün bu ülkenin büyük büyük gazetelerine, TV"lerine, ajanslarına haber geçen, yıllarını bu mesleğe vermiş kişiler. Onlar, bu ülkedeki yolsuzluk haberlerinin yüzde 90'ını yazan muhabirler.
Bu kadar gazeteci, bu gezinin "kıyak gezi" olduğunu fark etmedi de;
bir tek siz mi fark ettiniz?”
Eğer öyleyse;
tüm basın kuruluşları TBMM"de görev yapan muhabirlerini derhal değiştirmeli.
Bunlar işlerini yapamıyorlar.
Acaba bu kadar gazeteci, bunun "kıyak gezi" olduğunu fark etti de haber mi yapmadı?
Bu gazeteciler,
"bu kıyak geziye gidip, sırf beleş geziye katılmak için haber bile yapmayacak kişiler"mi?
Eğer öyle ise;
bu daha vahim.
Tüm bu Parlamento Muhabirleri;
kişi başı 300 YTL masrafla düzenlenen,
yolda sandviç sunulan,
yani üç kuruşluk bir geziye "beleş" diye katılabilecek kişilikteler,
demektir.
Öyleyse, tüm basın kuruluşları Meclis muhabiri olarak görevlendirdiği bu kişileri derhal merkeze çekmeli.
Dahası kuruluşlarındaki geleceklerini de sorgulamalıdır.
En başta siz.
O geziye ismini yazdıran
Ve eğer iptal edilmeseydi
"Kıyak geziye" katılacak ve Patara"da beleşçilik yapacak olan
İki muhabiriniz ile ilgili
Bir karar vermelisiniz.
Ya da;
'Yok öyle değil,
Parlamento Muhabirleri gazeteci gibi gazetecidir' diye düşünüyorsanız,
'pardon'
diyebilmelisiniz!