Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,3434
EURO
37,3004
IMKB
8.885,000
ALTIN
3.032,810
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BABACAN: BU YIL ZAM YOK AMA SENEYE...
BABACAN: BU YIL ZAM YOK AMA SENEYE...
 
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2012 yılında yeni zam olmadığınI söyleyerek, 2013 yılında küçük küçük adımlar atılabileceğini bildirdi
 
22.10.2012 - 11:48

. Suriye’yle ilgili ödenek artışı hakkında konuşan Babacan, ödenek artışında bütçenin dengesini değiştirecek bir artış yapılmadığını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, NTV canlı yayınında Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı. Emeklilik yaşıyla ilgili tartışmalara değinen Babacan sosyal güvenlik meselesinin hem Türkiye’nin ilgilendirdiği kesimin genişliği açısından hem de kamu maliyesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, “Bugün bizim emekli sayımız 10 milyona ulaşmış durumda. Sağlık giderlerini dikkate aldığımızda, ciddi bir bütçe yükü ile karşı karşıyayız. Bunun yanı sıra zamanında yaptığımız sosyal güvenlik reformu, sosyal güvenlik açıklarını bugüne kadar kontrol altında tuttu. Önümüzdeki dönemle ilgili sosyal güvenlikle ilgili açıklar nasıl azaltılabilir? Hem emeklilik hem de sağlık tarafından kurumlar bununla ilgili teknik çalışma yapılıyor? Bu konuda verilmiş bir kararımız yok. Açıklar nasıl düşürülebilir bunlara bakıyoruz. Bugün itibarıyla verilen bir kararımız yok” diye konuştu.
Sosyal güvenlik açıklarını azaltma noktasında yakın zamanda atılacak adım olup olmadığının sorulması üzerine Babacan, “Sağlık alanında çok adım attık” şeklinde cevap verdi. Son 3 yıla bakıldığında ilaç başta olmak üzere harcamaların azaltılmak, aynı zamanda hizmet kalitesini yukarı çıkarmak için adımlar atıldığını söyleyen Babacan, “Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası’nın ve Bağımsız ve uzmanlaşmış kuruluşların yazdığı raporlar var. Türkiye’de sağlık reformları için şaheser deyimi kullanılıyor. Niye bu deyim kullanılıyor? Çünkü hem maliyetler nispeten kontrol altında hem de hizmet kalitesindeki artış kontrol altında. En son kamuoyu yoklamalarında, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı Yaşam Memnuniyeti Anketi’nde sağlık hizmetlerinden memnuniyet yüzde 76 düzeyinde. 2002 yıllarında yüzde 40 civarındaydı. Biz sağlıkta maliyeti kontrol altında tutan hem de yüksek bir hizmet kalitesini yükselten bir yapıyı kurduk. Her yıl biz bu konuyla ilgili küçük küçük tedbirler alıyoruz. Ağırlıklı olarak ilaçlarla alakalı çok önemli adımlar attık. Bundan 2-3 sene önce 40-50 TL’ye aldıkları ilaç, 8-10 TL’ye satılıyor. Dolayısıyla küçük küçük adımlar her sene oluyor. Bunlar sansasyon oluşturacak, çok konuyu temelden etkileyecek şeyler olmaz. Nasıl tasarruf edebiliriz. Nasıl israfı önleyebiliriz. Bununla ilgili bir konu olur.”

-“GÜVENLİK VE İSTİHBARAT BİRİMLERİ GEREKEN TASARRUFU SAĞLIYOR”-

Suriye'yle ilgili ödenek artışı hakkında konuşan Babacan, ödenek artışında bütçenin dengesini değiştirecek bir artış yapılmadığını bildirdi. Babacan, harcamalardaki artışın yüzde olarak ifade edildiğinde yüksek gibi göründüğünü, ancak Türkiye’nin toplam bütçesine bakıldığında, bütçedeki bu konuların ağırlığına bakıldığında, bütçenin temel yapısını dengelerini değiştirecek rakamlar söz konusu olmadığını vurguladı. İçinde bulunulan 2012 yılının nispeten Terör olaylarının yoğun olduğu bir yıl olduğunu, Suriye’de sıkıntıların oluştuğu bir yıl olduğunu dile getiren Babacan, “Ayrıca bizim istihbarat ve güvenlik birimlerimizin yeniden yapılanması söz konusu. Şu anda bunun da kuşkusuz bir maliyeti var. Bu maliyetleri, bütçenin geneliyle karşılaştırdığınızda, dengeleri etkileyecek, bütçe hedeflerini değiştirecek boyutlarda asla değil. Ben rakam ifade etmek istemiyorum. Ulusal güvenlik ile ilgili şunun bu kadar maliyeti var demek doğru değil. Kaldı ki güvenlik boyutu söz konusu olduğunda, işin maliyet boyutu ikinci planda düşünülür. Buna rağmen, ilgili birimler, güvenlik ve istihbarat birimlerimiz, gereken tasarrufu yapıyor” şeklinde konuştu.

-“FİİLİ HARCAMA 380 MİLYON TL’Yİ GEÇTİ”-

Suriyeli mülteci sayısının 100 bini geçtiğini belirten Babacan, Suriye vatandaşlarının durumuna bakıldığında Türkiye açısından bunun bir insanlık borcu olduğunu dile getirdi. Babacan, “Biz arzu ederdik ki, uluslararası kuruluşlardan, başka ülkelerden de destek gelsin. Maalesef ben şunu görüyorum: Suriye meselesi, Türkiye bağlamında ikili mesele gibi tartışılıyor. Aslında Suriye meselesi insanlık perspektifinden bakıldığında, dünyanın meselesi. Dünyanın her yerinden beklenen insanlık boyutuna destek verilmesi, yardım edilmesidir. Maalesef bugüne kadar bunu görmedik. Güvenlik boyutuna baktığımızda da bölgesel meseledir. Türkiye Suriye meselesi değildir. Bizim şu ana kadar bizim misafir ettiğimiz Suriyeler için yaptığımız harcama bütçeden AFAD’a yaptığımız 400 milyon TL, ama AFAD’ın henüz harcanmamış parası var: Maliye’den ödenek isteniyor. Hazine üzerinden transfer yapılıyor. Fiili harcama da 380 milyon TL’yi geçti. Valilikler ve özel idarelerin harcamalarını AFAD ödüyor. Devlete toplam maliyeti denildiğinde bunlar yer alıyor. Bu nedenle bütün giderleri biz AFAD’ın bilançosu üzerinden görebiliyoruz” diye konuştu.

-“GENEL MALİ TABLOMUZU ETKİLEYECEK BOYUT ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL”-

Suriyeli mültecilere ayrılan kaynakların ne kadar artacağına ilişkin bir soru üzerine ise Babacan şu açıklamalarda bulundu:
“Tamamen sayılara bağlı. Sayılarda Suriye’de iç savaş haline gelmiş olayların gidişine bağlı. Eğer yakın bir zamanda bu iş bir çözüm yoluna girerse, Suriye güvenlik ve istikrar açısından daha iyi bir noktaya giderse, tabii ki rakamlardaki artış durabilir. Geri dönebilir. Ama Suriye’deki bu vahim tablo devam ederse, rakamlar yüksek olabilir. Burada bizim sabit yatırım maliyetlerimiz var: Konteyner gibi, alt yapı gibi. Bir de günlük işletme iaşe giderleri var. Sağlık, eğitim var. Eğitim için şu anda 500 tane öğretmen görevlendiriliyor. Oradaki çocukların eğitimi için. Üniversite çağındaki gençler, bölge üniversitelerine yerleştirilmiş. Ne okuyorsa okusun, bölge üniversitelerine yerleştirildi. YÖK karar aldı. Oradaki gençler eğitimlerine devam ediyorlar: Sağlıkla ilgili çok ciddi yatırımlar yaptık. Çok ciddi hastaneler kurduk. Bu yatırımların büyük bölümü sabit yatırımlar: Sayının bundan sonra artmadığını varsayarsak, maliyetler hızlı artmaz. Yeni girişler devam ederse, sayı daha yüksek rakama ulaşırsa artar. Türkiye Cumhuriyeti devleti için, bütçemiz için bunlar çok kolaylıkla yönetilebilir rakamlardır. Genel mali tablomuzu etkileyecek boyut asla söz konusu değildir. Hem güvenlik açısından, hem de Suriye vatandaşlarının bizim koruyup kollamamız; kendilerine insan yaşama imkânı sunmamız açısından önemli.”

-“HAPİS CEZASINI KALDIRMASAYDIK, HAPİSE GİRECEKLERİN SAYISI 220 BİN KİŞİYDİ”-

Babacan son 3 yılın zirvesine çıkan karşılıksız çeklerle ilgili olarak şunları söyledi:
“Biz bunları ay ay, yakından takip ediyoruz. Çekler konusunda şunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Çeklerle ilgili uygulama, dünya uygulamalarına paralel hale gelmekten kaynaklanıyor. Bu ortaçağdan kalan bir ceza metodu. Eğer biz çekteki hapis cezasını kaldırmasaydık hapse gireceklerin sayısı 220 bindi. Çeke hapis cezası yanlış bir şey. Tabii biz bunu ekonomik açıdan da inceledik. Açıkçası, çekte hapis cezasının kalkmasının ekonomi üzerindeki, piyasa üzerindeki etkilerinin son derece sınırlı olacağı kanaatine vardık. Kriz öncesi yıllarda dönen çeklerin oranı yıllık ortalama yüzde 5 civarında. 2009’da kriz döneminde yüzde 6.83'e çıktı. 2010 ve 2011’de yüzde 3.46 ve 2.91 rakamlarına geriliyoruz. Bunlar çok istisnai rakamlar. Bu yıl nerede diye bakıldığında ilk 9 ayın ortalaması yüzde 4.36. Kriz öncesi ortalam yüzde 5 civarındayken, hapis cezasının kalkmasına rağmen yüzde 4.36. Şimdi şu da var ki çek kullanım miktarı geçen yıla göre daha yüksek. Dönen çek miktarı arttı ama kullanılan miktar da arttı. Hapis cezası kalkmasına rağmen yüzde 4.36 büyük başarıdır. Ödenen ve ödenmeyen çeklerle ilgili bir sicil sistemi kurduk. Bütün ödeme kayıtlarının tek merkezden görüleceği sistemi kurduk. Bunu bankalara açtık. Yarın bir toplantı yapacağız ve bu sistemi nasıl geniş kitlelere kullandırabileceğimizi konuşacağız.”

-“SİGORTA SEKTÖRÜYLE İLGİLİ ÇOK ENTERESAN BAZI HAZIRLIKLARIMIZ VAR”-

Tasarrufların artırılmasına yönelik yeni adımlar olup olmayacağının sorulması üzerine Babacan, bireysel emeklilikle ilgili yasal düzenlemeyi yaptıklarını vurguladı. Babacan, “Şirketlerde sermayeyi teşvik eden adımlar attık. Bunun yanında önümüzdeki birkaç yılda şirketlerde sermayeyi dağıtmayıp, şirkette tutmayla ilgili, şirketlerin tasarruflarını sağlamayla ilgili bazı adımlar atacağız. Tasarruf oranlarının artması için bireysel emeklilik sistemi önemli. DASK yasamızı yeniledik. Deprem sigortası yaptıranların oranı hızla artıyor. Sigortacılıkla ilgili çok enteresan bazı hazırlıklarımız var, bazı yeni düzenlemeler yapacağız. Tasarruf oranı bir puan arttığında, cari açık bir puan düşüyor” dedi.

-“2013 YILINDA ZAM YOK, 2013’TE KÜÇÜK KÜÇÜK ADIMLAR OLABİLİR”-

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013, 2014 ve 2015 ile ilgili oldukça ihtiyatlı bir çerçeve çizdiklerini bildirdi. Türkiye’yi olası risklerden koruyacak bir programın ortaya konulduğunu vurgulayan Babacan, “Gelişmelerin olumlu yönde olması için ihtiyatlı bir yaklaşım sergilediklerini dile getirdi. Gelecek senenin büyümesini yüzde 4 dedik bu ihtiyatlı dedik. Bu sene ihracatımız 150 milyar doları geçecek ama biz 149 milyar dolar hedefi koyduk. Enflasyonu bu sene yüzde 7.4 dedik, ancak elimizdeki veriler bunun altında olacağını ortaya koyuyor. Büyük sapmalar beklemiyorum. AB’de komple bir çöküş olursa bambaşka bir konu olur. Senaryomuz üç yıl boyunca yerlerinde sayacağı yönünde.
eni yılda, daha önce çıkan kararname çerçevesinde sigarada kararname gereği bir vergi ayarlaması geliyor. Biz her şeyi dikkate aldık. Vergi ayarlamaları ve fiyat ayarlamaları konusunda bir yandan 2012-2013 bütçe dengeleri var, bir yandan enflasyon kaygımız var. Niye sigara şimdi değil de sonra, niye benzin gelecek sene değil de şimdi. Hepsinin analizi yapıldı. Daha önce söylediğimiz gibi bu sene atacağımız başka bir adım yok. Gelecek sene küçük küçük birkaç adım olabilir farklı konularda. Sigara zaten kararnamesi çıktı. Orada mekaniğe belki dokunabiliriz. Belki oransal ile maktu arasında bir dengeleme olabilir. Gelişmiş ülkelerde, sağlık perspektifinde bakıldığı, sabit verginin daha çok kullanılması, oransal verginin etkisinin bir miktar azaltılması yönünde bir iç ayarlama olabilir. 2013’te sigara ve tütün ürünleri dışında küçük adımlar olabilir. Bunların ne olacağını söylemek doğru değil.”

-“BİZİM İÇİN DAHA ÖNEMLİSİ YATIRIMCILARIN VERDİĞİ”-

Babacan, "Kredi notunda artış bekliyor musunuz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Not artınca onu kullanmak, düşünce kuruluşların tepesine binmek... Türkiye’nin hak ettiği pozisyonu kendilerine anlatıyoruz. Krizden sonra derecelendirme kuruluşları not artırımında muhafazakâr konuma geldi. Not düşürmede hızlılar, not artırmada ürkekler. Bizim için daha önemlisi yatırımcıların verdiği not. Türkiye artık yatırım yapılabilir bir ülkedir. Yatırımcılar çoktan notunu vermiş.”

-“ÖNCELİK HALKBANK’TA SÜRECİ TAMAMLAMAK”-

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, özelleştirme uygulamaları hakkında bilgi verdi. Halkbankası’nın ikincil halka arzını tamamlamadan, hatta üzerinden belli bir süre geçmeden Vakıfbank’ın ikincil halka arzını düşünmediklerini söyleyen Babacan, “Çünkü bankacılık sektöründe, özellikle bu hisseleri alacak yatırımcı açısından, birbirini vurma, birbirinin piyasasından alma tablosunu arzu etmeyiz. O zaman Türkiye kaybeder. Bizim önceliğimiz Halkbank’ta süreci başarıyla tamamlamak. Vakıfbank’la ilgili yaptığımız işlem, hisselerin Hazine’ye devri. O işlem yasayla yapılacak. Ancak piyasa şartları uygun olursa, gerçek değerini bulduğunda Vakıfbank’ın ikincil halka arzı yapılacak. Bankacılık sektörü dünyada tedirginlik yaşıyor. Acelemiz de yok. Hangi fiyat olursa satayım diye düşünmüyoruz. Öte yandan, elektrik dağıtım ve üretiminin özelleşmesi bizim için çok önemli. Biz bu sektörün serbestleşmesi için birçok yasa çıkarmışız. Ancak fiili uygulamada planların çok gerisinde kaldık. Dağıtım ve üretimin özelleştirilmesi gerekiyor. Milli Piyango da kuşkusuz gündemimizde” diye konuştu.(ANKA)



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


MEMUR'A EK ZAM YOLDA

ALTIN NEREYE KADAR GERİLER?

ALTIN İNİŞE GEÇTİ!
»  MERKEZ'DEN FAİZ İNDİRİMİ!
»  HANGİ EMEKLİ, NE KADAR ZAM ALACAK?
»   “AKARYAKITA FİYAT AYARLAMASI YOK”
»  AKARYAKIT'TA İNDİRİM MÜJDESİ
»  MÜLTECİLER İÇİN 400 MİLYON TL KAYNAK
»  2013'TE 79 BİN MEMUR ALINACAK!
»  BANKALAR, BAYRAM KREDİSİ YARIŞINDA
»  AYDIN DOĞAN FULL PETROL'Ü SATIN ALDI
»  İŞÇİLER DE KASKO'LU OLACAK!
»  BANKALARIN DESTEK HESAP TUZAĞI!
»  BAYRAM'DA TOPLU TAŞIMA VE OTOYOL BEDAVA
»  BABACAN'DAN SİYASETE NOKTA!
»  EYLÜL'DE EN ÇOK ALTIN KAZANDIRDI
»  2 B'DEN 10 MİLYAR LİRA KAYNAK!
»  BOYNER'İN YERİNE TEK ADAY!
»  TÜKETİCİNİN BANKALARA BORCU ARTTI
»  KIBLEYİ GÖSTEREN KREDİ KARTI
»  BÜTÇE'DE ASLAN PAYINI MEMURLAR ALACAK!
»  BAYRAM ÖNCESİ OTOBÜS BİLETLERİNE ZAM!
»  DOLAR BU SEFER KAZANDIRACAK!
»  İNTERNET'TEN ALTIN ALACAKLAR DİKKAT!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.