Bahçeli, yazılı açıklamasında, Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasından büyük üzüntü ve endişe duyduğunu belirtti.
CHP camiasına, Aygün'ün ailesine, seçmenlerine ve sevenlerine sabır ve metanet dilediğini ifade edilen Bahçeli, şunları kaydetti:
''AKP hükümeti devletin tüm imkanlarını harekete geçirerek kaçırılma hadisesine konu olan sayın milletvekilini sağ salim bulmalı ve pusu kuran canileri ağır bir şekilde cezalandırmalıdır. Bilinmelidir ki ülkemizin yakın tarihinde böylesi bir rezalet ve zafiyet hiçbir şekilde görülmemiş ve yaşanmamıştır. İktidar zihniyetinin takip ettiği politikalar, bölücü terörün bu denli cüret ve cesaret kazanmasında en büyük etken ve neden olarak karşımızdadır.
Bugüne kadar asker, polis, öğretmen, korucu, kaymakam, mühendis, avukat ve sağlık teknisyeni kaçıran kanlı örgüt, sonunda kara listesine milletvekili de ilave etmiştir. Bu eylem açıkça Türk milletinin iradesine ve saygınlığına darbe ve hakarettir. Bölücü terör örgütü PKK ne yaparsa yapsın, millet egemenliğinin somutlaştığı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni yönlendiremeyecek ve yozlaştıramayacaktır.''
Bağımsızlık mücadelesi vererek devlet kuran Gazi Meclisimizin, her türlü saldırı ve mütecaviz niyetlere karşı dayanma ve bunların üstesinden gelme kararlılığı fazlasıyla mevcuttur. Bu kapsamda insan, silah ve uyuşturucu kaçakçısı bölücü terör örgütünün, millet iradesini tutsak alması ve yaralaması kesinlikle mümkün olmayacaktır.''
-''...bölücülüğün uçurumuna düşen siyaset...''-
PKK'nın 15 Ağustos 1984 Şemdinli'de gerçekleştirdiği baskının sözde yıl dönümünde, TBMM'yi açtırmaya ve kanlı siciliyle kendisine muhatap kılmaya dönük kurnazlıklarının sonuçsuz ve temelsiz kalmaya her zaman mahkum bırakılacağını vurgulayan Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Bu itibarla Cumhuriyet Halk Partisi'nin, PKK'nın bu canice ve haince girişiminden sonra Meclis'i toplantıya davet eden yaklaşımından vazgeçmesi hem bir zorunluluk hem de millet iradesinin eşkıyalara peşkeş çekilmemesi için atılacak doğru bir adım olarak değerlendirilmelidir.
Ayrıca 'Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclisi toplayamayız' diyerek şuursuzluğun çukuruna ve bölücülüğün uçurumuna düşen siyasetin kara mizahı olan zatı, şehitliği ve şehitlerimizi küçümseme yanlışına düşmesinden dolayı kınıyor ve bir an önce özür dilemeye davet ediyorum. Unutulmamalıdır ki birkaç PKK'lı, birkaç BDP'li, birkaç AKP'li ve birkaç emperyalist istiyor diye Türk milletinin ne vatanından, ne varlığından, ne insanından ve ne de bağımsızlığından ödün vermesi hiçbir şart altında mümkün değildir.
Bu çevrelerin hesaplarını bu tarihi nitelikli inanç ve ilkeye göre yapması kendi hayırları gereği olacaktır.''