Bahçeli, partisinin Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 10. Olağan Büyük Kongresi’nde konuştu. Konuşmasında, partisinin hedeflerinin yanı sıra terör sorununa da ağırlıkla değinen Bahçeli, AKP, CHP ve BDP’yi ve PKK ve Barzani ile ittifak içinde olmakla suçladı. Bahçeli, “AKP, CHP, BDP ve PKK’nın Barzani’yi de yanlarına alarak sözde Kürt sorununu kaşımaları Türk milleti için felaketin habercisidir. Bu ittifakın, terörü sözde bu meseleye bağlamaları da, kanlı eylemleri meşrulaştırma edepsizliğinden başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı. Kürt sorunu, insani bir yaklaşım açısından değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamak amacıyla ele alındığını savunan Bahçeli, “Şunu kabul ediyoruz ki, bin yıldan bu tarafa, bir arada yaşayan ve geniş bir coğrafi bölgeye yayılmış olan kardeşlerimiz arasında mahalli şartlardan kaynaklı çeşitlilikler olabilecektir. Bu durum sosyolojik ve kültürel değişimler sonucunda belirginlik kazanmıştır. Bu gerçeği anlamakta direnen emperyalizmin şu anki uşakları; Kürt kimliği, anayasal statü, özerklik, federasyon, ana dilde eğitim ve savunma hakkı konularında ortalığı velveleye vermektedir. Bunlar açıkça Türkiye’yi, Türk milletini ve Türk vatanını bölmeye ve parçalamaya dönük hamlelerdir ki, böyle bir şeyi hoş görmemiz elbette eşyanın tabiatına aykırıdır. Tüm taraflara söylemek isterim ki; Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır” diye konuştu.
-“BÖYLE GİDERSE İMRALI CANİSİ SERBEST KALACAK”-
CHP’yi AKP’nin gizli ortağı olmakla suçlayan Bahçeli, “İşte AKP ile gizli ortağı CHP böylesi bir asılsız sorunun ardına takılmışlardır. Yanlarına PKK’nın Meclis kadrolarını da alarak Türk milletini ayırmaya ve düşmanların şimdiye kadar yapamadığını, onlar namına hayata geçirmeye çalışmışlardır” dedi. Bahçeli eğer böyle giderse, “İmralı canisi” dediği terörist başı Abdullah Öcalan’ın önce ev hapsi ardından da serbest kalmasının gündeme geleceğini, Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı yoluyla federasyon yapılanmasına gidileceğini belirterek şöyle devam etti:
“Anayasa değişikliği yoluyla Türklüğün tasfiye edilecek, Türk vatandaşlığı tanımı hücuma uğrayacak, ortaklık devleti tesis edilecektir. Başbakan Erdoğan’ın çift başlılıktan şikâyet eden tutumu Başkanlık sistemine kapı aralayacak ve eyalet idaresine bahane olacaktır. Ana dilde eğitim hakkı taksit taksit karşılanacak ve Türk milletinin kanı emilecektir. PKK militanlarını kapsayacak genel bir af çıkarılacak ve Türkiye karanlığa sürüklenecektir. Ve nihayet sözde Kürt sorunu yakıtıyla dört parçalı Kürdistan’ın kurulması kaçınılmaz olacaktır.”
-“ALAYI BİRLİK OLSUN HEPSİNE YETERİZ”
Tüm bunların karşısında tek gücün ise MHP olduğunu söyleyen Bahçeli, “Bunun için bize çözüm karşıtı diyorlar, bırakın desinler. Bunun için bize silahların susmasını istemediğimiz çamurunu atıyorlar, bırakın atsınlar. Bize analarımızın ağlamasına duyarsız kaldığımız haysiyetsizliğini yakıştırıyorlar, bırakın yakıştırsınlar. Bizim tarafımız da belli, duruşumuz da ortada. Biz Allah’a çok şükür milli hafızamızı kaybetmedik. AKP ve CHP yanlış ve ihanette buluşsun, umurumuzda değildir. AKP ve CHP emperyalist güdümlü kiralık kalemler, vicdanını devretmiş sözde aydınlar tarafından alkışlansın, bizim gündemimizde bile değildir. Hepsi bir olsunlar, alayı birlik olsunlar; Allah’ın izniyle hepsine yeteriz” dedi.
Kürt kökenli vatandaşların da oynana oyunu artık görmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Kardeşlik hukukuna sahip çıkmalı, Türk milletinin eşit ve saygın ferdi olduğunu unutmamalıdır. Bölücülük çıkmaz sokaktır. Bin yıllık birliği yıkmak sonu olmayan bir hüsrandır” diye konuştu.
Bahçeli, AK Parti’nin 10 yıllık iktidarında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esasları; Türk milletinin adı ve milli kimliği, tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil ülküleri alenen tartışıldığını kaydederek, “AKP hükümeti çıktığı gaflet ve ihanet yolunda; Habur’da teröristlere selam durmuştur. İmralı’ya yüz sürmüş ve alnını çıkmayacak karayla kirletmiştir. Kandil’e Türk bayrağı dikmek yerine Kandil çetecileriyle temas ve diyalog köprüsü kurmuştur. Ve Başbakan Erdoğan şeref konusunda her defasına açığa ve boşluğa düşmüş ve İmralı mahzenine kalan şerefini emanet bırakmıştır. Bugün durum çok ciddidir. Tehdit çok açıktır” dedi.
-9 MADDELİK MİLLİ MUTABAKAT-
Konuşmasında, 9 maddelik bir “milli mutabakat” metni de açıklayan Bahçeli maddeleri şöyle sıraladı:
“Türkiye devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP’ye de teslim edilmeyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir, ülkesi ve milleti bir ve bütündür.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve sahibi topyekûn büyük Türk milletidir.
Türkiye Cumhuriyet Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes; ırk, dil, din ve mezhep farklılığına bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk milletinin eşit ve saygın fertleridir.
Milli varlığımızın temeli bu mensubiyet şuuru ve milli birlik ruhudur ve Türklük üst ve vazgeçilmez kimliğimizdir.
Türk milletine yeni kimlik ve isim arayışları, yeni vatandaşlık icatları boş ve nafile faaliyetler olarak kalmaya her zaman mahkûmdur.
Türk milleti varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet payidar kalacaktır. Unutulmasın ki, Türkiye asla Türk milletsiz olamayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve büyük Türk milletinin varlığına Türk milliyetçileri bir, iri ve diri olduktan sonra kimse son ihanet vuruşunu yapamayacak ve kâbus rüyaları gerçekleşmeyecektir.
Bu yüzden, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in, hain emeller karşısında sessiz, duyarsız, tepkisiz ve hareketsiz kalması asla düşünülemeyecektir.
Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir ve bunun için haykırarak diyoruz ki; Türk Milleti Sensiz Asla.”
-KONUŞMASINI DUA İLE BİTİRDİ-
Konuşmasının sonunda, solandakilere seslenen Bahçeli, “Benimle yürümeye, benimle Üç Hilali iktidar yapmaya var mısınız? İktidara ulaşmaya hazır mısınız” diye sordu. Herkesi, bir kez daha, vatan sevgisi ortak paydasında, bin yıllık kardeşliği sonsuza kadar yaşatmaya davet ettiğini söyleyen Bahçeli, konuşmasını şair Arif Nihat Asya’dan esinlendiğini ifade ettiği bir duayla bitirdi:
“Biz, kısık sesleriz; minareleri ezansız, gökyüzümüzü bayraksız bırakma Allah’ım. Müslümanlık ve Türklükle yoğrulan yurdumuzu çaresiz bırakma Allah’ım. Biliyoruz hasma karşı koymasını, bizi cansız bırakma Allah’ım. Bizi sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah’ım. Bizi yersiz, yurtsuz, yarınsız ve yalnız bırakma Allah’ım. Biz ki, bin yıllık kardeşlik dedik, bizi ayrı düşürme Allah’ım. Biz ki, bağımsızlıkta karar kıldık, bizi esaret altında bırakma Allah’ım. Kötülerle mücadelemizde bizi bir başımıza bırakma Allah’ım. Musibetleri al başımızdan, felaketleri at hanemizden, bizi garip koyma Allah’ım. Milletimi yaşat, devletimi var et, insanımı huzurlu ve saadetli et; sen bizden yardımını esirgeme Allah’ım. Bozkurdun başını dik, Ülkücünün alnını açık ve Üç Hilal’in geleceğini kutlu et Allah’ım. Günahlarımızı affet, bize sevdiklerinden ve sevenlerinden olabilmeyi nasip et Allah’ım.” (ANKA/SON)