Haber : Selda Öztürk KAY
Yeniçağ’ın bir yıl önce duyurduğu Ülkü Ocakları’nın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından kapatılmasıyla ilgili operasyon için düğmeye basıldı. Bugün Gazetesi’nin haberine göre; Bahçeli, Türkiye’de son dönemde yaşanan ’provokatif’ ve ’tahrik edici’ eylemlere karşı önlem alınması amacıyla Ülkü Ocakları’nın büyükşehirlerdeki mahalle ve semt temsilciliklerinin kapatılması talimatını verdi. Mahalle ve semt temsilciliklerinden başlatılan kapatma operasyonunun ikinci aşamasında uygulamanın ilçe ve il Ocakları’nı da kapsayacak biçimde genişletilerek sürdürülmesi bekleniyor. Yeniçağ yazarı Ahmet Seyhan da 15-16 Ağustos 2008 tarihinde yayınlanan analizinde “şartların olgunlaşmasını” bekleyen Devlet Bahçeli’nin ilk fırsatta Ülkü Ocaklarını kapatacağını yazmıştı.
Haberi, “Bahçeli’den Ülkü Ocakları’na neşter... Bahçeli, bazı Ülkü Ocakları’nı ’Kapatın’ dedi!..” başlıklarıyla duyuran Bugün Gazetesi, “MHP olası tahriklere karşı büyükşehirlerde önlem almaya başladı” yorumunda bulundu. Bahçeli’nin talimatıyla Ülkü Ocakları’nın büyükşehirlerdeki mahalle ve semt temsilcilikleri kapatılmaya başlandığını yazan Bugün Gazetesi MHP Genel Başkanı’nın bu girişimini övgüyle karşılayıp şu ifadelere yer verdi: “Antalya başta olmak üzere üniversitelerde yaşanan çatışmalar, Sakarya’daki linç girişimi ve 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına ilişkin gerginliğin doruk noktasına çıktığı bir dönemde MHP lideri Devlet Bahçeli, yine herkesi şaşırtacak, ’sağduyunun sesi olacak’bir adım attı” Bahçeli’nin “kapatın” talimatının Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Harun Öztürk tarafından yayınlanan bir genelge ile uygulamaya konulduğu belirtilen haber şöyle: Bahçeli, Türkiye’de son dönemde yaşanan ’provokatif’ ve ’tahrik edici’eylemlere karşı önlem alınması amacıyla Ülkü Ocakları’nın büyükşehirlerdeki mahalle ve semt temsilciliklerinin kapatılması talimatını verdi. Bahçeli’nin isteğini hemen hayata geçiren Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Harun Öztürk, büyükşehirlerdeki temsilciliklerine bir ’genelge’ yollayarak, semt ve mahalle ocaklarının kapatılması talimatını verdi.
Kilit vuruluyor
Öztürk’ün talimatı doğrultusunda İstanbul’daki 52 ülkü ocağından 20 semt ve mahalle ülkü ocağının kapısına kilit vurulmaya başlandığı bildirildi. Kapatma işleminin ardından İstanbul’da Ülkü Ocakları’nın 32 taneyle sınırlandırılacağı öğrenildi. Ülkü Ocakları’ndaki yeni yapılanma çeçevesinde İzmir’de geçtiğimiz hafta içinde 5 tane semt ve mahalle ülkü ocaklarının kapısına kilit vurularak, kentteki ocak sayısı 7 ilçe teşkilatı ile sınırlandırıldı. Yine Ankara’da semt ve mahalle yapılanmasıyla birlikte 36’yı bulan ocak sayısının, her ilçede bir tane bulunacak şekilde aşağıya çekileceği kaydedildi. Üniversite olaylarıyla gündeme gelen Antalya’da da benzer bir uygulamaya gidileceği öğrenildi.
Ülkü Ocakları’ndaki yeniden yapılanma mahalle ocaklarının kapatılmasıyla sınırlı kalmayacak. Ülkü Ocakları’nda “dönemsel genel başkanlık” görevinin kökleşmesini sağlamak amacıyla, 2007 sonbaharından itibaren “Bayrak değişimi devam ediyor’sloganıyla Ülkü Ocakları İl Başkanlıkları’na da yeni atamalar yapılıyor. En son Çankırı, Afyon, Van, Elazığ ve Sivas Ülkü Ocakları Başkanları değiştirildi. Bahçeli, ocak başkanlarının üniversite öğrencilerinden seçilmesini istiyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Antalya’da yaşanan öğrenci kavgasının ardından 11 Nisan’da bir genelge yayınlayarak, ” Tahrik ve tertipler ne derece büyük olursa olsun, Milliyetçiler, hiçbir zaman sokakta olmayacak“ demişti.
Büyükşehirlerdeki mahalle ve semt temsilciliklerinin kapatılması talimatıyla Ülkü Ocakları’nın Devlet Bahçeli tarafından tasfiyesi süreci başlatılmış oldu
Ahmet Seyhan yazmıştı
Yeniçağ yazarı Ahmet Seyhan, geçen yıl Ağustos ayında yazdığı iki makale ile Devlet Bahçeli’nin Ülkü Ocakları’na bakış açısını analiz etmişti. Seyhan, analizinde ”şartları olgunlaştırma“ süreci sonunda Bahçeli’nin Ülkü Ocaklarını kapatacağını açıklayıp özetle şunları yazmıştı:
1997 sürecinden beri Ülkü Ocakları çeşitli kereler maalesef, polisin ”çete“ operasyonlarına maruz kalmıştır. ”Çete kurmak, tahsilat yapmak“ gibi suçlardan yargılanmak, ülkücü hareket mensuplarının kabul edebileceği bir şey değildir. Bu tür operasyonlar gündeme geldiğinde, ”Ocaklar niye denetlenmiyor? Devlet Bey neden bazı Ocaklarda ayyuka çıkan başıbozukluğa müdahale etmiyor?“ sorularına cevap bulunamadı. Ancak, cevaplar bugün artık ortaya çıkmıştır. Her geçen gün ”merkez partisi“ hüviyetine getirilmeye çalışılan MHP’nin, Ülkü Ocakları gibi bir kuruluşa ihtiyacı yoktur. Milliyetçi, Türkçü karekterinden vazgeçen bir ”merkez partisi“nin böyle Ülkü Ocakları gibi ideolojik örgütlenmesi olamaz. Dr. Devlet Bahçeli ilk fırsatta bunun gereğini yerine getirip Ülkü Ocakları’nı kapatacaktır. Dr. Devlet Bahçeli, yaşanan süreçte Ülkü Ocakları’nda ortaya çıkan olumsuzluklara bilerek müdahil olmayıp yaklaşık 10 yıl boyunca ”şartların olgunlaşmasını“ beklemiştir. Bu uzun bekleyiş neticesinde bir taşla iki kuş vurmanın hesabını yapmıştır. Ülkü Ocakları’nın suç ve çete kavramlarıyla anılmasına özellikle sessiz ve seyirci kalmıştır. Ülkü Ocakları’nı kapatmaya kalkacağında tabandan itiraz ve tepki yerine, ”İyi ki kapattı. Bu Ocaklar partiye ve davaya zarar veriyordu“ dedirtecek ortamın oluşmasını sağlamak için böyle bir yol izlemiştir.
Dr. Devlet Bey, bu operasyonu gerçekleştirirken sadece Ülkücü tabandan değil, toplumdan da ”takdir“ beklemenin planları içindedir. Bu icraatıyla toplayacağı takdirlerin partisinin ” merkez “deki yeni yerini pekiştireceğinin hesabını yapmaktadır.
* * *
Dr. Devlet Bey, direksiyonuna oturduğu MHP otobüsü ile ”siyasetin merkezine“ doğru seyahatini sürdürüp yola devam etmekte. Son durağa gelindiğinde yolculardan kimse, ”Bizi nereye getirdin yahu?“ diye kızmasın. Çünkü Dr. Devlet Bey, yola çıktıktan sonra açıkça söylemese de nereye gittiğinin işaretlerini verip durdu. Ama işaretten mişaretten anlayan kim? ”Dava bizim“ deyip bu otobüse doluşanlar, kaptanın kafasına göre takıldığını henüz farketmiş değil...