MHP LİDERİ BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMASI ŞÖYLE:
AKP’nin kapatılması için açılan dava Yüce Mahkeme’nin 30.07.2008 tarihinde açıklanan kararıyla sonuçlanmıştır.Milliyetçi Hareket Partisi Anayasal yargı sürecinin AKP’nin kapatılmamasıyla sonuçlanmasından demokrasi adına memnuniyet duymaktadır.Yüce Mahkeme kararını vermiş ve dava sonuçlanmıştır. Bu nedenle bu konuda siyasi ve hukuki bir tartışma başlatılmasının hiç kimseye bir yararı olmayacaktır.Herkes bu karara saygı göstermek durumundadır.
Başbakan Erdoğan ve AKP yöneticileri de yaşanan bu süreçten gerekli dersleri çıkarmalı ve Anayasal düzenle kavgalı ve devletin kuruluş ilkeleriyle sorunlu olmanın demokratik rejimi tehlikeye atacağını artık anlamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, terör ve şiddeti siyasi amaç ve araç olarak gören partiler dışında siyasi partilerin kapatılmasına ilke olarak karşıdır.
- Siyasi partilerin tasfiyesini ancak Türk milleti yapabilecektir. Bunun yöntemi de milli iradenin tecelli edeceği seçim sandığıdır.
- Parlamenter demokrasilerde egemenliğin yegane sahibi millettir.
- Siyasi iktidarların meşruiyet kaynağı da milli iradedir.
Ancak, demokrasilerde milletin verdiği yetki, ülkeyi yönetenler için çok ağır sorumlulukları da beraberinde getiren kutsal bir emanettir.
- Milletin verdiği yetkiyle iktidar olanların Anayasal düzene uygun hareket etmeleri ve meşruiyet yolundan ayrılmamaları bir zorunluluktur.
- Başbakan Erdoğan ve arkadaşları millet iradesinin siyasi iktidarlara istediği her şeyi yapmak için verilmiş bir ruhsat olmadığını idrak etmek durumundadır.
- Bunun aksini düşünmek, demokrasiye inançsızlığın bir ifadesi olacak ve böyle bir anlayış milli iradeyi kılıf olarak kullanarak diktatörlük heveslerinin dışa vurulması sayılacaktır.
Siyasi partilerin varlık nedeni olan demokratik rejimin en büyük teminatı, siyasetçilerin fazileti, ahlakı ve liyakatidir.
- Genç Türk demokrasisinin kronik sorunlarından birisi bu alanda yaşanmaktadır.
- Bu değer ve erdemlere yabancı olanların, dürüst ve namuslu siyaset anlayışından feyz almayanların yönetimde bulunduğu bir ülkede, demokrasinin gelişip güçleneceği manevi iklimden söz edilemeyecektir.- Türkiye’de yaşanan sıkıntıların temelinde bu konudaki zafiyet yatmaktadır.Demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün yeterince gelişmediği, siyasi sorumluluk ahlakının egemen olmadığı bir siyasi yozlaşma ortamında, Parlamento’nun ve siyaset kurumunun itibar kaybetmesi kaçınılmazdır. - Demokrasiye inanmayanların, bunun siyasi ve ahlaki gereklerini yerine getirmeyenlerin, milli irade ve millet egemenliğinin üstünlüğüne sahip çıkamayacakları da bir gerçektir.- Böyle bir durumda milli irade de anlamını kaybedecek, demokrasi yolu sandıktan geçen bir aldatmacanın adı olarak kalacaktır.Milliyetçi Hareket Partisi siyasetin ahlaki bir temele dayanacağı yeni bir siyaset anlayışının egemen olacağı yeni bir dönemin başlatılmasını gönülden istemektedir. Bir ahlak ve fazilet rejimi olan demokrasinin kök salması ve gelişmesi ancak böyle bir ortamda mümkün olabilecektir.