MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önce Kütühya yakınlarında meydana gelen tren kazasında ölenlerin yakınlarına baş başsağlığı diledi.Bahçeli, Pamukova'daki tren kazasını da hatırlatarak bu ve benzeri üzücü kazaların gerekli tedbirlerin vakit geçilmeksizin ele alınması gerektirdiğini söyledi.
Türban konusuna da değinen Bahçeli Türbanı teleffuz etmekten çekinerek başörtüsü demeyi yeğledi ve şunları söyledi:
Sürekli kaşınarak gündeme getirilen başörtü konusunu AKP ile görüşmeler sürdürerek 28 Ocak Pazartesi günü mutabakata varılmıştır. Böylece 40 yıldır konuşulan problem çözüm aşamasına gelmiştir. Bu anlaşmaya uygun olarak anayasa ve yasaya uygun olarak bugün meclis'e sunulması ön görülmüştür. Anayasa ve yasaların değişimi kamuoyuna daha net açıklanmalı.Yüksek öğretim kurumlarında sınırlı olacaktır. İlk ve orta öğretim kurumları bunun dışındadır.Bu amaçla Anayasanın 10 ve 42. maddeleri ile Yüksek Öğretim'in bazı maddelerinde değişiklikler yapılacaktır. Amaç yüksek öğretimde eğitim hakkının kullanılması. Yüksek öğretimlerde kılık kıyafet serbest olacaktır. Mevzuatın dışında kalan kılık kıyafetlerle üniversitelere girilemeyecektir. çarşaf, peçe, burka gibi kıyafetlere izin verilmeyecektir. Yüksek öğretim dışında başörtü serbestisi düşünülemez. Böyle önemli bir konuda klişe suçlamalarda bulunmak sonuç getirmeyecektir. Bu konulardaki konuşmaları laiklik ekseninde açıklamak doğru değildir. Demokrasi dışı yöntemlerle fetva vererek laiklik polemiği başlatmak isteyenler çıkmıştır. Anayasayı değiştirme yetkisi sadece Meclis'e aittir. Meclis'in akıl hocalarına ihtiyacı yok. AİHM'in içtihatı da TBMM'nin üstünde değildir. Bunlar beyhude çabalardır."
BAYKAL'A VERYANSIN
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Baykal'a da gönderme yapan Bahçeli şöyle konuştu: "Cumhurieyetin temel ilkelerine bağlılık konusunda Baykal'dan alacağımız hiçbir ders yoktur. Devlete ünüfonma giydirmenin bölücülük olduğunu öne süren Baykal'ın çabası çok kütüdür. Edebali'den bahsedip milliyetçi olunamayacağı gibi, seçim otobüslerine başörtülü resmi asarak laiklik savunulucuğu yapılamayacağı da bir gerçektir."
Bahçeli, oy uğruna Türbana Türban demeye bile cesaret edemeyen, bulunduğu partiyi ezip ufalayarak ülkeyi satanlarla aynı kefeye koyan bir duruma getirmiş bir kişi.
Atıp savurmakla olmuyor Bay Bahçeli, Türbana açık açık "Türban" diye bilme cesareti bile olmayan sizden artık ülkücülerin bekleyeceği bir şeyde olamaz. Eğer bir parti başkanı olarak Türban ve Başörtüsü'nün ayırımını bilmiyorsanız. Sizin devlet işlerinden de kadar anladığınız ortaya çıkıyor. Zaten yaptığınız icratlardan da bu çok önceleri görülmüştü ama size verilen şansları hiç bir zaman iyi kullanamadınız.
Dini bir simge olduğunu sizinde bildiğiniz Türbancıların gelecekte bu ülkenin başına ördüğü çorabın şişlerinden birisinin de siz olduğunu hiç unutmayacağız ve asla da iyi birşeyler yapan bir insan olarak hafızalarda ve tarihte yer almayacaksınız. Erken seçim kararı alarak bu ülkeyi bu günlere getiren kişi olarak anıldığınız gibi ve daha da fazlasıyla...!