KÜRESEL kriz ortamında Türkiye'nin durumunun çok da kötü olmadığını belirten Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, 'Hanehalkının durumu iyi, Bankaların durumu iyi. Özel sektörün durumunda da o kadar çok kötü bir durum yok'' dedi.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) toplantısında, 'Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi'' konulu bir konuşma yapan Bakan Şimşek şunları söyledi: Geçen ay bazı sektörlerde yaptığımız vergi indiriminin etkilerini gördük. Otomotivciler şu anda artık 24 saat üretim yapıyor. Ortada o kadar çok kötü bir durum yok. Devletin durumuna gelince; biz son yıllarda evimizi düzene koyduk. Bütçe açıklarını azalttık. Kamu borçlanma ihtiyacını azalttık. Bir kriz yılında dahi, küresel krizin derinleştiği 2008 yılında dahi, AB tanımlı kamu borç stoku sabit kaldı. Ciddi bir artış olmadı. 2009 yılında tabii ki kamu finansman dengeleri biraz bozulacak. Neden? Ekonomik faaliyetlerde bir daralma yaşandığı için bizim gelirlerimizde bir azalma olacak. Bunun da bir kereliğine küresel şokun etkisi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Nitekim de öyle. Bizim için burada önemli olan orta vadeli mali disiplini korumak, mali sürdürülebilirliği ön planda tutmak. Ama aynı zamanda böylesine bir kriz ortamında da mümkün olduğunca reel sektörü destekleyici olmak.''
Kriz çok ağır, çikolata satışları bile düştü!
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, 'Her krizde çikolata satışları artıyordu ama bu krizde tüketim yüzde 30 azaldı. Buradan da krizin boyutunu anlayabiliriz' dedi
TÜRKİYE Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Topuz, küresel krizin gıda sektörü üzerinde de ciddi etki yarattığını ancak esas bozulmanın gelecek yıldan itibaren rakamlara yansıyacağını söyledi. Gıdanın diğer sektörlere göre 'kötünün iyisi' konumunda olduğunu ifade eden Kopuz, 'İnsanın dizine yama vurursunuz ama ağzına vuramazsınız ama Türkiye'de, gıda krizini hissediyor. 30 yıldır kaç tane kriz geçirdik ama ilk defa gıda sektöründe iflas erteleme kararları alındığını görüyoruz. Krizin boyutunu buradan da anlayabiliriz. Her krizde bir bedel ödüyoruz ama özellikle bu krizde KOBİ'lerimiz ciddi bedeller ödüyor. Krizin, gıda sektörü üzerinde psikolojik etkisi olduğu görüşüne de katılıyorum. Her krizde Avrupa'da çikolata satışları artıyordu, insanlar, mutluluk hormonu salgılamak için çikolataya yükleniyordu ama bu krizde çikolata tüketimi, yüzde 30 azaldı' dedi.
Kriz gıdayı teğet geçmedi
GIDA sektörünün en büyük sorununun kayıtdışı olduğuna vurgu yapan Şemsi Kopuz, geçen yıl kayıtlı bin 184 işyerinin kapandığını ve geçen yıla göre istihdamda yüzde 26,3'lük daralma olduğunu söyledi. Kopuz 'Gıda ve içecek sanayinin kapasite kullanım oranı, Ağustos 2008'den itibaren düşmeye başladı ve yıl sonunda yüzde 68'e kadar geriledi. Yurtiçi talepte yaşanan düşüş böylece sanayimizin kapasite kullanım oranlarına da yansıdı. İhracatta da gerileme yaşanmaya başladı. Krizin, diğer birçok sektör gibi gıda sanayini de teğet geçmediği açıkça ortadadır' şeklinde konuştu.
Akşam