Kapasitesinin günlük bir milyon varile ulaşması beklenen boru hattı, daha proje aşamasındayken sorunlara neden olmuştu.
Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı bölgede kontrol sağlamak isteyen Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya arasında ilk günden itibaren gerginliğe neden oldu. Hattın geçtiği ülkelerde siyasî çekişmelere zemin hazırladı ve çevrecilerin protestolarıyla karşılaştı.
Ancak projenin önüne hiçbir şeyin geçmesine izin verilmedi. Ne ormanlar, ne çalışma yasaları, ne yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvan türleri ne de demokrasi ve insan hakları savunucularının protestoları bu en pahalı ve önemli projeyi durdurabildi.
Petrol boru hattı, Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından yıllık yolsuzluk sıralamasında 146 ülke arasında 140'ıncı sırada olan Azerbaycan'ın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i, Batı'nın yakın bir müttefiki haline getirdi. Boru hattı çevresinde şekillenen siyaset Rusya'ya karşı Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğini alan Gürcistan'da değişimin yolunu açtı.
"Boru hattının, Washington yönetiminin yakın müttefiki Türkiye'deki güzergâhının ise, petrol tankerleriyle dolu boğazları kullanmadan, Akdeniz'de İncirlik üssüne yakın Ceyhan'da sona ermesi bir tesadüf değil" diye yazan İngiliz gazetesi Independent, başlangıçtaki üç güzergâh önerisinden, Washington için en uygun olanın seçildiğini savunuyor.
"Kafkas petrollerinin taşınması için önerilen güzergâhlardan biri daha kuzeyden Rusya'dan geçiyordu. Güneydeki alternatif güzergâh ise petrolün İran üzerinden taşınmasını öngörüyordu.
Orta yolu izleyen öneri de Kafkaslar'dan Akdeniz'e doğrudan bir geçiş yolu açılıyordu. Hiç şüphesiz bu öneriler içinde kazanan, Washington yönetimine ve onun ticarî yandaşlarına kontrolü sağlama olanağı veren Bakü-Tiflis-Ceyhan güzergâhı oldu."
Times gazetesi petrol boru hattının açılışını "Kara altın geçen yüzyılın zafer günlerine dönüş umudu getiriyor" başlıklı haberinde değerlendiriyor. Gazete boru hattının Azerbaycan hükümetine yılda yaklaşık beş milyar dolar gelir sağlayacağını belirtiyor "Ancak önemli olan bu paranın nereye harcanacağı" diyor.
Times, başyazılarından birinde de boru hattının açılışını daha geniş bir perspektiften ele alıyor ve "Petrolden ötesi" başlıklı yazıda inşa edilecek yeni boru hatlarının dünyanın enerji sorunlarının çözümü olmadığını savunuyor.
"Moskova'nın tüm itirazlarına rağmen, zamanında ve bütçesini aşmadan tamamlanan proje Batı'nın Orta Doğu'ya petrol bağımlılığını azaltacak bir mühendislik ve teknoloji başarısı" diyor ancak şöyle devam ediyor.
"Bu projeyle Batı'nın enerji sorunlarının çözüldüğünü düşünmek akılcı olmaz. Hazar'ın ve Orta Asya'nın tüm zengin kaynaklarına rağmen, dünyanın petrol açlığı da büyüyor. Batı, bu projeyle kazandığı zamanı ve elindeki büyük teknolojiyi alternatif enerji kaynaklarına yatırım yapmakta kullanmalı. Sonunda Batılı hükümetler eski bir enerji kaynağını yeniden gündeme getirmeye başladı: Hidrojen."
General Motors ve Toyota şirketleri geçen yıldan bu yana hidrojen yakıtı kullanacak otomobiller üzerinde çalışıyorlar. Ancak hâlâ halledilmesi gereken sorunlar bulunduğunu belirten Times, şunları yazıyor.
"Hafızalarında hidrojen yakıtı kullanarak alev alev yanan zeplinler, balonlar olan insanlar nasıl ikna edilecek? Bu kaynak pratikte kullanılabilir hâle nasıl getirilecek? Elbette bir diğer sorun da karbon salınımı olmayan hidrojen yakıtını üretmek için kurulacak fabrikalar ve tesisler, yan ürün olarak atmosfere ne kadar karbon salacaklar? Bunlar Batılı ülkelerin, örneğin Japonya'yla işbirliği içine girerek çözebilecekleri sorunlar. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı uluslararası işbirliğinin elde edebileceği başarıları gösterdi. Ama unutmayın, bu hattın sağlayacağı kaynak, dünyanın enerji ihtiyacı dikkate alındığında sadece küçük bir benzin istasyonu kadar olacak." |