Bardakoğlu, “İslam'ın kutsallarına yönelik tahkir ve aşağılamanın sürekli bir şekilde devam edeceğinin ve bunun akabinde de yeni krizlerin vuku bulabileceğinin açık bir göstergesidir” diyerek olası krizlerle ilgili uyarıda bulundu.
Bardakoğlu, açıklamasında, İslam'a yönelik aşağılamanın Batı devletlerinde islamofobi'yi yaymayı amaçladığını, bunun dünya kamuoyunca da görüldüğünü kaydetti. Bu tür tutumların ivmelenerek devam ettiğini belirten Bardakoğlu, “Daha önce çeşitli defalar şahit olunduğu gibi İslam'ın kutsallarına hakaret, iki dünya arasında küresel bir bunalımı ve gerilimi körüklemekte ve arkasında her iki tarafın da rıza göstermediği derin üzüntü ve elemler bırakmaktadır” dedi.
Bardakoğlu, İslam'i değerlere karşı tahkir ve aşağılama konusunda gelinen noktanın Doğu-Batı arasında basın ve ifade özgürlüğü alanında yaşanan bir kavram kargaşası olmadığını vurguladı.
Kin ve nefrete yol açan bu tür hareketlerin, insan özgürlükler kullanılarak meşru hale getirilemeyeceğini ifade eden Bardakoğlu, “Bugün dünya kamuoyu, basın ve ifade özgürlüğü ile dinlerin kutsallarına hakaret arasındaki sınırları belirleyecek ve kesiştiği noktaları ıslah edecek uluslararası hukuki geçerliliği ve müeyyidesi söz konusu olabilecek bir düzenlemeye ve sözleşmeye muhtaç gözükmektedir” dedi.
Bardakoğlu, BM İnsan Hakları Komisyonu'nda Mart 2007'de kabul edilen ve “herhangi bir din veya mensuplarına karşı hakaret, kin ve şiddet içeren ırkçı ve yabancı düşmanı fikirlerin yayılmasının yasaklanması için kararlı adımlar atma” çağrısının yapıldığı tasarının, bir an önce uluslararası hukuki boyut kazanarak yasalaşmasını istedi.
Bardakoğlu şunları belirtti:
“Batı toplumlarındaki bazı mihraklar ısrarla İslam'ın kutsallarını tahkir ve aşağılamaya devam etmektedir. Danimarka'da Jyllans Posten gazetesinde 30 Eylül 2005 tarihinde Hz. Muhammed'i tahkir etmeye yönelik sözde karikatürlerin yayınlanmasından sonra ortaya çıkan küresel gerilim hiç yaşanmamışcasına, geçtiğimiz günlerde İsveç'te Nerikes Allehanda isimli gazetede değil bir Peygambere, normal bir insana dahi yapılması mümkün olmayan tahkir ve aşağılama, söz konusu olguya hizmet eden son örnektir. Bu olay, Batı dünyasında çeşitli şekillerde İslam'ın kutsallarına yönelik tahkir ve aşağılamanın sürekli bir şekilde devam edeceğinin ve bunun akabinde de yeni krizlerin vuku bulabileceğinin açık bir göstergesidir.”
Bardakoğlu ayrıca, Müslümanları, başka inançlara saygının kendi inancına saygının bir gereği olduğundan yola çıkarak, tavırlarını karşı tahkire ve şiddete yol açmadan göstermeye davet etti.