Sabahattin ÖNKİBAR'ın Yazısı
Barzani’nin ortağı Başbakan’ın uçağında!
BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun dün “siyasi fahişe” olarak tanımladığı Barzani’nin Türkiye’de onlarca şirketi ve de ortakları var.
İşte bu ortaklardan birini, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan’ı, önceki gün devlet adına İngiltere’ye giderken özel uçağında ağırladı.
Evet yanlış okumadınız Tayyip Erdoğan adı ‘Barzani ile iş yapıyor’a çıkan bir isme uçağında kucak açtı!
Kim midir bu isim?
Çengiz Çandar...
Çandar, İlnur Çevik’le beraber K.Irak’lı peşmerge önderi ile beraber iş yapıyor... Alınan 75 milyon dolarlık ihale her ne kadar İlnur Çevik’in şirketi adına ise de Cengiz Çandar’ın da bu işte hissedar olduğu bütün Ankara’nın dilinde...
Ve böyle bir isme, hele de böyle bir konjonktürde, Başbakan kollarını açıyor.
Söyler misiniz Türkiye Başbakanı’nın uçağına böylesine tartışılan bir isim nasıl binebilir?
Üstüne üstlük o, Cengiz Çandar’ın ABD’den AB’ye muhtelif çevrelerle karanlık ilişkileri de sorgulanırken!
Cengiz Çandar’ın 25 Temmuz 2007’de İsrail’de katıldığı toplantıda söylediklerini ve bu toplantıdaki misyonunu hadi MİT rapor etmedi, basında çıkan haberlere de mi bakılmadı?
Cengiz Çandar’ın bilinen muğlak kişiliği bile böyle bir ağırlamaya engel iken ve de üstüne üstlük Barzani ve Talabani ile ticari ilişkileri iddia boyutunda olsa da, söz konusu iken Başbakan bunları umursamıyor ve ona özel konuk muamelesini yaparak mahrem alanına sokuyor.
Diyeceksiniz ki böyle bir Başbakan’ın yani Tayyip Erdoğan’ın yönettiği bir ülkede bütün bu yaşananlar yani dünün postal öpücüleri Barzani ile Talabani’nin Türkiye’yi aşağılaması normal.
Vallahi doğru...
Başbakan’ın şu yaptığına bakın?
Deniz Baykal’ın tartışmasız nutuk ve devlet belgesi olabilecek düzeydeki konuşması ya da ikazına, hakaretlerle karşılık veren Başbakan her nedense Barzani’ye karşılık verme veya laf etmek yerine adı ortağına çıkan ismi uçağında ağırlıyor.
Hem söyler misiniz Deniz Baykal ne dedi Allah aşkına...
Dün konuşmasını iki kere daha, kelime kelime okudum.
Konuşmada Erdoğan’ın iddia ettiği gibi kimseye hakaret yok.
Peki ne mi var?
Tarihe not düşecek kalitede ikaz ya da uyarılar var.
Belli ki o ifadeler Erdoğan’ı can evinden vurmuş.
Cevap verecek, veremiyor.
Yaptığı iş sadece hakaret etmek oldu...
İşte sevgili okurlar, devlet adamı ile siyaset adamı farkı burada başlıyor ve Erdoğan’ın asla devlet adamı olmadığı ortaya çıkıyor.
1974 harekatında Kıbrıs’a çıkan Ecevit’le, bugünkü Tayyip Erdoğan’ı kıyaslayın ya da 1998’de Suriye’yi ablukaya alan Süleyman Demirel’le Mesut Yılmaz’ı, Tayyip Bey’le mukayese edin.
Ecevit Kıbrıs’a çıkarma olayında Washington’dan izin istememiş, sadece gemilerimiz Kıbrıs sahillerinde haberiniz olsun demişti.
Keza o beğenilmeyen Mesut Yılmaz bile Suriye ablukasında, ABD ne diyecek demedi ve aslanlar gibi dik durdu, sonuç aldı.
Şimdi insaf ile iz’an ile söyleyin bugün Tayyip Erdoğan’da böyle bir duruşun zerresi var mı?
Nerdeeeee.
Gözünü Washington’a ve Telaviv’e dikti oradan medet bekliyor.
Başbakan içeride efe olmasına efe de, dışarıya karşı niçin böyle dersiniz?
Onun varlık nedeni dışarıya karşı böyle olması mı dediniz!