Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2714
EURO
37,4959
IMKB
8.876,000
ALTIN
2.926,150
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BAYAN MÜFTÜ YARDIMCISI ÇOK EŞLİLİK İÇİN NE DEDİ?
BAYAN MÜFTÜ YARDIMCISI ÇOK EŞLİLİK İÇİN NE DEDİ?
 
>Kadın Müftü Yardımcısı Erdemli, çok eşlilik ve küçük yaştakı çocuklara tecavüz olayları ile ilgili görüşlerini Star yazarı Fadime Özkan'a anlattı.
 
5.5.2008 - 17:10
Cinsel istismar ve dinin birarada anılamayacağını söyleyen Erdemli ‘İslam çok eşliliği getirmedi, çok eşliliğe sınırlama getirdi. Maksad tek eşlilikti’ diyor. Ona göre kadınlar şık giyinebilir ama şov yapmamalı

Son haftalarda peş peşe gündeme gelen haberler fena halde mide bulandırıyor, asap bozuyor. İnternette tanıştığı çocukları kandırıp kontör karşılığında tecavüz eden ‘hafız’; 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan 78 yaşındaki ‘dinci’ yazar; diktiği tesettür kıyafetlerini magazin dünyasının hızlı mankenlerine giydirip podyumda salındırarak pazarlayan, üç eşli oluşunu ise dini suistimal ederek ilan eden ‘tüccar’... Ortak noktaları hem dindar pozu takınarak kariyer yapmaları, hem de arzu ve sapkınlıklarını dine dayandırma cüreti göstermeleri. Cehalet ve kasıttan malul medyada ise ‘at izi it izine iyice karışmış’ durumda. ‘Temiz bilgiye acil ihtiyaç var’ dedik ve İstanbul Müftü Yardımcısı Sayın Kadriye Erdemli ile konuştuk. Erdemli Diyanet’in yedi kadın müftü yardımcısından biri. 


Vakit yazarı Üzmez, Tekbir giyimin sahibi Karaduman, tecavüzcü hafız...gibi haberler peş peşe gündeme geldi. Yargı sürecinde birer iddia da olsa, ortada dindar görünümlü insanlar ve tartışmalı konular var. Önce bunu bir tanımlar mısınız, nedir bu?

Şunu başta belirtmek isterim. A veya B kişisi hata yapmış, günah işlemiş olabilir. Kişiler üzerinden cevap vermemiz mümkün değil. Ama cinsel istismar dinen nasıldır, derseniz cevabım şu olur: Adı üstünde cinsel istismar! Bütün istismarlar gibi cinsel istismar da kötüdür, dinle yan yana anılması bile doğru değil.

Cinsel istismarcının cezası nedir dinen?

Cezasını kanunlar verir. Hukukçu değilim ama şunu söyleyebilirim: Her türlü istismar dinen günahtır.

14 yaşında bir çocuğa cinsel istismar haberinden sonra Peygamberin de Hz. Aişe ile 9 yaşında iken evlendiği dile getirildi. Bu iki durum birbiriyle karşılaştırılabilir mi?

Hz. Aişe’nin yaşının 9, 14, 18 olduğuna dair rivayetler var. Hangisinin doğru olduğu kesin değil ama şu bilgi kesin: Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in geldiği toplumda kızlar küçük yaşta evleniyordu. Bunun o dönemde toplumsal bir kabul olduğu bilinen bir gerçek. Ayrıca Peygamberimizin evliliği hiç tepki almıyor, oysa Peygamberimize o dönemde ‘yalancı’, ‘káhin’, ‘sihirbaz’ diyenler vardı. Bu evlilik tepki alsaydı eleştiriler mutlaka bize de ulaşırdı.

O dönemde genel kabul gören, Peygamberin de yaptığı bir şey bugün, fikir olarak bile kabul edilemez bir şey oldu, yasak da. Din buna ne diyor?

Toplumda kabul görmeyen şey dinde de kabul görmez. Farklı bir dünyada ve kültürde yaşıyoruz. Kız çocuklarının eğitimleri, ruhsal gelişimleri birçok yönden o döneme göre farklılık arz ediyor. Kanunlarımıza göre evlilik yaşı belli. Doğru olan da budur. Ayrıca insanlar peygamber değildir. Peygamberin bazı özel durumları vardır.

TEKÁMÜL TAMAM

Çok eşli, dindar pozlu bazı kişiler çok eşli olmalarıyla ilgili ‘Onları metres tutmadım, kime ne’ diyebiliyor. Kadınlar konuşmuyor ama bu onları incitiyor olmalı. Kadınları incitebilecek bir şey olan çok eşliliğe İslam niye izin veriyor?
Peygamber Efendimiz veya İslam çok eşliliği getirmiş değildir. Var olan çok eşliliğe sınırlama getirmiştir. Sınırı dörde çekmiş, tek eşi tavsiye etmiştir. Bu bir tekámül sürecidir. Nasıl ki din, o toplumda kabul gören köleliği birden bire kaldıramıyor ama onları hürleştirmek için hükümler koyuyor, köle azat etmeyi özendiriyor. Amacı köleliği tamamen kaldırmak. Dört evlilik de bunun gibi. Zira o dönemde çok evlilik var, din bunu sınırlandırıyor, tavsiye edilen tek evlilik.

Tek eşlilik yasal, çok eşlilik yasak olduğuna göre tekámül tamamlandı mı?

Çok eşlilik için adalet şartı getiriliyor. Bunu yerine getirmek ise imkánsız gibi. Adalet olmayınca bir kadınla evlenmek zarureti ortaya çıkmaktadır. Tek eş esastır. O günkü şartlarla bugünkü kıyaslanamaz. Çok eşlilik bugünkü şartlarda kadının hakkının zayi olması demektir. Pratikte de tek eşlilik var, kanunlarda da. Fıtrata uygun olan da bu. Yüce Yaradan’ın muradı da budur.

Kadının şahitliği, miras konusu gibi konular, dinin kadına fitne unsuru olarak baktığı yönündeki genel algı... Din kadına güvenmiyor mu?

Dinin yanlış algılanmasıdır bu. Din kadına asla fitne unsuru olarak bakmaz. Fitnenin cinsiyeti olmaz. Fitne fitnedir. Allah katında kadın ve erkek, kul olarak eşittir. İslam hukuku bütün olarak değil de tek tek ele alındığında adaletsizmiş gibi görünür ama asla öyle değildir. Mesela mirasta erkeklerin payının kadından fazla tutulmasının gerekçesi; o çağlarda erkeklerin evi geçindirmekle yükümlü olmasıdır. Ama kadın mirasçı olabiliyor, miras bırakabiliyor, ticaret yapabiliyor, kendi parası oluyor.. Şahitlik mevzusu da böyle: 2 kadının şahitliğinin 1 erkek şahide denk düşmesi sadece borçlanmayla ilgili ayette geçer. O ayet ise insanların borçlandıklarında bunu yazmaları, yani senet tutmalarını söyler. Çünkü noter, imza yoktur. Kadınlar o dönemde ticaretten anlamadıkları için, şifahi şahitliklerde, kimsenin hakkı zayi olmasın diye böyle bir hüküm inmiştir.

ÇATIR ÇATIR HAK ARADILAR

O dönemde kadınlar da ticaretle uğraşıyordu ama, mesela Hz. Hatice?

Evet ama istisna. İslam’ın indiği toplum kızların diri diri gömüldüğü, çok eşliliğin olduğu, kadınların haklarının zayi edildiği, inanılmaz suistimallerin olduğu bir toplumdu.

Kadınlara haklarını aramalarını öğütlemiyor mu peki din?

Kadınların çatır çatır haklarını aradıklarına dair örnekler var. Mesela sahabe bir kız gelip diyor ki ‘Ya Resulullah, babam beni rızam olmayan biriyle evlendiriyor’. Peygamber durumu düzeltmek için babasını çağırıyor. O zaman kız da diyor ki ‘Ben bu evliliği istiyorum sadece babamın bunu yapıp yapamayacağını öğrenmek istedim’. Benzer bir örnek Mücadele Suresi’nde anlatılıyor. Sahabe bir hanım Peygambere soruyor: ‘Ben genç ve güzel bir kadınken kocam benimle evlendi. Şimdi yaşlandım, zıhar yaptı. Durumum ne olacak?’. Zıhar döneme ait bir terim, tam boşama değil de kadından uzak durma. Peygamberimiz diyor ki ‘Bana bu konuda ayet gelmedi.’ Bu iki- üç kez olunca kadın diyor ki ‘Vallahi her konuda ayet geliyor da durumum için gelmiyor. Halimi Allaha arz ederim’.

KADIN SORDU, ALLAH DUYDU

Allah’a sorarak arıyor hakkını!

Evet ve ayet geliyor. ‘Allah seninle kocası hakkında tartışan ve durumunu Allah’a arz eden kadını duydu. Siz aranızda konuşup duruyorken de duyuyordu’ deniyor ve kadının durumunu düzelten dört ayet iniyor. Cenab-ı Allah kadına cevap veriyor. ‘Namaz kılan kadınlar ve namaz kılan erkekler’ şeklinde direkt hitap ediyor kadınlara. Bir kadın olarak şunu biliyorum: İstediği gibi bir kul olduğumda kadın ya da erkek olmam fark etmiyor. Allah ‘Üstünlük ancak takva iledir’ buyuruyor, işte adalet budur, bunun için Rabbimi çok seviyorum.

Dinin özünden uzaklaşıp geleneğe yapışarak hatayı eleştirebilme, hak arama cesaretini mi yitirdi Müslümanlar?

Hayır. Bir yanlışı eleştirebilmek için doğruyu bilmek lazım. Din konusunda halkımızın bilgi eksikliği var. Hatalar dinin özünden değil, kültürel, geleneksel yorumlardandır.

Diyanet’in de hiç kusuru yok mu peki bunda?

Diğer kurumlar gibi Diyanet de bir tekámül süreci geçiriyor ve inanın güzel şeyler yapılmaya çalışılıyor.


Dindarlık şık olmaya mani değil


Cinsellik İslam’da konuşulamaz bir konu mudur?

Ölçülere dikkat edildikten sonra neden konuşulmasın? Ama mahrem olanın karı koca arasında kalması, çocuklara bile yansıtılmaması lazım.

Parklarda, cafelerde başörtülü kızları görüyoruz. Sevgilileri var. Çok da rahatlar. Bu, iki yönlü eleştiri alabiliyor. Nedir bunun ölçüsü?

Bu ölçü için o kızın başı örtülü ya da açık olması fark etmiyor, Müslüman olması yeterli. Bir erkekle bir kızın tanışması konuşması belli sınırlar içinde mahsur taşımaz. Dinimiz daha büyük günahlara sebebiyet vermemesi için nikáh olmadan el ele tutuşmayı, cinsel yaklaşımlarda bulunmayı günah kabul etmiş. Sonuçta bu iki taraftan birinin üzülmesine yol açabiliyor, özellikle de kızların. O nedenle de sınırlar koymuş.

Şık tesettürlü kadınlar ve tesettür defileleri 90’lardan bu yana tartışılıyor. İki farklı yorum var: 1) Tabii ki olabilir 2) Mahrem ve şov bir araya gelemez. Fikriniz ne?

Dinen tesettürün sınırları kadın için de erkek için de bellidir. Ayette belirtilen yerlerin vücut hatlarını belli etmeyecek kalınlık ve genişlikte örtülmesi isteniyor. Bu tanım belli bir şekil ve renk içermiyor. Zaten Pakistan’da hanımlar başka örtünüyor, Mısır’da, Türkiye’de başka. Ama elbette ki tesettürü bir gösteri, şov haline dönüştürmek de doğru değil. Bir insan ekonomik durumuna, kültür ve eğitimine göre daha güzel, özenli giyinebilir fakat sadece tesettürde değil dinin hiçbir hükmünü, ibadetini din adına şov malzemesi haline getiremez. Yoksa bu, dini bir şey olmaktan çıkar. Bir hanım tesettür sınırlarında şık, güzel giyiniyorsa da dinin buna itirazı yoktur.

Güzel giyinen fakat ‘frikik veren tesettürlü’ resimleri çıkıyor medyada?

Ben görmedim. Sadece sokakta yaşı çok genç bazı kızlarımızın biraz fazlaca dar kıyafetli ama başları örtülü olabildiğini fark ediyorum. Onlar da yolun daha çok başında. Yanlışları olabilir. Düzeltebilirler. Öğrenirler. Tesettürlü olsun olmasın, hayat bir süreçtir. Yanlışlar düzeltilir.


Başı açık kapalı ayrımına karşıyım


Başörtülü ya da dindar biri sadece kendinden mi sorumludur yoksa İslam’ı ve bütün Müslümanları temsille de görevli midir?

Ben bu başörtülü başörtüsüz, dindar az dindar ayrımına çok karşıyım. Kadın olsun erkek olsun her Müslüman kendisinden ve de çevresinden sorumludur. Bana ne, diyemez. Hassas ve duyarlı olmalıyız tabii ki ama insanın özel hayatındaki hataları, kendisini bağlar. İnsanlar hatadan arî değildir. Bir Müslüman örnek olarak kendine Peygamberi almalıdır.

Müftü yardımcısınız, dini konulara hakimsiniz yani ama insansınız da! Siz de hata yapabilir günaha girebilirsiniz. Göreviniz size kulluktan farklı bir yük yüklüyor mu?

Hata insanlar içindir. Peygamberler bile hata yapmıştır. Tabi ki Rabbime böyle bir hata yaptırmaması için dua ederim. Ama olursa bunun sadece hata olduğunun bilinmesini isterim.


Kara çarşaf takvalı olmanın işareti mi?


Peki, makyajın ölçüsü nedir? Başörtülü kadın makyaj yapabilir mi?

Kapalı ya da açık fark etmez, dinimiz kişinin sade ve kendi olmasını ister. Güzel olan budur. Araf Suresinin 26.ayetinde belirtildiği şekliyle elbise iki şey içindir. 1) Mahrem yerlerin örtülmesi 2) Süslenmek. Elbise süslenmek içindir aynı zamanda. İnsanı güzel gösteren elbisedir ama Allah ‘En güzel elbise takva elbisesidir’ der.

Kara çarşaf takvayla ilgili mi?

Tesettür yorumuyla ilgili. Azhap suresi 59. Ayet ‘Eşlerine, mümin hanımlara, kızlarına söyle, dışarı çıkarken üzerlerine cilbaplarını alsınlar’ şeklinde. Bazı álimler cilbab kişiyi baştan aşağı örten kıyafettir demiş, çarşaf geliştirilmiş, bazılarıysa, ev içi kıyafet üstüne alınan her türlü örtüdür demiş. Çarşaf bazen de alışkanlıktan süregelmiş. Ben de eskiden çarşaflılar acaba çok mu takvalı, diye düşünürdüm. Konuştuğumda çoğunun geleneksel diye giydiğini gördüm ve ‘Ne zor birşeyi gelenek olarak yapıyorlar’ diye düşündüm.

Yani başını örten açığa, pardösü giyen giymeyene, çarşaf giyen pardösü giyene göre daha takvalı diye bir sıralama yok?

Kesinlikle. Takva ancak Allah katında bilinebilecek bir şeydir. Bir makine yok ki takvayı ölçen. İnsan bu konudaki tahminlerinde de yanılabilir. Ama bazen güzel bir davranış gördüğümüzde bunun Allah’ın da hoşuna gittiğini düşünebiliriz. Çünkü güzel olan, insanların hoşuna giden şey Allah’ın da hoşuna gider.


Kadınım diye bir zorluk yaşamadım 


Yaptığınız iş erkek müftü yardımcılarından farklı mı?

Aramızda görev paylaşımı var. Herkes üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Ben Kuran kurslarına, aile irşat-rehberlik bürolarına, yayın faaliyetlerine, musiki korosuna bakıyorum.

Vaizeyken kadınlarla yüz yüzeydiniz, şimdi yakın çalışma arkadaşlarınız erkekler. Zorlanmış olmalısınız?

Ben kendi adıma biraz zorlandım ancak müftümüz Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı’nın desteği, hoşgörüsü sayesinde rahat ettim. Kadın olmamdan dolayı da hiç bir olumsuzlukla karşılaşmadım.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


VALİ GÜLER'DEN 1 MAYIS SAVUNMASI

PKK LİDERİ'NDEN TELSİZ'DE KAYIP İTİRAFI

"TAKSİM'E YİNE ÇIKACAĞIZ"
»  İŞTE ERDOĞAN'IN YASAKLI OLMASI HALİNDEKİ PLAN
»  "LAGENDİJK HADDİNİ BİL YOKSA..."
»  100 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANACAK
»  AKP'DE ABDÜLLATİF ŞENER SANCISI
»  SENDİKALAR, 1 MAYIS OLAYLARINI AİHM'ME TAŞIYACAK
»  BAŞBAKANLIK'TAN SERT YALANLAMA
»  BORDO BERELİLER, KANDİL'DE LİDER PEŞİNDE
»  BAR'A ÇEVRİLEN BALKAN CAMİ'LERİ!
»  
»  PKK, ŞİMDİ DE DİN'E SARILDI
»  AKP, FEMİNİSTLERİ KIZDIRACAK
»  İŞTE ERDOĞAN'IN YOL HARİTASI
»  "TÜRKİYE'DE ÜÇ - BEŞ MİLYON FETULLAHÇI VAR
»  İNTERNET SİTESİ ÜZERİNDEN BOŞAN!
»  AB'YE BUNU NASIL İZAH EDECEKSİNİZ?
»  O MEHMETCİK İSİMSİZ KAHRAMAN!
»  BAŞBAKAN'DAN YENİ KAVRAM: ORTALAMA TÜRK
»  "ÇOK İSTİYORSAN GELDE ALIVER İZMİR'İ"
»  ILIMLI İSLAM DİYE BİRŞEY YOK
»  ASLAN, SİVAS'I 5 PARÇAYA BÖLDÜ
»  SU ALTI KAPSAMA ALANI DA PEK YAKINDA !
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.