Baykal, CNN Türk televizyonunda yayınlanan ''Seçim Arenası'' programında gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı. Dündar'ın, kendisiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ekranda buluşturmayı önerdiğini, ancak Erdoğan'ın bunu kabul etmediğini hatırlatması üzerine Baykal, bu buluşmaya her zaman hazır olduğunu söyledi. Erdoğan'a karşı bugüne kadar hiçbir zaman kırıcı üslup kullanmadığını savunan Baykal, ''Bana öyle geliyor ki Başbakan başka nedenlerle katılmadığı tartışmaya gerekçe üretmeye çalışıyor'' görüşünü dile getirdi. Erdoğan'ın bu çağrıya ''evet'' demesini beklediğini söyleyen Baykal, Başbakan'ın ''kendi üslubu nedeniyle kimsenin üslubundan şikayet etmeye hakkı olmadığını'' savundu. Milletvekili dokunulmazlığına ilişkin bir soru üzerine Baykal, iktidara gelmeleri halinde dokunulmazlıkların mutlaka kaldırılacağını açıkladıklarını hatırlattı. Kimseyi siyasi nedenlerle kanıtlanmamış suçlamalardan dolayı siyasal yaşamın dışına itemeyeceklerini vurgulayan Baykal, ancak bilerek bir yolsuzluğa kucak açmalarının da söz konusu olamayacağını dile getirdi.

''MAL VARLIĞIM KAYYUMA''

Baykal, mal varlıkları konusunda da ciddi bir çalışma içinde olduklarını belirterek, bu konuda Parlamento'da bir etik komisyonunun kurulmasını önerdiklerini hatırlattı. Baykal, ''Ben başbakan olursam yapacağım ilk iş mal varlığımı güvenilir bir kayyuma emanet edeceğim. Kamusal denetime açacağım. Kendi özel mal varlığımla ilgili hiçbir özel tasarrufta bulunma hakkımı kullanmayacağımı ilan edeceğim'' diye konuştu.

TBMM'de yolsuzlukları izleyecek ve denetleyecek bir etik otorite oluşturmayı planladıklarını da ifade eden Baykal, ülkede yolsuzlukların ''bürokrasi-siyasetçi-iş adamı üçgeninde'' gerçekleştiğini, ''bu üçgenin mutlaka bir noktadan kırılması gerektiğini'' vurguladı. Baykal, ''Parlamento'da asla koalisyon yapmayacağım diyebileceğiniz bir parti var mı?'' sorusuna, ''Gelecek gelişmeler nasıl olur, bugün AKP dediğimiz parti nasıl devam eder, ayrışmalar olur mu, yeni yapılanmalar çıkar mı? Bütün bu olasılıkları dikkate alarak, peşin fikirle AKP'yi dahi ekarte etmek istemiyorum'' yanıtını verdi.

 CHP Genel Başkanı Baykal, ''Peşin fikirle, milletin oyunu almış bir siyasi partiyi siyasetin dışında tutmayı ilke olarak şık bulmuyorum'' diye konuştu. Baykal, bir başka soru üzerine ise Genç Parti'ye oy verme eğiliminde olan kişilerin, memleketini seven, dürüst, namuslu, AK Parti icraatlarına tepkili seçmenler olduğunu gördüğünü ve onlara karşı sempati duyduğunu söyledi. Baykal, örgütsel anlamda ise iki parti arasında bir müzakerenin olmadığını kaydetti.

''IRAK SINIRI GÜVENCE ALTINDA TUTULMALI''

Baykal, terör olayları ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahalesine ilişkin bir soru üzerine ise her zaman Türkiye'nin Irak sınırını güvence altında tutmasından yana olduklarını belirtti. ABD'nin Irak'a müdahalesinden önce de Türkiye'nin, ''tamamen savunma amacına yönelik'' olarak, Irak sınırına askeri birlik yerleştirme çalışmasına girmesi gerektiğini söylediklerini hatırlatan Baykal, geçmişte yaptıkları bu uyarıların hükümet tarafından dikkate alınmadığını kaydetti. ''Eğer biz 40 bin askerimizi sınırımızın hemen güneyine yerleştirmiş olsaydık ne Türk askerine çuval giydirilirdi, ne Kerkük'teki bu tertipler yapılabilirdi, ne de Barzani'yle Talabani Diyarbakır edebiyatı yapabilirlerdi'' diyen Baykal, 1 Mart tezkeresine ''Hayır'' demiş olmanın kendileri için bir iftihar konusu olduğunu belirtti.

''ASKERE DUDAK BÜKMEK''

 Baykal, bir başka soru üzerine partisinin ''millete karşı devlete yakın'' olarak algılanmasının doğru olmadığını kaydederek, bunun ''yargı organlarıyla, üniversiteyle, hukuk düzeniyle problemi olan çevrelerin söylemi'' olduğunu ifade etti. ''Türkiye'de aydın olmanın bir vasfı askere dudak bükmek olarak anlaşılıyor. Şunu herkes bilmelidir ki bu coğrafyada silahlı kuvvetler Türkiye'nin güvencesidir'' diyen Baykal, ''Silahlı Kuvvetleri siyasetin içine çekmenin düşünülemez'' olduğunu vurguladı. Baykal, CHP'nin belirli bir oy oranının altında kalması halinde genel başkanlıktan ayrılmayı düşünüp düşünmediği yönündeki soruya ''Hayır'' yanıtını verdi.

 ''Oy oranı değil, yapılan işlerin önemli olduğunu'' vurgulayan Baykal, ''Bakın biz Parlamento'ya yüzde 20 oyla girdik ama bu parlamento döneminde olağanüstü önemli işler yaptık. Yani CHP'nin Parlamento'da olmasının ne kadar önemli olduğunu herkese kabul ettirdik'' diye konuştu. Baykal, ''AK Parti hükümeti 5 yıllık süreç içinde hiç mi olumlu bir iş yapmadı?'' sorusu üzerine ise hiçbir siyasi parti için ''Hiç olumlu iş yapmamıştır'' demenin mümkün olmadığını, ancak ''günü geçirmek değil, ülkenin temel sorunlarına çözüm üretmenin önemli olduğunu'' kaydetti.