CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Gezi Parkı” olaylarını değerlendirdi.
10 gün önce Taksim’de başlayan ve sonra giderek bütün yurdu etkisine alan protesto eylemlerinin devam ettiğini belirten Hamzaçebi, “Protesto eylemlerini başta hükümet olmak üzere herkes doğru analiz etmelidir” dedi.
- “PROTESTO EYLEMLERİNİ 1980 ÖNCESİNİN ANARŞİK EYLEMLERİYLE BİR TUTMAK EN BÜYÜK HAKSIZLIKTIR”-
Yapılan temel yanlışlar olduğuna dikkat çeken Hamzaçebi, şöyle dedi:
“Protesto eylemlerini 1980 öncesinin anarşik eylemleriyle bir tutmak bu eylemleri gerçekleştiren gençlere yapılacak en büyük haksızlıktır.
Bu protesto eylemlerini çevresel bir duyarlılık ifadesini yansıtmaya yönelik bir çevre hareketi olarak görmek sadece bununla sınırlı tutmak olayın boyutunu görmemek demektir.
Protesto eylemlerini gerçekleştiren ve çoğunluğu gençlerden oluşan o kitleyi siyaset dışı görmek yapılacak bir diğer büyük yanlışlıktır.
Gençlerin herhangi bir siyasi partiye mensup olmaması onların taleplerinin siyasi olmadığı anlamına gelmez.
Günümüz siyasi terminolojisine hakim olan bu kavramların ötesinde gençler bir başka taleple birleşerek ortaya çıktılar. Bu talep özgürlüktür. Ve özgürlük en büyük siyasal taleptir.”
-“MECLİS KAPANANA KADAR BİR DEMOKRATİKLEŞME PROGRAMINI TBMM GERÇEKLEŞTİREBİLİR”-
Başbakan’a, hükümete düşen görevin özgürlük talebini merkeze alarak bir demokratikleşme programını uygulamaya koymak olduğuna işaret eden Hamzaçebi, “Hükümete önerim Meclis tatile girene kadar bu yasaları gelin hep beraber birlikte çıkaralım. CHP’nin bu konuda TBMM’ye sunmuş olduğu sayısız öneri vardı. Bu önerileri toplam 19 başlık altında daha önce kamuoyuna açıkladık. Gelin bunu hep birlikte değerlendirelim. Meclis kapanana kadar bir demokratikleşme programını TBMM gerçekleştirebilir. Sayın Başbakan’a önerim uçaktan iner inmez başta başkanlık sistemi veya partili cumhurbaşkanı gibi önerileri bir kenara atarak böyle bir demokratikleşme programı üzerinde çalışacaklarını kamuoyuna açıklamasıdır” dedi.
-“SAYIN BAŞBAKAN BALKONDAN İNDİ, TOMA’YA BİNDİ”-
Başbakan’ın her seçim sonrasında balkon konuşmaları yaptığını ifade eden Hamzaçebi, “Balkon konuşmalarıyla bütün toplumu kucakladı ama balkondan indiği andan itibaren yeniden Türkiye, toplum bir karmaşanın içine girdi. Sayın Başbakan balkondan indi, TOMA’ya bindi. Şimdi önerim Sayın Başbakan TOMA’dan insin bu demokratikleşme programını hep beraber gerçekleştirelim. Sayın Başbakan Cezayir’de fahri doktora ödülü aldı. Sayın Başbakan gelin bu aldığınız ödülün anlamı Cezayir’de kalmasın bunu Türkiye’ye taşıyalım. Gelin bir demokratikleşme programını birlikte gerçekleştirelim” diye konuştu.
-“MADONNA’YI NE YAPACAKLAR”-
“Sayın Başbakan’ın Twitter baş belası, bir beladır değerlendirmesinden sonra savcılar, İzmir savcıları tweet atan gençleri takip etmeye onlar hakkında soruşturma açmaya başlamıştır” diyen Hamzaçebi, şöyle devam etti:
“Şunu sormak istiyorum bu soruşturmayı gerçekleştirenlere.
Madonna’yı ne yapacaklar. Madonna yurt dışından bu protesto eylemlerine destek verdi. Pink Floyd’un gitaristi destek verdi. Sayın Başbakan’a, hükümete Pink Floyd’un The Wall şarkısını dinlemesini en azından veya onun sözlerini okumasını tavsiye ediyorum.”
Rize’de yaşanan olaya işaret eden Hamzaçebi, “Sayın İçişleri Bakanı’yla, İçişleri Bakanı yetkilileriyle defalarca görüştüm. Bana söylenen şuydu dışarıda 500 civarında vatandaş var yani Gezi Parkı protestocularını protesto eden 500 civarında vatandaş var. Ama 400 civarında Çevik Kuvvet var dediler. Orada bulunan bizim Merkez İlçe Başkanımızdan bilgi aldım. Bana hayır 400 civarında polis yok 30 civarında polis var dediler. Tekrar İçişleri Bakanlığını aradım. Acaba sivil kıyafetli olmasın dedim bu polisler. ‘Evet’ dediler. Bu görüşmeyi yaptıktan 10 dakika sonra orada 30 civarında olan polis sayısı 300’e çıktı, arkadaşlar öyle bilgi verdi bana. Ve 300 civarında polis gerekli güvenlik önlemlerini aldıktan sonra binada olan vatandaşlarımız güvenlik içinde evlerine gittiler” dedi.
-SORULAR-
Bir basın mensubunun, “Ankara’da polisin sert müdahalesi devam ediyor, bunları görüntüleyen Ulusal Kanal çalışanları da gözaltına alındı, ne diyorsunuz?” sorusuna Hamzaçebi, “Her iki olayı da kınıyorum. Polisin bu kadar sertlik göstermesi bu olayların büyüme nedenlerinden birisidir. Ulusal Kanal mensuplarının gözaltına alınmış olmasını kınıyorum, bu bir gözdağıdır” dedi.
-“BU OLAYI BİR BİLEK GÜREŞİNE DÖNÜŞTÜRMEMEK GEREKİR”-
“Sayın Başbakan’ın yurda dönüşü sırasında AK Parti’den dün ‘gitmeyin” şeklinde bir açıklama geldi ancak kalabalık bir grubun karşılamaya gideceği söyleniyor, böyle bir kalabalık toplanırsa nasıl okumak lazım?” sorusuna Hamzaçebi, şu yanıtı verdi:
“AKP yetkilileri çok doğru bir açıklama yaptılar. Bu olayı bir bilek güreşine dönüştürmemek gerekir.
Ama Sayın Başbakan’ı karşılama isteğin de olup da karşılamaya gitmek isteyenler de elbette ki gidebilir. Ama organize bir şekilde böyle bir hareket yanlış olur.”
“Bir gazetede polise talimatın direkt hükümet yetkilileri tarafından Başbakanlık tarafından verildiği ifade ediliyor, ne diyorsunuz?” sorusuna Hamzaçebi, “Eğer öyle ise çok vahim bir durum ile karşı karşıyayız demektir. Böyle bir kişi var ise yani merkezden sanıyorum Sayın Başbakan kast ediliyor, böyle bir talimat gitmiş ise bu demokrasimiz açısından son derece üzüntü vericidir” dedi. (ANKA/SON)