İşte Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
Bozgunculuk AKP’nin ham maddesidir.
Taksim olaylarının çıkış yönüne baktığımızda biliniz ki sonuca ulaşmamız mümkün olmayacaktır.
Başbakan ve hükümeti Gezi buhranını artırmak için elinden geleni yapmıştır.
Rest çeken meydan okuyan tutumlar Türkiye’nin rotasını terse döndürmüştür.
Sanki Türkiye’de hükümete karşı haksız tutum sergilenmiştir.
Başbakan’a göre sokaklardaki kalabalıklar çapulcudur, sokaklar kirlenmiştir.
Erdoğan’a göre ortalık terörize edilmiş, camide içki içilmiştir.
Yine bu kafaya göre yaşananlar bir oyundur, karmaşa için düğmeye basmıştır.
Sanatçılar, yazarlar hükümete karşı menzilenmiştir.
Suçlu ve suçlanan hep başka yerde aranmaktadır.
Ak Parti hükümeti sütten çıkmış ak kaşıktır.
Yıllardır hor görülenlerin durumları anormaldir.
Özel hayatı tarumar edilen kim varsa provokatördür.
"GENÇLERE TOMA'LARLA MÜDAHALE UTANÇTIR"
Taksim merkezli hadiseleri anlamak istemeyen Erdoğan, Türkiye’yi bundan sonra nasıl yönetecektir.
Demokrasi çağrılarına kulak tıkayan, baskı ve zulümde rekorlar kıran Başbakan gönülleri nasıl tamir edecektir.
Gezi Parkı hadiseleri zaten hasarlı olan demokrasi için yeni bir kırılmadır.
Gençlere TOMA’larla, şiddet araçlarıyla karşı konulması utançtır.
"KONU ÜÇ BEŞ AĞACIN KESİLMESİNDEN ÖTE"
Dağdan şehre inmiş, Gezi’deki belirsizliği kendine çevirmiş teröristlerle sonuna kadar mücadele edilmelidir.
Ama masum vatandaşları aynı kefeye sokmak Esad kopyası olmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Ülkemizin pek çok yerinde karmaşıklık hakimdir.
Kendisine yönelmiş kızgınlıkları katlamıştır Başbakan Erdoğan…
Başbakan demokrasinden sıfırı tüketmiştir.
Konu sadece 3-5 ağacın kesilmesinden ötedir.
Olayların çok yönü vardır.
"TOPLUMSAL BARIŞ YARA ALDI"
Başbakan’ın dili tepkilerin tepesindedir.
Ölüm ve yaralanmalar her geçen gün artmaktadır.
Şiddet tırmanmış dehşet verici görüntüler yaşanmıştır.
Masum insanlarımız perişan edilmiştir.
Yaşına ve cinsiyetine bakılmadan herkesin tartaklanması milletimizi derinden üzmüştür.
Toplumsal barış ciddi bir yara almıştır.
Sağduyuyla çözülecek bir meseleler kördüğüm halini almıştır.
Düne kadar şikayet ettikleri askeri bile devreye sokacaklarını söyleyen yetkililer şuurlarını yitirmişlerdir.
"ERDOĞAN'IN YERİNE VEKİL EDEN YÖNETİCİ NEDEN ÖZÜR DİLEDİ"
3 Haziran’dan yurtdışına çıkan Erdoğan’ın yerine vekil eden yönetici neden o günlerde özür dilemiştir.
Bunlar çifte standartlılardır.
Bir öyle bir böyledirler.
Çünkü işlerine gelen budur.
Sanatçılarla görüşme trafiği, sözde çözüm önerileri bir oyalama taktiğidir.
Renkli isimleri içinde barındıran sanatçı kafilesi hangi yaraya merhem olmuştur.
Erdoğan milletle dalga geçmektedir.
Meşhur isimlerle görüşerek sonuç alacağını Başbakan’ın kulağına kim üfürmüştür
Dizi setinden çıkanlar, gecelerde boy gösterenler Başbakan’la masaya oturmuş, sözde görüş belirtmiştir.
Herkes yazılmış rolünde hareket etmiştir.
Başbakan ve partisi başarısızlığa mahkum olmuştur.
"GEÇMİŞTEKİ TÜM OLAYLAR GEZİ'YE MAL EDİLMEKTEDİR"
Medya oyuncağa çevrilmiş, çoğu susturulmuştur.
AKP politikası bu kadar ilkeldir.
AP ile ters düşmesi tesadüf değildir.
AB, PKK’lıları kollarken Başbakan neredeydi.
Şimdi de geçmişteki tüm anlaşmazlıkları Gezi olaylarına mal etmektedirler.
Rüzgar ekip fırtına biçme kalleşliğidir yapılanlar bizi biz yapan değerlerin yıkılması kaçınılmaz olabilecektir.
AKP mitinglerine katılanların yüceltilmesi Türkiye’nin iki bloğa sevk edilmesi demektir.
Erdoğan bunların bilincinde midir?
"KALABALIK İSTİYORLARSA MHP'NİN MİTİNGLERİNİ GÖRMELİLER"
Kendini ifade etmek isteyenleri terörist olarak göstermek adaletsizlik.
Mitinglere taşınmayla, tehditle, kamu imkanlarıyla toparlamak sonuç elde ettirmez.
Uçuk rakamları dile getirmeleri acizliklerinin göstergesidir.
Devlet gücüyle 1 milyonu toplamışlardır.
Gerçek kalabalık görmek istiyorlarsa MHP’nin mahşeri kalabalık mitinglerini görmeliler.
Basınç artmaktadır, buna çare bulmak hepimizin boynunun borcudur .