-MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini milletin üzerinde bir güç zannettiğini belirterek, "Daha önce padişahlara unutma senden büyük Allah var dermiş, demokrasilerde de unutma senden büyük millet var bu millet de sana gösterecek. Başbakan sadece bir Köşk derdine düşmüştür ve kendisine biçilen elbiseleri zaman ve mekana göre değiştiren bir zihniyete sahiptir" dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, AKP kongresi ve Başbakan Erdoğan’ın AKP grup toplantısında konuşmasına ilişkin görüşlerini açıkladı.Türkiye’deki bir takım gelişmelerin dikkate alındığında, kongrenin daha iyi ve net anlaşılabileceğini ifade eden Vural, “Bu kongre bir parti kongresi yerine bir seçim yapılan bir kongre yerine Sinan Çetin’in senaryosunu yazdığı bir tiyatro alanıydı” diyerek şöyle devam etti:
“Kongrede gözyaşı şiir şarkı vardı Bu milletin evlatlarını şehit edenlere yataklık edenler vardı, millet yoktu, seçim, irade yoktu. Anlı şanslı gazeteciler yorumlar yaptılar. Ondan önce olmayan ergi metoduyla acaba ne konuşacak diye hikmetler çıkarma çalıştılar. Sonra da olmayan hikmetleri hazırlamaya çalıştılar.
Demokrasinin samimiyetin olmadığı bir kongre büyük şefe biat etmiş Tayyiban çok yaşa sloganlarından farklı bir ses yoktu. Tek taraflı bir monologdu. Evet orada bu millete tepeden nasıl bakan, bu milleti medyasını STK’larını esnafını iş adamlarını susturan ekonomi politikalarıyla fakir fukarayı ezdiren iki torba kömüre üç paket makarnaya muhtaç eden bir zihniyet vardı.”
-“MİLLETE TEPEDEN BAKAN ZİHNİYET”-
AKP Kongresine ilişkin verilen ilanlarında “Millete tepeden bakan bir zihniyet” verildiğini iddia eden Vural, “ilanda da yer almıştı. Millet küçük, beyefendi büyük. Büyük Millet Büyük güç: Kendinden başka bir güç istemediğini orta koyan milleti hakir gören bir zihniyetin kongresiydi bu aslında” dedi.
Kongredeki tablonun, “Aslında bütün demokrasi hukuk adına, hak adına neyle ve kiminle mücadele etmemiz gerektiğini ortaya koyduğunu” söyleyen Vural, “Eğer o kongrede basın mensupları eleştiriyor diye alınmıyorsa, eğer bugün Ankara Üniversitesinin açılışına sadece akredite edilmiş öğrenciler sokuluyorsa, bilin ki Türkiye’de otoriter ve totaliter bir anlayışla yönetme sevdası içinde olan bir zihniyet vardır” diyerek şunları söyledi:
“Şiir okumayı çok sever, ihtimal adlı bir şiirle ben de kendini milletin üzerinde gören bu zihniyete karşı hakkı hukuku yenenler susturulanlar, yazdırılmayanlar, patron sensin işten at diyenlerin sesi. Bugün demokrasi diye tek yöne milleti sevk etmek isteyenlere sesleniyorum Milletin gideceği alternatif vardır. AKP’yi ve Cumhurbaşkanlığı konusunu bir yerle yönlendirmek isteyenlere sesleniyorum, güce ram olmayacağız, güce teslim olmayacağız bu milleti hakkını hukukunu yiyenlere teslim olmayacağız.
Milletin üzerinde kendini büyük güç zannedenlere sesleniyorum. Daha önce padişahlara unutma senden büyük Allah var dermiş, demokrasilerde de unutma senden büyük millet var bu millet de sana gösterecek. Bu kongrede dikkat çeken konuşma metni dışında korsan metinler dağıtıldı. Başbakanın imzası yoktu, belki de Oslo’da hazırlanmıştı. Salondakilere başka bir şey söylüyor, dağıtılan metinde başka şeyler yazıyordu.”
-“BAŞBAKAN KÖŞK DERDİNE DÜŞMÜŞ”-
AKP’yi Başbakan Erdoğan’ın yönetmediğini söyleyen Vural, “Ya göründüğü gibi o ya göründüğün gibi ol. Sadece onun önüne konan bir takım metinleri okuyor. Başbakan sadece bir Köşk derdine düşmüştür ve kendisine biçilen elbiseleri zaman ve mekana göre değiştiren bir zihniyet” değerlendirmesini yaptı. Başbakanın kongre öncesi İmralı’yı adres göstermesi Oslo görüşmelerini yeniden başlayacağın açıklamasının ve Barzani’nin kongrede onur konuğu yapmasının “Bu kongrenin bir beyaz bayrak teslimiyet kongresi” olmasına sağladığını da iddia eden Vural şöyle devam etti:
“Kongre öncesi İmralı’yı muhatap alan bir zihniyet ve Barzani’nin şeref konuğu olması, gurur duymaları bundan sonraki istikamette AKP’nin siyasal Kürtçülere teslim edilmiş bir parti olduğunu ortaya koymuştur. Bu kongre federasyon ve özerkliğe adım atılacağını belirten kongredir. Korsan konuşma metinlerinde yer alan ifadeler, federasyonun dama taşlarıdır. Yüreğin varsa söyleseydin ya. Müzakereciler cirit atmaktadır artık Oslocular Haburcular bu kongrede cirit atmaktadır. AKP den bölücülükle mücadeleyi beklemek maalesef artık mümkün değildir.
Başbakan bir de eli kanlı katillere yataklık eden 2007 de kendi sözleriyle Barzani’yi şeref konuğu yapıyor ve bir de niye gelmediğimizi söylüyor. Sana mı soracaktık, senden mi izin alacaktık, ne işimiz var bizim orada. Nereye gideceğimiz gidip gitmeyeceğimi sana mı soracağız yani. 2007 de teröristlere yataklık yapıyor dediğin adamı nasıl şeref konuğu asıl sen önce kendini bunu sor bakalım. Grup toplantısında bile adını anmaktan çekiniyor ya. Adını anmaktan çekindiğin adamı şeref konuğu olarak niye çağırıyorsun.
Biz Kandille kucaklaşan platformlarda Habur’da Oslo’da olmayız aklını başına al.
Misafir gelir kuzu kuzu oturur diyor. Kendisiyle karıştırdı herhalde Irak’ta 1 milyon insanı katleden ABD askerleri kuzu kuzu dua eden, Irak da askerlerimize çuval geçirdiğinde kuzu kuzu susan, İsrail 9 insanımızı katlettiğinde kuzu kuzu susan sen değil misin? NATO Genel Sekreterini kuzu kuzu getiren sen değil misin Ermeni protokollerini, ABD Rus ve Fransız gözetiminde kuzu kuzu imzalayan sen değil misin? Rumlara Türk limanlarını açmak için kuzu kuzu protokol imzalayan sen değil misin? Anan Planına yes diyen sen değil misin?”
-“ADIN MÜLAYİM, SERT OLSAN NE YAZAR”-
Kongrede açıklanan 63 yol haritasını paçavra olarak değerlendiren Vural, Başbakan Erdoğan’ı, “Adın Mülayim ya sert olsan ne yazar. Bir de ‘One Minute’ kahramanı olarak asıp keseceksin işte mal meydanda, yapılanlar meydanla. Bunları yapıyorsun sora esiyorsun, üfürüyorsun. Yemezler, yemezler. Kongrede 63 tane yol haritası, şu paçavraya bakın. Bu kafayla bir yere gidilmez. Dün de kalmış bir Marmaraydan bahsediyoruz Ben Marmaray’ı ihale ettiğim zaman Marmaray’dan bu tren nasıl geçecek diye bakıyordun. İhale eden benim, kredi bulan biziz. Banka kurmalarını yasaklayan biziz. Bizden önce bakkal dükkanı gibi kuruluyordu. Hangi yalanını düzelteyim?” dedi.
-“KOLTUĞU ALIP GÖTERECEĞİM DİYOR”
Başbakan Erdoğan’ın “Ben koltuk sevdalısı değilim” sözlerinin doğru olduğunu söyleyen Vural, “Doğru diyor el hak doğru koltuğa yapışmıyor ‘koltuğu alıp götüreceğim’ diyor ‘Cumhurbaşkanı olacaksam AKP genel başkanlığını da götüreceğim’ diyor. Koltuk ona yapışacak. Cumhurbaşkanlığı makamını bir parti makamı olarak değerlendirmek isteyen bir anlayışının tezahürüdür. Saddam da Mübarek de öyleydi, Esad da öyle” dedi.
MHP’nin teslimiyetçiliğe karşı milliyetçiliği savunmaya devam edeceğini belirten Vural, “Bu müzakereci teslimiyetçi zihniyettir Başbakanın terörle mücadelesi teslimiyete dönüşmüştür.
Federasyon ve özerklikle bu beyaz bayrağı çekerek teslimiyet belgesini imzalamaya hazır olduğunu belirtmiştir” diyerek şunları söyledi:
“MHP olarak bu konuda Sayın Başbakanın terör örgütüne beyaz bayrak adı altında İmralı’yı muhatap alan girişimlerine karşı biz terörle mücadelenin millet egemenliğinin ruhunu temsil eden ay yıldızlı bardağı savunmaya devam edeceğiz. Seni başbakan yapan bu milletin iradesine sahip çık, teslimiyetçilerin yanında olma. MHP olarak terör örgütüne karşı teslimiyet anlayışı içinde müzakereyi muhatap almayı savunanlara karşı şunu ifade ediyorum ki MHP iradesi Türk milletini bölücü terör örgütünün silahına ve siyasal projelerine teslim etmeyecektir.”
-“MİLLET ANCAK NEFRETLE ANAR”-
MHP’nin “Bölücülerin siyasi amaçlarına siyasal muhatap olabileceği hiçbir girişimin içinde” yer almayacağının altını çizen Vural, CHP’nin Araştırma Komisyonu kurulması önerisini de, “Bugün biz Oslo’da ne görüşüyor merak ediyoruz diyen CHP Oslo’yu TBMM’ye getiremeyeceklerini de bilmesi gerekir. MHP bölücü senaryolara siyasal meşruiyet kazandıracak hiçbir girişimin yanında olmayacağız. 17 Ekimde tezkere geliyor. Görüşlerimizi söyleyeceğiz. MHP Habur’a ortak olmadı, Oslo’ya ortak olmadı. Barzani’nin şeref konuğu olduğu kongrelere ortak olmadı MHP’yi bu tuzaklara düşüremeyecekler” dedi.
Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin Türkiye’ye karşı, maliyetli bir oyun oynadığını vurgulayan Vural, “Hakları için silah kullananların mücadelesini destekliyoruz diyor, alkışlanıyor. Bu nasıl bir zihniyet ya? Barzani’nin Türkiye seninle gurur duyuyor. Sen kendin gurur duyabilirsin ama Türkiye askerine polisine kalleş ve kahpece saldıranlara zemin hazırlayanları gururla anacak değildir. Ancak ve ancak nefretle anar” diye konuştu.(ANKA)
(ÜNS/HF)