DTK Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, akşam saatlerine BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ile birlikte parti binasında basın toplantısı düzenledi. Yerel kaynaklardan aldıkları bilgilere göre Diyarbakır’ın Lice ve Kulp ile Bingöl’ün Genç üçgeninde operasyonların yoğunlaştığını belirten Tuğluk, operasyona katılan askerlere gaz maskesi dağıtıldığını ileri süren Tuğluk, "Kapsamlı bir operasyon var. Yaklaşık 10 bin civarında askeri güç var. Bütün bunların bölge halkında çok ciddi kaygı yarattığını, halkımız bize ulaşarak bildirdi. Bu konuda bir talep sözkonusu oldu" dedi.
"KENDİMİZİ CANLI KALKAN YAPACAĞIZ"
Yarın seçilmişler yöneticiler ve halkın katılımı ile operasyon bölgesine doğru yürüyüşe gececeklerini anlatan Tuğluk, "Amacımız operasyonların durdurulmasını istemek. Artık bu coğrafyada gençlerimizin öldürülmesine tahammül göstermeyeceğiz. Bu savaşa ve ölümlere dur demek için, o bölgede kendimizi canlı kalkan yapacağız. AKP iktidarının güvenlikçi yaklaşımının Kürt siyasal hareketinin tüm barış, demokratik çözüm çağrılarına verdiği yanıt operasyondur. Hala akan kandan daha fazlası isteniyor. Biz yeteri kadar öldük, öldürüldük. Artık bundan sonra bu tür ölümleri kabul etmiyoruz. Biz artık halk olarak buna müdahale edeceğiz. Asker dahil hiç bir gencimizin ölmesine izin vermeyeceğiz. Herkesi yarın canlı kalkan eylemine katılmaya davet ediyorum. İzleyeceğimiz bir durum sözkonusu değil. Artık müdahale edilmesi gerekiyor. Bu savaşı ve operasyonları, toplumsal bir tepki yaratabilirsek durdurabiliriz. Asker ailelerini de bu savaşa ’dur’ demeye çağırıyorum. Yeteri kadar acı yaşandı. Bundan sonra acı yaşanmasına izin vermeyelim" diye konuştu.
ORTADA BARIŞÇIL ÇÖZÜM YERİNE BİTİRME OPERASYONU VAR
Başbakan’ın açıklamasından hemen sonra operasyon yapılmasını, "İkiyüzlü bir politika" olarak değerlendiren Tuğluk, "Bu sorunun barışçıl çözümü için adım atmayan bir iktidar varken, askeri operasyonlar devam ediyorken, İmralı’da tecrit uygulaması sözkonusuyken, barış grubu üyelerine verilen ceza varken, biz soruyoruz; Kim bu ülkede barışı istiyor? Bu askeri ve siyasi operasyonları yapan bu iktidarken, bunların hangi sözüne inanalım? Gerçekten ortada barışçıl çözüm iradesi yok. Ortada bir bitirme operasyonu var. Bütün Kürtler artık bu iktidarın hedefi haline gelmiştir. Hayata geçirdikleri öldürme stratejisidir. 30 yıldır uygulanan devlet politikası tüm uygulamaları ve yöntemiyle devam etmektedir. AKP iktidarı bu ülkeyi bir kaosa götürüyor. Bunun gideceği nokta kırılma noktasıdır, bir kopuştur. Bu kadar bir toplumun üzerine gidilirse hiç kuşku yoktur ki, boyun eğmeyecektir ve bir yanıt verecektır. Bu da hiç istenmeyen durumların ortaya çıkmasına yol açabilir" şeklinde konuştu.
BİRLİKTE YAŞAMA DUYGUSU ZAYIFLIYOR
Kürtler’in tahamülünün sınırsız olmadığını devlet tarafından görülmesi gerektiğini savunan Tuğluk, birlikte yaşama duygusunun giderek zayıfladığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Kürtler’in tahammülünün sınırsız olmadığı devlet tarafından görülmeli. Birlikte yaşama duygusu giderek zayıflıyor. Bir kez daha yaşanacak çatışma, hiç kimsenın kaldıramayacağı sonuçlar doğurabilir. Bir kez daha AKP iktidarına bu sonuçsuz politikalardan vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu operasyonlarla, öldürme ve tutuklamalarla Kürtleri bir noktaya getiremezsiniz, biat ettiremezsiniz. Biz Kürt siyasetçileri olarak hiç bir şekilde devletin bu politikalarının karşısında boyun eğmeyeceğiz. Kürt halkı yalnız değildir. Onların terorist dediği o gençler bu halkın çocuklarıdır. Biz onlara sahip çıkacağız. Biz bu operasyonların bir şekilde önüne geçeceğiz. Bu, bundan sonraki mücadele yöntemimizdir. Artık bunlara sessiz kalmayacağız ve operasyon bölgesine gideceğiz."