Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Buca Bahçekapı Mahallesi’ndeki bazı arsaları ‘Gecekondu Önleme Bölgesi’ olarak ilan ederek istimlak kararı aldı. Bu kararın ardından kamulaştırılan alanlar, 1977 yılında Buca Belediyesi tarafından satışa çıkarıldı ve satın alan vatandaşlara da tapu tahsis belgesi verildi. Konak Belediyesi’nden emekli olan Tuncay Önkol, tapu tahsis belgesinde arsaya üç yıl içerisinde ev yapmak ve on yıl boyunca da satmama koşulu bulunması yüzünden babası Lütfü Önkol ile birlikte, belediye tarafından belirlenmiş projeye uyarak ev yaptı. Arsanın taksitlerinin bitmesinin ardından da asıl tapuyu almak için uğraşan Önkol, geçen yıl arsanın asıl sahibi Necdet Doğanata tarafından açılan tahliye davasıyla karşılaşınca şoke oldu. Kendisi gibi Bahçekapı Mahallesi’nde 5 ailenin daha bulunduğunu, taksitleri bitirdikten sonra asıl tapuyu almak için senelerce uğraştıklarını anlatan Önkol, “1980 ihtilalinden sonra belediyenin kapatılması nedeniyle evrakların Büyükşehir Belediyesi’ne gittiğini söyleyerek bizi oraya yönlendirdiler. Büyükşehir Belediyesi ise evrakların kendilerinde olmadığını söyledi. Yıllarca iki belediye arasında mekik dokuduk. Bir türlü tapularımızı alamadık” dedi.
‘GECEKONDU YAPMADIM’
Satın aldıklarını zannetikleri arsaların, tapu kayıtlarında Necdet Doğanata ve Mehmet Ali Tuna’ya ait olduğunun ortaya çıktığını belirten Önkol şöyle devam etti:
“Bize dava açanlar bizi işgalci durumuna sokmuşlar. Biz işgalci değiliz, zamanın parasıyla Buca Belediyesi’ne 23 bin 500 lira ödedik. Şimdi bizden evimizden çıkmamızı, ayrıca arsayı şimdiye kadar kullandığımız için de kira ödememizi istiyorlar. Bizim tek suçumuz devlete güvenip belediyeden arsa almamız. Dava açıldıktan sonra Necdet Doğanata ile görüştük. Kendisine Torbalı’da bulunan bir bahçem olduğunu, onu verebileceğimi söyledim. Ancak bunu kabul etmedi. Benden 100 bin YTL'nin üzerinde para istiyor. Bir kere para ödeyip aldığım arsaya bir kez daha niye para ödeyeyim. Ben buraya gecekondu yapmadım, evim kaçak değil, arsanın parasını ödedim. Belediye bana evi yaptıktan sonra oturma belgesi verdi. Bunların hepsi elimdeyken bana tahliye davası açıyorlar. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı kamulaştırma kararı almış, ancak kamulaştırma tamamlanmamış. Bu benim suçum değil. Ortada büyük bir yanlışlık var, ancak bunun nedeni ben değilim. Bu evden çıkmak gibi bir niyetimiz yok. Hatayı yapanların bulunup cezalandırılmasını istiyorum.”
AYNI KONUDA İKİ FARKLI BELGE
Tuncay Önkol ve babası Lütfü Önkol’un avukatı Yasemin Öztürk, arsanın kamulaştırılması için 1968 yılında çalışma başlatıldığını, tapuya şerh konulduğunu, aradan on yıl geçtikten sonra arsaların satışa çıkartıldığını, ancak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 2002 yılında kamulaştırma kararından vazgeçtiğini anlattı. Buca Belediyesi’nin aynı konuda birbirine zıt iki ayrı belgeyi verdiğini belirten Avukat Öztürk, “Müvekkillerim Lütfü ve Tuncay Önkol, Başbakanlık İletişim Merkezi aracılığı ile arsanın durumunu Buca Belediyesi’ne sordu. Buca Belediyesi verdiği cevabında arsanın Necdet Doğanata’ya ait olduğu cevabını verdi. Yine aynı belediye İzmir 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne, kamulaştırma kararının 2002 yılında kaldırıldığını, ancak bunun kamulaştırma işlemini ortadan kaldırmayacağı cevabını vermiş. Bu belediyenin en büyük çelişkisi” diye konuştu.
BUCA BELEDİYESİ’NE TAZMİNAT DAVASI
Arsa dava konusu olana kadar kimsenin kamulaştırmanın kaldırıldığından haberinin olmadığını belirten Avukat Yasemin Öztürk şunları söyledi:
“Tapuya şerh konmuş bu arada müvekkillimin babası Lütfu Önkol’a tapu tahsis belgesi verilmiş. Bina yapılmış, ruhsatlar alınmış ancak kamulaştırma tamamlanmadığı için davacı halen malik olarak görünüyor. Buna dayanarak da kullanım süresi için ecrimisil (kira) istemiş, binanın yıkımı için dava açmış. Biz başta kamulaştırma var diye biliyorduk, belediyenin de bundan haberi yoktu, keşifte ortaya çıktı. Şu an dava bilirkişi aşamasında. Bilirkişinin raporuna göre Buca Belediyesi’ne tazminat davası açacağız.”
‘HABERİM OLMADAN KAMULAŞTIRILMIŞ’
İzmirli işadamı Necdet Doğanata ise arazisinin haberi olmadan kamulaştırıldığını, bunu yıllar sonra öğrendiğini söyledi. Doğanata şöyle dedi:
“Bu benim bir arazimin başına gelenlerle ilgili 50 yıllık uzun bir hikaye. Benim arazimi kamulaştırmışlar, yıllarca haberim olmadı. Ben daha sonra arazinin izini buldum, tapusunu çıkarttım, parsellemişler, gittim baktım üzerinde evler var. Evleri yapanlar araziyi belediyenin tahsis ettiğini söyledi. Eğer gerçekten belediye bu arazileri tahsis ettiyse belediyenin suçu var. Konu şu an dava aşamasında, durum ne olur onu mahkemenin sonucu gösterir.”