Miers'ın daha önce hiç yargıçlık yapmamış bir avukat olması, Washington çevrelerinde göreve ne kadar uygun olduğunun sorgulanmasına yol açmıştı.

ABD Başkanı George Bush, Miers'ın adaylığının geri çekilmesi talebini "gönülsüzce" kabul etmek durumunda kaldığını söyledi.

Teksas doğumlu Miers, bu atama öncesinde Bush'un Beyaz Saray'daki hukuk danışmanı olarak görev yapıyordu.

Bush Miers'ın, emekliye ayrılan yargıç Sandra Day O'Connor'un yerine görev yapmasını önermişti.

Yargıçlık deneyimi olmayan 60 yaşındaki Harriet Miers, Teksas ve Dallas Baroları'nda ilk kadın başkan olarak görev yapmıştı.

Herkes eleştirdi

Miers'ın geçen hafta Senato'daki teyit oturumu öncesinde kendisine sunulan bir ankete verdiği yanıtlar senatörlerin sert tepkisini çekti.

Bazı senatörler Miers'ın yanıtlarını "yetersiz, kifayetsiz, onur kırıcı" diye nitelemişti.

Demokratlar Miers'ı Bush'a fazla sadık ve deneyimsiz görürken, Cumhuriyetçiler kürtaj gibi bazı konularda yeterince muhafazakar bulmuyorlardı.

	Miers ve Bush yakın çalışma arkadaşı

Bu ortamda, teyit oturumlarının gergin ve sert geçmesi bekleniyordu.

Miers adaylıktan çekilmesine gerekçe olarak, Kongre'nin Beyaz Saray'daki görev süresi hakkında görmeyi talep ettiği iç kayıtları gösterdi.

Miers Bush'a yazdığı mektupta belgelerin gizliliğini korumasının önemini vurgulayarak, teyit sürecinin "ülkenin çıkarları açısından uygun olmayacak ve Beyaz Saray ve çalışanları üzerinde bir yük oluşturacak şekilde" geçmesinden endişe ettiğini belirtti.

Aslında George Bush, O'Connor'un yerine önce John Roberts'i atamış, ancak Mahkeme Başkanı William Rehnquist'in ölümünün ardından karar değiştirerek, Roberts'i başkanlık makamına kaydırmıştı.

Senato'nun yoğun tartışmaların ardından başkanlığını onayladığı John Roberts Eylül ayı sonlarında göreve başlamıştı.

Bush'un kendisine yakın isimleri iktidardaki ikinci döneminde etkili görevlere ataması kimi çevrelerde 'adam kayırmacılık' olarak eleştirilmişti.

Bu gelişme ise Bush'un eleştirileri giderecek bir atama için yeni bir şansa kavuştuğu şeklinde yorumlanıyor.

Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin gündeminde, eşcinsel evlilikleri, insan kopyalama, kürtaj gibi ülkede sosyal açıdan ciddi tartışmalar yaratan konular bulunuyor.

Bu nedenle yeni atamalar dokuz üyeli mahkemenin karar dengesini etkilemede önemli bir ağırlığa sahip.