Dün Kilis'teki bir camiye roket atılmış ve iki kişi hayatını kaybetmişti. Bugün konuşan Başbakan Binali Yıldırım bu saldırıya çok sert tepki gösterdi. "Camide toplanmış dua eden insanlardan ne istiyorsunuz alçaklar. Yüreğiniz yetiyorsa Mehmetçiğin önüne çıkın, yapamazlar" dedi.
Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: Terör örgütünün 300'den fazla elemanı etkisiz hale getirildi. Operasyon planlandığı gibi gidiyor. Hangi kılığa girerse girsinler biz onları 40 yıldır biliyoruz.
Yıldırım'ın Afrin operasyonuyla ilgili açıklamalarından satır başları:
Bugün 6. günü. Bu operasyon başlarsa Türkiye ekonomisi krize girecek. Büyük sıkıntılar yaşacağız, gibi kara propagandalar yaptılar. Burada milletime açık bir şey söylüyorum. Türkiye 40 yıldır buna benzer operasyonlar yapıyor. Biz bu mücadeleyi hem yurt içinde hem yurt dışında gerçekleştiriyoruz. Ekonomimiz terör mücadeleleleri ile, sınır ötesi operasyonlarla hiçbir şekilde etkilenmez. Yeni yatırım yapmak isteyen yeni yatırımını yapar. Çanakkale 1915 Köprüsü tüm hızıyla devam ediyor.
Türkiye bir yandan vatandaşının huzurunu sağlarken diğer yandan da terör örgütleri ile amansız mücadelesini sürdürüyor. Dün Kilis'te akşam namazında operasyondaki askerlerimize Mehmetçiklerimize kahraman güvenlik kuvvetlerimize duasını yaparken bu alçaklar, roket atarak onları ibadet halindeyken iki vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep oldular. Onlarca yaralı vatandaşımız vardı. Hemen arkasından gereken karşılık verildi. Bu alçakların bütün mevzileri yerle bir edildi.
Dua eden insanlardan ne istiyorsunu alçaklar. Yüreğiniz yetiyorsa Mehmetçiğin önüne çıkın.
Terör oluşumunu yok etmek için bu operasyonu yapıyoruz. Bu haklı bir operasyondur. Bu konuda dünya da Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını teslim etmektedir. NATO'da yıllarca beraber çalıştığımız bir ülke artık terör örgütlerine sarılmış vaziyettedir. ABD'nin terör örgütleri ile iş tutması, çalışmaları terör örgütü ile yapması Amerika adına çok küçük düşürücü bir iştir. Bizim bakımımızdan da böyle bir ülkenin, NATO'da birlikte olduğumuz bir ülkenin NATO sınırlarını korumak gerekirken sınırları hedef alan silahlı oluşumlara örtülü destek, açık destek vermesi akla ziyan bir iştir. Asla kabul edilemez. Biz, İran'dan Akdeniz'e, Irak, Suriye, güney hududumuz boyunca 1350 kilometre boyunca hiçbir terör oluşumuna izin vermeyeceğiz. İster Fırat'ın doğusu olsun ister Fırat'ın batısı olsun.
Burada DEAŞ ile PKK ile mücadele ediyoruz. Adlarını ister YPG, ister PYD koysunlar biz onları biliriz. Biz onları 40 yıldır biliriz. Rakka'dan PYD'nin YPG'nin eskortunda DEAŞ'lıları nasıl çıkarttıklarını tüm dünya gördü. Bu mu DEAŞ ile mücadele. Türkiye'nin yaptığı bu aymazlığı ortadan kaldırmak.
Türkiye bölgede sağlam duramazsa terör dünyanın her tarafına da yayılabilir. Biz aslında Avrupa'nın da güvenliğini sağlıyoruz.