Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak canlı yayınında Didem Arslan'ın sorularını yanıtlayan Bahçeli, çağrısının ardından alınan erken seçim kararına ilişkin ''Öncelikle Anayasa değişikliği halk oylaması sonucunda cumhurbaşkanlığı ve miletvekilliği seçimleri 3 Kasım 2019 olarak belirlenmişti. Türkiye'nin çok önemli dış ve iç güvenlik sorunları dikkat çekiyor. Erken seçim dillendirmesi yapılarak kaos oluşturulmaya çalışılıyordu. Seçimlerin erkene alınmasında yarar gördük. Biz 26 Ağustos olarak öngörmüş ve kamuoyu ile paylaşmıştık. 18 Nisan'da hükümet bizimle görüşmek istedi'' açıklamasına yaptı.
24 Haziran tarihini hükümetin belirlediğini söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''26 Ağustos aynı zamanda da Kurban Bayramı'nın öncesi ve sonrasını kapsayan bir tarih. Seçimlerin daha sağlıklı olabilmesi ve biraz daha erkene alınmasıyla daha verimli çalışma yapılacağı düşüncesiyle 24 Temmuz olarak ifade ettiler'' dedi.
Bahçeli ''Kamuoyunda çok tartışılıyor, önüne gelen yorumlar getiriyor. Her akşam televizyonda çok farklı yorumlar getiriliyor. Ben bunların hepsini takip ediyordum. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunları çözebilme yeterliliğini kaybetmesine vesile oluyor. Türkiye'de yeni bir sisteme geçiş süreci var. Bu tartışmaları, kutuplaşmaları, krizleri önlemek için erken seçim zaruret haline geliyor'' değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, 57. hükümet kurulmasında toplumun beklemediği bir partinin sağda birinci parti olarak ve hükümet ortağı olarak geldiğini hatırlatarak bugün ile o dönemi karşılaştırdı.
''Necmettin Erbakan Bey hükümeti kurma yetkisi aldı. O günden itibaren basının, koalisyonun Türkiye'yi nereye getireceği yönündeki kaygılarını dile getirmeleriyle, güçlü bir koalisyon olsa da 11 ay sürdü'' dieyen Bahçeli, o dönemi şöyle aktardı:
''Refah Partisi'nin ittifak olmasını bir rejim sorunu olarak gören kim varsa bu işlerin içerisinde, tartışmalarla 57. Hükümet kuruldu. Bu potansiyel ile 12 Eylül öncesi kutuplaşmaları da gündeme getirmek sureti ile ''bunlar iktidar olursa ne yapar'' şeklinde, istemedikleri her parti için sivil toplum kuruluşları ile medyasına kadar bazı noktaları gündeme taşıdılar'' diyen Bahçeli, ''Siyaset bilimciler objeketif yorumlar sunarak hem demokrasimize hem siyasi partilerimizin kendini gözden geçirmesine yol açacak bir gözlem paylaşmaları gerekir.'' değerlendirmesinde bulundu.
"Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş anlatmalı"
''Türkiye'de birileri bir şeyler yapmak istiyor ama burada millet yok millet iradesi yok" diyen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "Böyle bir, ortam içerisinde yıkamayacaklarını anlayınca Demokratik Sol parti'ye döndüler. 136'yı karpuz gibi ikiye böldüler. İsmail Cem'in başkanlığında yeni bir parti kurdular. Bir şey yapacaksanız adı yeni parti... Fakat her yeni Türkiye'yi geriye götürmüştür. Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş olayları tüm çıplaklığıla yaşadıkları için anlatmaları lazım.''
''2002'de erken seçim dedim"
''Kemal Derviş'e rahmetli Ecevit tarafından 'buradan çıkış' sorulduğunda 'yeni bir senaryoya ihtiyaç var' dendi. Rahmetli Ecevit soruyor 'neyi kastediyorsunuz.' Tabii söyleyemiyorlar. 4 Temmuz 2002'de bu olay yaşanınca ben 'erken seçim ' dedim. 7 Temmuz'dan itibaren de Demokratik Sol Parti 62'yi buldu ve yeni bir parti kuruldu. Ecevit benim erken seçim talebimin erken olduğunu ve zamanlama olarak da uygun olmadığını belirtiyordu.
Erken seçim yönünü gündeme almadan bu işin altından kalkacaklarını düşünüyordu. Evcevit beni başbakanlık konutuna çağırdı dedi ki 'partimizden ayrılışlar 30'a ulaştı. Burada kalmadı umud ederim ama olmayacak gibi görünüyor. Koalisyon ortaklığı konusunda ne düşünüyorsunuz' dedi'' şeklinde konuştu.
Çiller'in Yenikapı mitingine katılması
Bahçeli, eski başbakan Tansu Çiller 'in geçen pazar günü İstanbul Yenikapı'da düzenlediği mitinge katılmasına ilişkin '' Tansu Çiller başbakanlık yapmış Türkiye'nin önemli siyasi kuruluşunda Süleyman Demirel'den sonra genel başkan olmuş. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu şartları dikkate alarak o mitinge katıldı. "Milli şuur itibari ile buradayım" dedi. Bu çok kapsamlı üzerinde düşünülmesi gereken geçmişte tecrübeleri olan bir siyasetçinin kullandığı bir kelime. Ben onu tebrik ettim. Çiller Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları dikkate alarak o mitinge katıldı'' açıklamasını yaptı.
"MHP'nin buna ihtiyacı yok"
Bahçeli, '' Türkiye'nin maalesef siyasi kültürü bu yöne gitmiş. Kimse olumlu ve geleceğe yönelik bir şey düşünmüyor. Kimsenin haysiyeti ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Gidebilir(Çiller). Bizi de davet ettiler. Bu miting AK Parti'nin mitingidir. Benim bir katkım yok bu mitinge. Cumhur ittifakı demek iki ayrı partiyi birbirnden tamamen soyutlayarak yorumlarsanız böyle bir toplantıya bizim katılmamaız bize ne kazandırır. Geldiler, büyük alkış aldılar gittiler. MHP'nin buna ihtiyacı yok.'' dedi.
TBMM içerisinde güçlü bir MHP'nin temsil edilmesini istiyoruz. Onun için gayret gösteriyoruz. Cumhurbaşkanı hükümeti nasıl kuracaksa kurar, o, onun bileceği iştir ama MHP, bugüne kadar ki çabalarında cumhurbaşkanlığı sisteminin içerisinde bakan veya cumhurbaşkanlığı yardımcıları olarak herhangi bir talep düşünemez, aklına da getiremez.
Bu manada bizi de kimse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin oluşmasındaki Cumhur İttifakı'nda kullanamaz, satın alamaz.