Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi'nin feshini doğru bulduğunu belirterek "Beklentileri karşılayamadı, sadra şifa olamadı" dedi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada kadına yönelik şiddet konusunda televizyonları hedefine koydu.
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından feshedilen İstanbul Sözleşmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, "İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamış, sadra şifa olamamıştır. Dahası mezkur sözleşmenin toplumsal cinsiyet kimliğine ilişkin hükümleri aileyi, manevi değerleri, toplumsal düzen ve dengeyi tehdit etmiştir. Sözleşmeyi imzalayıp taraf olmak kadar, çekilmek de imzacı bir ülke adına haktır, hukuki bir tasarruftur. Bu itibarla, İstanbul Sözleşmesi’nin yayınlanmış bir Cumhurbaşkanlığı Kararıyla feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır." dedi.
Bahçeli, kadın haklarının yalnızca sözleşmeye bağlı görülemeyeceğini vurgulayarak şöyle devam etti: "Bahse konu feshin arkasından feci sonuçların doğacağını iddia etmek cehalet olduğu kadar bilinçli bir saptırmadır. İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini bile okumayanların, bu kapsamda tahrik ve tahrip diline saplanması acıklı ve ahlaksız bir halin varlığına delildir, vahim bir işarettir."
SİNSİ PROPAGANDA
Devlet Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi etrafında yürütülen tartışmalar esef verici boyutlara tırmandığını kaydetti. Bahçeli "Öyle bir istismar kampanyası devrededir ki, kadına şiddet sanki cezasız ve yaptırımsız kalacak; taciz, tecavüz ve saldırıların önü açılacaktır. Bu sakat, sorumsuz ve sinsi propagandanın sistematik şekilde körüklendiği açıktır. Şu hususun da altını kalın bir şekilde çizmek isterim: Milliyetçi Hareket Partisi kadına yönelik şiddeti önşartsız reddetmektedir." dedi.
TELEVİZYONLARA KINAMA
Bahçeli, "Canilerin hak ettiği cezayı bulması insanlık onuruna saygının bir gereğidir." dedikten sonra ise televizyonlara eleştiri getirdi: "Ancak sabahtan akşama kadar televizyon ekranlarından şiddeti teşvik eden program, haber ve dizileri de aynı oranda kınadığımızı söylemek boynumuzun borcudur. Bilhassa televizyon dizilerinden kadınlara uygulanan şiddet sahnelerinin kesilmesi, aynı şekilde toplumsal duyarlılığın ve farkındalığın tahkimi bize göre çok acil bir ihtiyaçtır."