Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde Başbakanlık personeline veda ziyaretinde bir konuşma yaptı. 12 Eylül darbesi ile askeri ve bürokratik vesayetin hakim hale geldiğini dile getiren Yıldırım, 1982 Anayasası'nın Cumhurbaşkanına çok geniş yetkiler verdiğini ancak siyasi sorumluluğu hariç tuttuğunu söyledi.
“82 ANAYASASI KUVVETLER AYRILIĞI PRENSİBİNİN UYGULANMASINI İMKANSIZ HALE GETİRMİŞTİR”
Darbe anayasasının yürütmede iki başlılığın doğmasına sebep olduğunu aktaran Yıldırım, “Bu durum Cumhurbaşkanı ve siyasi sorumluluk sahibi başbakan arasında çoğu kere anlaşmazlık çıkmasına sebep olmuştur. Bu anlaşmazlığın en belirgin örneği 2001 Ekonomik Krizi'nin ana sebeplerinden biri olan Anayasa kitapçığının fırlatılması olayıdır. 82 Anayasası yasama ile yürütme birlikteliği üzerine kurulduğu için kuvvetler ayrılığı prensibinin uygulanmasını imkansız hale getirmiştir” diye konuştu.
“BAŞBAKANLIK KURUMU ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENMİŞTİR”
Parlamenter Hükümet Sisteminde; Başbakanlığın diğer bakanlıklardan farklı bir koordinasyon birimi olarak konumlandırıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, “Başbakanlık icracı kurumların en üst organı olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinde önemli görevler üstlenmiştir. Cumhuriyet döneminde 65 hükümet kurulmuş, benim dâhil olduğum 27 Başbakan görev yapmıştır” ifadelerini kullandı. Başbakanlık kurumunun, kamu kurumları ve kuruluşları tarafından yapılmakta olan hizmetlerin koordine edilmesinde ve kurumlar arasındaki uyumun sağlanmasında önemli bir görev ifa ettiğini belirten Yıldırım, “Birçok reformlar, düzenlemeler başbakanlığın bürokrasiyi iyi şekilde sevk ve idare etmesi sayesinde mümkün hale gelmiştir. Kanun, Kanun Hükmünde Kararname, ülke ihtiyacına uygun bir şekilde burada hazırlanmış ve Bakanlar Kurulu'nun, Meclis'in gündemine taşımıştır” şeklinde konuştu.
“SİSTEM KRİZ ÜRETİYORSA ONU DEĞİŞTİRMEK FARZ HALİNE GELMİŞTİR”
Başbakanlık kurumunun 1982 Anayasasının ruhu gereği siyasi sorumluluğu fazla, yetkileri sınırlı olarak bir kurum haline geldiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, ”82 Anayasasının getirdiği bu iki başlılık, yeni bir hükümet sistemine geçilmesini zorunlu hale getirmiştir. 2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanının seçimi ile ilgili 367 icadı, Cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesi sonucunu doğurmuştur” dedi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk habercisi olduğunu dile getiren Yıldırım, “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kendisine siyasi sorumluluğu da beraberinde getirmiştir. Sistem kriz üretiyorsa, çözüm üretemiyorsa artık onu değiştirmek farz haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
YENİ DÖNEMDE KUVVETLER AYRILIĞI GERÇEK ANLAMDA TESİS EDİLECEK”
Küresel rekabetin yoğunlaştığı, her gün yeni ve çok önemli gelişmelerin yaşandığı dünyada krizlere gebe bir yönetim sistemi ile Türkiye'nin yol alamayacağını aktaran Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni daha etkin ve güçlü yönetim sistemi olarak gördüklerini belirtti. “16 Nisan 2017'de hatırlayacağınız üzere yapılan halk oylaması ile milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni kabul etmiş, ve böylece demokrasiye, milli iradeye direnç gösteren vesayet sistemi millet eli ile sona erdirmiştir” diyen Başbakan Yıldırım, Yeni dönemde artık iki başlılık ortadan kalkmış olacak. Kuvvetler ayrılığı gerçek anlamda tesis edilecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile vesayet odaklarıyla, terörle daha etkin mücadele mümkün hale gelecektir. Yeni dönemde istikrar ve güven sürekli hale gelecek, ekonomik büyüme sürdürülebilir hale gelecek ve bürokrasi çok daha basitleşecek. E- Devlet üzerinde bütün hizmetler gerçekleşmiş olacak” şeklinde konuştu.
“HİÇBİR MESAİ ARKADAŞIMIN ENDİŞESİ OLMASIN”
Türkiye'de son yıllarda yaşanan hızlı dönüşüm birçok alanda olduğu gibi bürokrasi de de kendini hissettirdiğini aktaran Başbakan Yıldırım, “Artan eğitim ve personel kalitesi bürokrasinin etkinliğini, verimliliğini de arttırmıştır. Araştıran, üreten siyasetçilere farklı öneriler hazırlayan yeni nesil bürokrasi devlet sisteminde işleri daha da kolaylaştırmıştır” dedi.
Başbakanlıkta görevli personellere hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Yıldırım, “Hiçbir mesai arkadaşımın, hatta hizmet aldığımız şirket elemanlarının endişesi olmasın. Başbakanlığın hükmü şahsiyeti sona ererken hepimiz Başbakanlık bünyesinde değil ama ülkemizin değişik kurumlarında, değişik pozisyonlarda hizmetlerimiz, sorumluluklarımız devam edecek. Bir değişim yaşıyoruz, bu değişim sonrası bizimde birinci görevimiz bütün arkadaşlarımızın hakkının, hukukunun olabildiğince korunmasıdır, herhangi bir hayal kırıklığı yaşamamanızdır” ifadelerini kullandı. (ANKA)