Duruşma kararıyla ilgili, “Bir yargı sürecinin bir aşamasını teşkil ediyor. Bununla ilgili bizim bir yorum yapmamız, değerlendirme yapmamız uygun olmaz. Söz yargıda. Nihai olarak bunun devam eden bir mahkeme süreci vardı. Bugün bir karar verildi. Bunun bütünlüğü içerisinde değerlendirmeler mutlaka yapılacaktır” ifadelerini kullanan Kalın, gezi olaylarına da değindi.
Kalın, "Gezi olaylarıyla ilgili işin bu hukuk, dava ve mahkeme meselelerinin yanında bir kere bir kalkışma olarak bu ülkeye verdiği zararı da unutmamamız lazım. Yani vandallıktan siyasi kutuplaşmaya, Türkiye’nin gündemine bir takım son derece ayrıştırıcı söylemlerin sokulmasından, mesele ‘o değil, bu değil’ söylemlerinden neler yaşadığımızı hatırlayalım. Bütün bunları dikkate aldığımız zaman son günlerde böyle bir gezi meselesi üzerinden tekrar tarihi yeniden okumaya dönük bir takım girişimlerin yapıldığını görüyoruz" dedi.
Abdullah Gül'ün “Gezi Parkı olaylarıyla büyük gurur duyuyorum” ifadelerini de değerlendiren Kalın, "Sayın Gül gurur duyabilir. Bu kendi değerlendirmesidir. Bizim açımızdan bağlayıcı bir tarafı yok. Kendi görüşüdür. O dönemde de zaten kendisi görevdeyken bu konuyla ilgili değerlendirmeleri vardı. Farklı düşünceleri vardı. Ama geldiğimiz nokta itibarıyla baktığımızda bir bütün olarak okuduğunuzda Türkiye’nin o dönemde çok zor bir süreçten geçtiğini ve o sürecin bir bütün olarak Türkiye’ye zarar verdiğini asla akıldan çıkartmayalım" ifadelerini kullandı.
Kalın, Hulusi Akar'ın Genel Kurmay Başkanlığı döneminde Gül'e yaptıkları ziyaretin yeniden gündeme gelmesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Kalın, “Burada geldiler, dinlediler ve gittiler şeklinde bir takım değerlendirmelerin yapıldığını üzüntüyle görüyorum. Yaşanan gerçeklik bu değil. Biz oraya kendisiyle olan hukukumuza binaen, kimseden herhangi bir talimat ya da direktif almadan gittik. Fikir alışverişinde bulunduk. O süreç, adaylık süreci, seçim süreci, diğer bölgesel konularla ilgili uzun görüşmelerimiz oldu. İki tarafın da görüşlerini açık, samimi, dürüst bir şekilde dile getirdiği bir müzakere oldu, görüşme oldu, ziyaret oldu. Bunu başka yerlere çekmek yaşanan gerçeklikle uyuşmadığı gibi hukukumuzla da çok bağdaşmamaktadır. Biz bugüne kadar bu konunun üzerine gitmedik. Bizim bu ziyareti yapma sebebimiz, kişisel hukukumuza binaen kaygılarımızı paylaşmak amacıyla gerçekleşmişti" dedi
Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O tarihi yeniden okuyarak, yeniden inşa ederek bugünkü siyasi konjunktüre ya da şimdi kendilerinin yeni yeni giriştikleri siyasi sürece uygun hale getirmeye çalışmak, bizim açımızdan yaşanan gerçeklikle uyum arz etmemektedir hem de bu ilişkiler açısından daha hassas değerlendirmelerin gerektirdiğini bize hatırlatan bir yaklaşım tarzıdır."