Beşiktaş Teknik Sorumlusu Burak Yılmaz, Antalyaspor karşılaşmasının ardından çok konuşulacak ifadeler kullandı.
Eric Bailly’nin Tayfur Bingöl’ün yakasına yapıştığını söyleyen Yılmaz, “Beşiktaş formasını çekip öyle yakasına yapışamazsın. Ben bunu yaptırtmam. Bizim ülkemize gelip bizim oyuncumuza saygısızlık, terbiyesizlik yapanı asla kabul etmem, etmeyeceğim.” dedi.
Maçtan sonra basın mensuplarına konuşan ve sinirli olduğu görülen Yılmaz, “Beşiktaş forması benim için çok değerli. Galibiyetten daha değerli. Üç puandan, benim teknik direktörlük hayatımdan daha değerli. Ben arkadaşlarıma veriyorsam, elim titreyerek veriyorum bu formayı. Verdiysem de almasını da bilirim. Umurumda değil. Üç puan da, galibiyet de umrumda değil. Aslolan Beşiktaş formasıdır. Ben Beşiktaş formasını verdim, kullanamayandan, terbiyesizlik, saygısızlık yapandan alırım.” ifadelerini kullandı.
“TERBİYESİZLİK YAPANI KABUL ETMEYECEĞİM”
Burak Yılmaz’ın maç sonu açıklamaları:
“Benim teknik direktörlük hayatım umrumda değil. Teknik direktörlük yapmasam ne olur ya? Hiç futbolun içinde olmasam ne olur? Hele ki bizim ülkemize gelip, bizim oyuncularımıza saygısızlık, terbiyesizlik yapanı asla kabul etmeyeceğim. Beni tanıyorsunuz, ben kabul etmeyeceğim bunu. Sonu ne olursa olsun. Devre arasında bir tatsızlık yaşandı o yüzden çıkarttım. Sakatlık durumu yok. Tamamen yakışıksız bir hareket yüzünden oyundan çıkarttım.”
“YAKASINA YAPIŞAMAZSIN”
“Türk yabancı diye ayırmam. Ama benim oyuncuma, öyle yakasına, Beşiktaş formasını çekip yapamazsın. Ve bunu devam ettiremezsin. Ben böyle bir adamım. Ben buna devam ediyorsam da, teknik direktörlük hayatıma böyle devam edeceğim.”
“Hoca olmak isteyen sevgili büyüklerimiz var. İzlemiyorum, etkilenmemeye çalışıyorum. Kanal kanal gezen büyüklerimiz var. Başkanımla konuşacağım, ben 3-4 Aralık’a kadar devam edeceksem küçük bir isteğim olacak. Ama olmayacaksa yarın teşekkür edeceğim.”
“BU SAYGISIZLIĞI ÜLKEMDE YAPTIRMAM”
“Kadro dışı değil. Ama bazı isteklerim olacak. Başkan ‘Burak’cım 3 Aralık’a kadar sen varsın’ derse, küçük isteklerim olacak. ‘Hayır Burak’cım’ derse de Beşiktaş kulübüne teşekkür edeceğim ve ayrılacağım. Benim hiç kimseden beklentim yok. Ama sabah akşam çalışıyorum. Çok üzüldüm bugün. Böyle bir saygısızlığı kendi ülkemde yaptırtmam. Siz yaptırabilirsiniz ama ben yaptırmam.”
“HAMINA DA MAMINA DA”
“Geleyim hakeme. Geçen hafta oldu, bu hafta oldu. Fenerbahçeliler hakemi söylüyor, Trabzonlular hakemi söylüyor, Galatasaraylılar hakemi söylüyor. E bize yapılan ortada. Nasıl olacak abi? Keyfine göre, 2 hafta maç verme, 2 hafta sonra ver. Beşiktaş’ın penaltısını vermemek bu kadar kolay mı? Biz güveniyoruz, inanıyoruz. Yabancı hakem diye bağırıyorlar, bizim insanımız diyoruz. Keyfine göre bir bizi doğra, bir maç onu doğra. Hamına da mamına da. Böyle bir şey yok abi.”
“BEŞİKTAŞ’TA KAOS YOK”
“Beşiktaş’ta kaos var, biz de vuralım. Beşiktaş’ta kaos falan yok abi. Bu nedir? Başkanımla görüşeceğim. Kimse merak etmesin herkes. Başkanımla saygılı şekilde elini öper ayrılırım. Ama kalıyorsam da isteğim olacak.”