6 ay boyunca Türkiye ve Avrupa'da sürdürülecek kampanyanın 8 maddelik talep listesinde, Kürtlerin kendi kimlikleriyle örgütlenmesi, Doğu ve Güneydoğu'da eğitimin üniversiteye kadar Kürtçe yapılması ve yerleşim bölgelerine Kürtçe isimler verilmesi de bulunuyor. Kampanya nedeniyle aralarında Diyarbakır Kürd-Der Başkanı İbrahim Güçlü, HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel, İl Başkanı Halis Nezan, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Vural'ın da bulunduğu yaklaşık 100 kişi basın açıklamasına katıldı. Grup adına açıklama yapan Ümit Tektaş, Türkiye'nin AB sürecini gözeterek Kürt halkının asgari talepleri temelinde böyle bir kampanya düzenlediklerini belirtti. Tektaş, imzaların 3 Ekim öncesinde AB kurumları öncelikli olmak üzere ilgili kurumlara iletileceğini söyledi. İmzaya açılan metnin giriş ve sonuç bölümlerinde şöyle denildi: "Biz Avrupa halklarının ve dünya kamuoyunun dikkatini, bütün insani değerlerden, hak ve adaletten yoksun bırakılmış nüfusu 20 milyonu aşkın Kürt halkının üzerine çekmek istiyoruz. Türkiye'de baskı ve korkudan uzak, özgürlük ve güvenlik içinde onurlu bir biçimde Türk halkıyla eşit koşullarda yaşamak, Kürt halkının insani ve meşru hakkıdır. AB siyasi, hukuki, vicdani ve etik bir sorumluluk altındadır." Kampanyanın 8 maddelik talepler listesiyse şöyle sıralandı: "Türkiye'deki siyasi ve idari yapı, iki halkın hak eşitliğine dayalı, çoğulcu ve federal şekilde yeniden yapılanmalıdır. Şiddet içermeyen her düşünce güvenceye kavuşturulmalıdır. Yeni anayasa, Kürt halkının varlığını, ulusal demokratik haklarını, ata topraklarında esenlik içinde yaşamasını garanti altına almalıdır. Kürtlerin kendi kimlikleriyle örgütlenmesi ve Kürtçe isimli siyasi parti, dernek gibi kuruluşların kurulması güvenceye kavuşturulmalı, Kürtçe dilini kullanmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları coğrafyada üniversiteye kadar eğitim dili Kürtçe olmalı, diğer bölgelerde de seçmeli ders olarak okutulmalıdır. Yerleşim yerlerinin, coğrafi alanların Kürtçe isimleri iade edilmelidir. Genel siyasi af çıkarılmalıdır. Yakılan, yıkılan ve boşaltılan yerleşim yerlerinin onarımı, üretimin yeniden canlandırılması, yerlerinden sürülmüş milyonlarca insanımızın geri dönüşü, yaşanan zararın tazminiyle yaşam koşullarının normalleşmesi, eğitim, sağlık ve altyapı gibi hizmetlerin istikrara kavuşturulması için hareket planı hazırlanmalıdır." |