Beyaz'ın “Nasıl Yani” programına konuk olan Sinan Çetin ile Mustafa Altıoklar arasında tartışma çıktı
Cumhuriyetin köküne kibrit suyu döküyorlar
O kadar da karamsar olma
CNNTURK'teki 'Nasıl Yani?' programında Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar geçen 85 yıllık süreçten ilginç öyküler ve bilgiler veren Türkiye'nin 'Hatıra Defteri' konuşuldu. Programa belgesel için kısa filmler çeken yönetmenlerden Zülfü Livaneli, Mustafa Altıoklar, Sinan Çetin, Ömer Faruk Sorak ile oyuncu Ceyda Düvenci ve genel yönetmen Nebil Özgentürk konuk oldu. Programın sonunda söz alan yönetmen Mustafa Altıoklar'ın sözleri Sinan Çetin'i sinirlendirdi. İşte Altıoklar ve Çetin arasında geçen diyalog:
Bu sözler savaş çıkarır
Altıoklar: Bu belgesel unutmamamız gereken şeyleri bize hatırlattığı için çok önemli Türkiye Cumhuriyeti'nin Hatıra Defteri. 1923'te başlayan bir sürecin 2008'ine geldik ve korkarım 2008'i çıkaramayacak bir Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde yaşamaktayız bugün.
Çetin: Bu kadar karamsar olma, yapma ya... (Çetin şakayla da olsa ayağa kalkarak gitmeye yeltendi ancak geri döndü)
Altıoklar: Bu kadar karamsarım. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti nereden yola çıktı ve nereye geldi bunu hatırlamamız lazım. Cumhuriyetin köküne kibrit suyu dökmek üzere oldukları anda. Bunu vatandaşların yeniden ve yeniden izlemesi gerekir
Çetin: Bu sözler savaş çıkartır... Böyle karanlık olur mu?
Bu konuşmalar üzerine ortamı yumuşatmak Zülfü Livaneli'ye düştü: “Bunun olmamasının bir tek şartı var. Ben olmayacağına inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti güzel günlere gidecek ama bir tek şey var; geçmişini, bugününü iyi bilmesi lazım. Herkesi iyi tanıması lazım. Yani bu ülkede ne akımlar var, kaç yüz yıldır ne mücadeleler verilmiş, nasıl kazanılmış bu Cumhuriyet, bu kazanımlar, bu öğrenciler, bu kızlar nasıl böyle bu hale gelebilmiş bunları hiç unutmamak gerekiyor.” Livaneli'nin bu sözlerinden sonra programın diğer sunucusu Güven Kıraç, Çetin'e “Sen oy verdiğine pişman olduğunu söylemişsin” dedi. Çetin ise bunun doğru olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ben bunların serbestlikle çözüleceğine inanıyorum. Oy verdiğime pişman olduğumu söylemedim. Ben dedim ki: Başbakan'ın arka sayfa güzeline karışma hakkı yok, laiklerin de insanların başörtüsüne karışma hakkı yok. Yani başörtü de serbest olmalı çıplak kadın da.”

Bu esnada söze giren Ceyda Düvenci “Ama yeterince bilgili bir toplumda...” deyince Çetin iyice parladı: “Siz toplumla ilgili kararı nereden veriyorsunuz hanımefendi? Siz kimsiniz yani?”