Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Cem Uzan’ın Takvim Gazetesine yaptığı açıklamalara geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı köşe yazısında tepki göstermişti.

Fatih Altaylı’ya göre Cem Uzan Türkiye’de gündemde kalabilmek için elinden geleni yapıyor, ünlü türk kızlarla çıkıyor, Türklerin Paris’te en bol olduğu dönemlerde Paris’in en ayak altı yerlerinde geziyor, Türkiye’de hâlâ haber olmaya çalışıyordu. 
"Cem Uzan’ın aklı hâlâ Türkiye’de" diyen Altaylı Uzan’la yapılan röportajı "Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü" röportajı olarak nitelendirdi. 

Cem Uzan’ın hak ettiği için öpüldüğünü belirten Altaylı’nın 24 Mart 2013 tarihli bu yazısına cevap "gecikmeli" olarak geldi. 

İşte Cem Uzan’ın kendi Facebook sayfasından verdiği o yanıt:

Fatih Altaylı’ya açık mektup

24 Mart 2013 tarihli Habertürk’teki yazını okudum.

Yaptığın; sadece Aydin Doğan ve senin gibi çalışanları tarafından sahsıma ve aileme karsı ürettiğiniz yalanları ve tekrar etmek. Bana ve aileme küfrederek gerçekleri sürekli gizleyebileceğinizi sanmanıza şaşırmamak elde değil. Ayrıca uzakta olan ve de silahları denk olmayan bir kavgayı çok sevdiğin belli. 
 
Çaresizlik ve korku ortamı; seni eşime ve evliliğime laf edecek seviyesizliğe indirmiş olması ise hazin. 
 
İmar Bankası ve TMSF ile ilgili bana ve aileme karşı kurduğunuz komplo ve söylediğiniz yalanların ortaya çıkması için ben Sn. Cumhurbaşkanına ve Sn Başbakana Devlet Denetleme Kurulunun ve Başbakanlık Teftiş Kurulunun görevlendirilmesi çağrısında bulundum.
 
O zaman bütün hakikatler ve yalanlar ayrışacak ve maddi gerçek ortaya çıkacaktır. 

Dünkü yazında söylediğin yalanlar Aydin Doğan ve sen dahil çalışanlarının ürettikleri iftiralardır. Zaten 4 EYLUL 2011 tarihli yazında devlet ve hükûmet yetkililerini komplonuzun bir parçası olarak nasıl kandırdığını anlatıyorsun.
 
28 Şubat’a gelince ben 28 Şubat’ın içinde yokum, sizler ise her milimetrekaresinde varsınız.

Bay Altaylı, 

 Öncelikle aşağıdaki sorulara cevap vermelisin.

1-) MOTOROLA ve KROLL ile olan “özel” ilişkini nedir? Açıkla... 

2-) O günlerde yaptığın hakaret ve yalan dolu yayınları durdurmak için (o zamanki) patronun Aydın Doğan benden 40 milyon dolar rüşvet istedi mi? Bu bantın mevcudiyetini ve içeriğini biliyor musun? (O dönem Hürriyet’te çalışıyordun.)
 
3-) Aydin Doğan bana ve aileme yaptıklarının ödülü olarak TMSF başkan yardımcısı NEBIL İLSEVEN’i Doğan grubuna CEO olarak transfer etti mi, etmedi mi?

 4-) Doğan grubu eski CEO’su TUFAN DARBAZ’in kitabında bahsettiği “UZAN ailesini batırma” toplantılarına sen de katıldın mı? Neler konuştunuz?

Sana 4 EYLUL 2011 tarihli yazını bir daha okumanı tavsiye ederim. Aydın Doğan’ın bana ve aileme yönelik yönettiği komplonun uygulayıcısı olarak faaliyet gösterdiğini ikrar ettin. 

Keser doner, sap doner

Gun gelir hesap doner

Ve hakikatler ortaya cikinca

Senide bi “ open” olur.(turktime)