TWİT-ÜL HAVADİS- Televizyon ekranlarında alıştığımız bir manzaradır; tartışma programında konuklar, takılırlar bir konuya "ben haklıyım, yok yok ben haklıyım"... Karşıdaki pes edene kadar yılmaz diğeri. Baktı pes etmiyor, sesler yükselir, eller takip edilmez hal alır. Kimi zaman bu hararetli hal hakarete bile dönüşür. Şimdilerde bu kalıpları yıkan bir tartışma programıyla karşı karşıyayız... Cuma geceleri evlerimize konuk olan bu tartışma programının yorumcuları da birbirinden ilginç isimler üstelik. Bu programı farklı kılan yorumcularının farklılığından ziyade yorumların farklılığı. Hepsi de sözün bir yerinde "Bana göre" demeyi ihmal etmiyor. Programın moderatörü başarılı gazeteci ve televizyon sunucusu Ceren Akdağ Şahin karşılıyor beni Habertürk binasında. Beraber program müdürü Ebru Ertonguç Yücel'in odasına gidiyoruz. Sonra başlıyor koyu bir sohbet. Ceren Akdağ Şahin, bu program için " alışılmışın dışında bir şey yapıyoruz ama izleyici bize alışacak" diyor. Enerjisi çok yüksek bir ekiple program yapmanın nasıl bir şey olduğunu anlatırken, Twitter'ın programa etkisinden bahsetmeyi de ihmal etmiyor. Programın iki yorumcusu "Cemil İpekçi" ve " Cem Mumcu" sıkı birer Twitter kullanıcısı. Ceren Akdağ Şahin " yeni yeni sosyal medyacıyım" diye tanımlıyor kendini bu konuda. Esra Elönü Twitter'dan hiç hazzetmezken Günseli Kato bu program için açmış Twitter hesabını. Ve "şimdi sıra Pelin Batu'da" diyor Ceren Akdağ Şahin, o da sırf bu program için Twitter hesabı açacak. Konuk odasına iniyoruz hep beraber. Cemil İpekçi geliyor bir telaşla. O gün Bodrum Belediye Başkanı'nı tutukladıklarını öğrenmiş. Tayyip Erdoğan sevgisini bildiğimiz, hatta AK Partiliyim diyen Cemil İpekçi, adeta isyan ediyor yapılanlara. Daha fazlasını yazmıyorum, söyleşinin devamında okuduğunuzda siz de şaşıracaksınız. Sosyal medyadan tutun da birbirleri hakkında ne düşündüklerine kadar pek çok şeyi konuştum bu ekiple. Her hafta onlar soruyordu bu kez ben sordum Twit-ül Havadis namına " Neye göre Kime göre? " İZLEYİCİ BİZE ALIŞACAK! "Kime Göre Neye Göre" programınızın adı. Herkes kendine göre fikrini söyleyecekse bu programın amacı nedir? Maksat biraz insanların sorgulamasını sağlamak. Genelde konuları hep geçmişten günümüze alıyoruz. İnsanların bize biraz alışması lazım. İzleyici genelde bir sonuca bağlanmasını bekliyor konunun. Biz siyahla beyaz arasında gri de vardı ve bu grinin de bir çok tonu vardı, bunu hatırlatıyoruz. Ve hiç bir zaman bir sonuca varılmayacak bu programda. Başlarda bize "ee sonuçta ne oldu şimdi?" diye twitler geliyordu. Fakat şimdi çok farklı twitler geliyor. Bazen yorumcular hep birlikte konuşuyor ya da birbirlerini dinlemeden konuşuyor. Siz moderatör olarak nerede müdahale edeceğinizi nasıl ayarlıyorsunuz? Geçen hafta bir üst üste konuşma mevzusu oldu "insanlar kimseyi duymuyoruz" diye Twitler attı ama birbirlerine hakaret etmediler mesela. Birbirlerini duymadıklarının kendileri farkına vardılar ben de zaten ekran da söyledim "arkadaşlar kakafoni oluyor, duymuyorlar bizi" dedim. Çünkü onlar televizyoncu değil, bunu bilemezler. HEPSİ BANA GÖRE DİYEBİLDİ Bu ekibin enerjisi çok yüksek o yüzden çok şanslıyım. Aynı zamanda da çok dolu bir ekip. Bu insanlar özel seçildi ve bu insanlar programı sahipleniyorlar. 5,5 saatlik toplantılarımız oldu bu odada. Herkes birbiriyle yeni tanıştı aslında. Bunun endişesini tabi ki bir moderatör olarak ben düşündüm. "5 tane renkli yorumcu var". Ama programı adıyla çok iyi kavradıklarını gördük. "Kime göre neye göre". Hepsi bana göre diyebildi. Cemil İpekçi, kendisi de hep belirtiyor bunu" doğduğunda ona kanarya suyu içirmişler, bundan dolayı ben çok konuşurum" diyor. Program öncesi yaptığımız toplantılar o kadar işe yaradı ki artık benim bakışımdan da birbirlerinin bakışından da nasıl davranacaklarını onlar da biliyor. Ben aslında onları yönetmiyorum onlar birbirlerini yönetirlerken gerçekten modere ediyorum. Belki de o yüzden çok mutluyum bu programda.

Kaynak : http://www.internethaber.com/twit-ul-havadis-internethaber-hatice-kubra-esra-elonu-cemil-ipekci-pelin-batu-ce-431921h.htm#ixzz1x1g7ypXh