Tim Cope, Haziran 2004'te 10 bin kilometrelik yolculuğuna çıkarken 18 ayda hedefe varmayı umuyordu.
Ancak babasının ölümüyle ülkesine dönmek zorunda kalması ve karşılaştığı diğer engeller yüzünden macerası üç yıl sürdü.
Yolculuğunu tamamen at sırtında yapan Tim Cope, gittiği yerlerde yerel halkın misafirperverliği sayesinde yiyecek ve barınak buldu.
Cope yanında üç at bulundurduğunu söylüyor: Biri kendisini taşımak için, diğerleri yiyecek ve malzemeler için.
Kazakistan'daysa bir süre deve sırtında yolculuk etmiş.
Bu uzun yolculukta toplam 13 at kullanmış.
Bunlardan ikisi, Taşkonir ve Ogonyok, Ekim 2004'te Kazakistan'dan ayrıldığından beri yanındaymış.
Tim Cope'a eşlik eden bir diğer hayvansa adı 'şahin' ya da 'hızlı rüzgar' anlamına gelen Tigon olmuş.
Kendisine Kazakistan'da hediye edilen bu av köpeğini Avustralya'ya dönerken yanında götürmeyi umuyor.
Tigon, Ukrayna'da bir kez çalınıp ölüm tehlikesi atlatmış. İki kez de atlar çalınmış.
Gerçek kahramanlar
Tim Cope hedefi olan Macaristan'ın Opusztaszer kasabasında yaptığı konuşmada yolculuğunun gerçek kahramanlarının bu hayvanlar ve kendisine evlerini açan insanlar olduğunu söyledi.
Cope ve hayvanları Asya steplerinden Doğu Avrupa'ya uzanan yollarında eksi 52 dereceden, artı 54 dereceye uzanan sıcaklıklarla karşılaşmış.
Hatta bir keresinde köpeği Tigon buz dolu bir maden kuyusunda kilitli kalıp, donma tehlikesi atlatmış.
Sıcak bir saunada geçirdikleri saatler ve çiğ yumurtayla votka sayesinde köpeğini kurtardığını ve sonra da üç hafta iyileşmesini beklediğini söylüyor.
Associated Press ajansına konuşan Tim Cope, yolculuğunun sonunda en çok atlarına veda etmekte zorlandığını belirtiyor.
BBC