Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, dün basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği sohbet toplantısında bir gazetecinin "YAŞ'ta ihraç kararı çıkmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?"sorusu üzerine konuyla ilgili samimi düşüncelerini aktardığını anlattı.
Genelkurmay Başkanlığından dün gece bu konuda bir açıklama yapıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, bu değerlendirmemle ilgili olarak, 'Bilinmelidir ki YAŞ ihraç kararları, bazı kesimleri mutlu veya mutsuz etme amacına yönelik değildir' yanıtını vermiştir. Açıklamamda, birilerinin mutlu ya da mutsuz olmasına hiç değinmedim. Ama F tipi örgütlenme içinde olanların bu sonuçtan mutlu oldukları kesindir. Kaldı ki yapılan açıklamada, 'Hukuki yeterlilik ve dayanaklar açısından, ayırma kararına esas teşkil eden tutum ve davranışların tespiti ile ilgili inceleme ve araştırmalar çoğunlukla uzun süre alabilmektedir' deniliyor. Şimdi yurttaşlarımızın da aklına gelen şu soruları soruyorum:
YAŞ kararları gündemine gelmesi beklenen, ancak inceleme ve araştırma tamamlanmayan dosya sayısı kaçtır? Bugüne kadar ihraç kararı çıkmayan kaç YAŞ toplantısı olmuştur?
Açıklamada, YAŞ kararlarıyla ilgili olarak, 'Hiçbir somut bilgiye sahip olmadan, asılsız iddialarla Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Yüksek Askeri Şuraya mesnetsiz saldırılarda bulunulmasından' söz edilmektedir. YAŞ kararlarında ihracın olmadığı bilinmektedir ve bu haber tüm medyada yer almış ve Genelkurmay kaynaklarınca da yalanlanmamıştır. Bu kadar somut bir bilgi varken, hiçbir somut bilgiye sahip olunmama iddiası tümüyle havada kalmaktadır."
-"TAM BİR ÇELİŞKİDİR"-
Kılıçdaroğlu, açıklamanın araç alımına ilişkin kısmında, "Genelkurmay Başkanı için anormal bir fiyatla araç satın alındığı şeklindeki sözlerinin, mesnetsiz olduğu kadar ibret teşkil etme özelliği de taşımaktadır" değerlendirmesinde bulunulduğunu belirterek, "Açıklamam için hem mesnetsiz denilmesi hem de ithal bir aracın satın alındığının kabulü, tam bir çelişkidir" dedi.
Açıklamada, "Söz konusu araç kişisel bir araç değildir ve devlet malı olması nedeniyle herhangi bir gümrük ödenmeksizin alınmıştır. Satın alma işlemi, tamamen devletin yasal mevzuatı ve yerleşik kurallarına uygun olarak yapılmıştır" denildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu değerlendirmenin niye yapıldığını anlamış değilim. Çünkü ne ben ne de bir başkası Sayın Büyükanıt'a bir araç hediye edildiğini iddia etmiş değiliz. Şimdi açık ve net soruyoruz: Açıklamada, 'Meslek yaşamı boyunca terör örgütlerinin hedefi haline gelen ve 4 kez suikast teşebbüsüne maruz kalan' denilerek, Sayın Genelkurmay Başkanına böyle bir aracın alınmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Acaba, terörle
mücadele edip emekli olan diğer Genelkurmay Başkanları için de 'sıfır kilometre' yeni bir zırhlı araç ithal edildi mi? İthal edilen aracın kaç lira bedelle ithal edildiğinin, alınmayan gümrük ve diğer vergilerin tutarları ile arabanın markası kamuoyuna açıklanacak mıdır?"
-"HANGİ İÇGÜDÜ İLE BU AÇIKLAMAYI YAPTI?"-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de "açıklama kervanına katıldığını" ifade eden Kılıçdaroğlu, açıklamasında "Emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır" dediğini belirtti.
"Sayın Cumhurbaşkanı öyle anlaşılıyor ki ne benim açıklamalarımı ne de Genelkurmayın açıklamalarını anlamıştır" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bir aracın alındığı kesindir. Bu aracın ithal edildiği de kesindir. Bu aracın diğer araçlara göre özel bir araç olduğu da kesindir. Bu aracın Sayın Büyükanıt için alındığı da kesindir. Bu aracın bedelinin yüksek olduğu da kesindir. Peki Sayın Cumhurbaşkanı'nın, 'Emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır' açıklaması, neyin açıklamasıdır?
Cumhurbaşkanı hangi içgüdü ile bu açıklamayı yapmıştır? Genelkurmay Başkanlığının araç alımını kabul etmesine karşın, Sayın Gül'ün bunu yalanlaması gerçekten de ilginçtir. Bugüne kadar birçok yabancı ülkenin, yabancı politikacıların haksız bir şekilde acımasızca eleştirdiği Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıkmayan bir Cumhurbaşkanı'nın bir araç alımında, üstelik konuyu doğru dürüst araştırmadan açıklama yapmasını
anlamak gerçekten de zordur. Cumhurbaşkanı açıklamasında, 'öncelikle devlet kurumları arasındaki iyi ilişkilerden' söz ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı'na sormak istiyorum: YAŞ kararlarına muhalefet şerhi verirken, devlet kurumları arasındaki iyi ilişkiler niçin aklınıza gelmedi?"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin, Cumhuriyet'in kurumlarıyla hiçbir zaman karşı karşıya gelmediğini savunarak, "Ama bu kurumların başındakilerin söz ve eylemleri ile tutarlılığına büyük önem vermiştir" dedi.
Bir gazetecinin, "Rektör atamalarıyla ilgili Cumhurbaşkanı'nın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "AKP kadrolaşmasının bir başka evresidir. Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın yaptıkları görüşmeler, eğer bize açıklanırsa, bu atamaların perde arkasını ortaya koyacaktır" karşılığını verdi.