CHP'den yapılan yazılı açıklamada, Deniz Baykal'ın avukatlarının Bülent Ersoy'un basın toplantısında yaptığı açıklamaları değerlendirdikten sonra Ersoy hakkında dava açılmasını ve gerekli hukuki yollara başvurulmasını kararlaştırdığı bildirildi. Ersoy'un açıklamalarının gerçekdışı olduğu savunulan açıklamada, "Deniz Baykal ile Bülent Ersoy yüz yüze görüşmemişlerdir. Telefonla yapılan görüşmede de para konuşulmamıştır" denildi.

Ersoy'un ilk açıklamasında 'O çok büyük bir partinin genel başkanı. Sayın başkan beni telefonla aramıştı ve 100 milyar lira istemişti' dediği, son açıklamasında ise 'Deniz Bey'le telefonda değil, büroda yüz yüze konuştum. Bu konuşmada bir gazeteciyle iki siyasetçi vardı' dediği aktarılarak, şu görüşlere yer verildi:

"Çelişkileri bununla kalmayan Bülent Ersoy düzenlediği basın toplantısında ise, görüşmede gazeteci ve siyasetçi olmadığını söylemiştir. Her söylediği bir diğeriyle çelişen Bülent Ersoy'un, 'Büroda görüştük, yanımızda da şu kişi vardı' demesi kesinlikle gerçekdışıdır. Genel Başkan Baykal ile Ersoy arasında bu konuyla ilgili olarak telefon görüşmesi dışında başka bir görüşme olmamıştır. Telefonla yapılan görüşmede de para konuşulmamıştır. Bülent Ersoy'un Genel Başkan Baykal'ı rüşvete aracılık etme ve mafyayla ilişkili gösterme iddiası da asla kabul edilemez. İma yoluyla bile olsa bu tür ilişki söz konusu bile edilemez. Bu nedenlerle Bülent Ersoy hakkında hukuki yollara başvurulacak ve dava açılacaktır."


BÜLENT ERSOY'UN AÇIKLAMALARI

Türk Sanat Müziği sanatçısı Bülent Ersoy, bir TV programında ortaya attığı CHP lideri Deniz Baykal ile ilgili iddiaların kamuoyunda tartışma konusu haline gelmesi üzerine bugün bir basın toplantısı düzenledi.

 
Özel bir televizyon kanalında yayımlanan programda hayatını anlatan sanatçı Bülent Ersoy, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'de bir tane Bülent Ersoy olduğunu kaydeden sanatçı, "İlk defa hayatımı konu eden bir programın içinde bulundum. Bu programın çekimini bir ay önce yapmıştık. Ben 35 senelik sanat yaşamımda hiç böyle bir şeyi kabul etmedim. Bana sözlerimin, ifadelerimin bir tek noktasının dahi değişmeyeceği garantisi verilince teklifi kabul ettim. Ben bu programda 09.06.1952 tarihinden, yani doğum tarihimden röportajın yapıldığı tarihe kadar hayatımı, tüm eksi ve artılarıyla bezenmiş bölümlerini, seyircilerime dilim döndüğünce ifade etmeye çalıştım. Bunun aksilik neresindeydi, ben anlayamıyorum. Bu programın içeriği icabı, kişilerin hayatları söz konusudur. Benim hayatımda da bu konu olmuştur" dedi.

Son derece duygusal bir yapısı olduğunu kaydeden Ersoy, "Programda kimseyi kırmadan, incitmeden konuşmaya çalıştım. Son günlerin tartışılan konusuna bir açıklık getirmek istiyorum. O yıllarda sahne yasağımın kaldırılması için görüştüğüm kişi, çok saygı duyduğum yüce Atatürk'ten saygınlığını korumuş bir kişi, sayın Deniz Baykal beyefendidir. Kendisi görüşmede benden 100 milyon lira istemiştir. Kendisiyle avukat olarak görüşüyorduk. Arada aracılar vardı. Deniz Baykal 'Ben bu işi hallederim' demişlerdi. Bizde gittik.

Nasıl halleder ben onu bilemem. Yanımda çek defterim vardı. Benden 100 milyon lira istedi. Ancak istediği para çok yüksekti. Bugünün parasıyla 1 trilyon lira diyelim. Ben de garanti istedim; ama bana garanti veremedi. Garanti verse 200 milyon lira vermeye hazırdım" diye konuştu.

Ersoy, Deniz Baykal'ın para istemesinin doğal olduğunu söyleyerek, "Ben sahne yasağımın kalkması için herkesle konuşuyordum. İstenilen para için rüşvet dediler. Ben hiç öyle bir şey söylemedim. Bazı arkadaşlar masa başında istedikleri gibi yazıyorlar. Para yüksek; ama ben bunu rüşvet dağıtmak için istedi diyemem, çünkü bilmiyorum. Ama para istemesi normal; çünkü avukattı. Normal bir avukata gittiğiniz zaman avukatlık ücreti istemiyor mu? Ben sahneye çıktığım vakit karşılığında bana öpücük mü veriyorlar? Bana da belirli bir bedel ödüyorlar. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Bunları art niyetle söylemediğime yemin ederim" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında oldukça gergin olduğu gözlenen Bülent Ersoy, "Sayın Çölaşan, beni sesi güzel yeni çıkan kızlarla karıştırmayın. Ben Türkiye'nin kabul ettiği bir sanatçıyım. Sinekten bile nota çıkarırım. Kimse bana şarkıcı diyemez. Bu açıklamaları reklam için yaptığımı söyleyenler oldu. Bu yüzden bu toplantıyı düzenledim. Böyle düşünenler Allah'a hesap verecek" dedi.

Bülent Ersoy, 'Gazinocular Kralı' olarak bilinen Fahrettin Aslan ile ilgili açıklamada bulunarak, "Sahne yasağı almamın sebebi Fahrettin Aslan ile çalışmadığım içindir. Osman Kavran ile çalışıyordum. Bülent Ersoy'un yanlış ve yalan bir beyanı olamaz. Bu konuşmalarım CHP'ye bir zarar verir mi diye düşünmedim; çünkü CHP zaten kendi içinde kaynıyor. Ben kimsenin sırtına basıp da, onun sayesinde sayedan olacak insan değilim" şeklinde konuştu.