“Türkiye’ye yabancı ordu girdi, nerede istihbarat?”

“300 kişi, bir ordu saldırıyor. Bu bir anda ortaya çıkmıyor, bunun bir hazırlığı bir yürüyüşü var. Nerede bizim istihbaratımız nerede TSK? Çünkü sen istihbaratını, bu konudaki iradeni birilerine teslim etmişsin! Sen hükümet ve Başbakan olarak:’Ben hiçbir şekilde Kandil’e operasyon yapmayacağım diyorsan o zaman bu şekilde 300 kişilik ordu ile gelir senin karakoluna saldırır! Suçlu bu ülkeyi yönetenler, suçlu olan bu iktidar!”

“İhale yasaklısı olan bir firmaya savunmanı nasıl teslim edersin?”

“2007 yılındaki Dağlıca saldırısının hemen ardından Başbakan ABD’ye gitmişti. ABD, PKK’yı terör örgütü ilan etti de ne oldu? Terör ile mücadelenin en önemli ayaklarından birisi istihbarattır. Heron ihalesini İsrail firmasına veriyorsunuz. Savunmanı götürüp İsrail’e teslim ediyorsun. Hem de ihale yasaklısı olan bir firmaya teslim ediyorsun. AKP hükümetlerinden söz ediyorum. Milli Savunma Bakanlığı olarak 2005’te nasıl ihale yasaklısı olan bir firmaya veriyorsun. Sen hükümet olarak sözleşme gereğini yapsaydın bu saldırılar olmayacaktı.

“Sorumluluk TSK’ya yüklenmesin, sorumlu siyaset kurumudur!”

“Bu işin sorumlusu demokrasilerde hükümettir, siyaset kurumudur. Hala bu işin sorumluluğunu TSK’ya yüklüyorsunuz. Saldırılar oluyor, şehitler veriyoruz koskoca akademisyenler toplanıyorsunuz bir türlü Başbakan’ın, hükümetin sorumluluğunu dile getiremiyorsunuz! Dubai antlaşmasını neden sorgulamıyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti pek çok konuda olduğu gibi terör ile mücadele konusunda da özgür bir iradeye sahip değildir!”

“İktidar, Milli Piyango İdaresi’ni zan altında bırakıyor!”

CHP’li Kart Milli Piyango idaresinde yapılan çekilişler ile ilgili;

“20 gün evvel bana bilgiler geldi. Orada devirlerin bilerek sonraki haftalara aktarıldığı, orada bayii isimlerinden söz edilerek 1-2 kamu kurumunun isminden de söz edilerek oralarda manipülasyonların yapıldığı dile getirildi. Ben bunları açıklayınca iddiamı doğrulayan başka bilgiler gelmeye başladı. Düşük ikramiyeler, vatandaşın çoğu bunları takip etmiyor. Vatandaş bayiiye gidiyor; ama sistemde gözükmüyor. Bahçekapı’daki genel merkeze git diyor br türlü vatandaş cevabını alamıyor. Yine 6’lı kupon iki hafta arka arkaya aynı bayiiye çıkıyor. Bunlar somut iddialar. Kimseye bir şey demiyoruz, bunlar denetilsin diyoruz sadece. 20 gün geçti iddiamın üzerinden Sayın Maliye Bakanı lütfedip bir açıklama yapmadılar. Bu sorumsuzluk değil midir? Sorumlu bir devlet adamı bu iddialara karşı bir açıklama yapar. O zaman Milli Piyango İdaresi’ni kurumsal olarak zan altında bırakan iktidarın ta kendisidir!” dedi. 

“Adalet Bakanlığı’nın sınavında kimlerin kazanacağı belliydi!”
“Adalet Bakanlığı’nın sınavında sorular önceden verilmiş!”

“Avukatlıktan Yargıçlığa geçişi anlatıyorum 1 haftadır. 271 kişi sınavı kazandı. 30 Mayıs’ta açıklandı sonuçlar. Ama 17 Mayıs’ta kimin 1. olacağı kimlerin kazanacağı internette açıklanmıştı. 1. A.K. olacak deniyor. Gerçekten o oluyor. Ve 2. de A.K.’nın eşi oluyor. Daha öncesi sınavda 40 alıyor, bu sefer 90’ın üzerinde alıyor. 30 kişinin ismini açıkladım. Bunların içerinde 7-8 tanesi eş durumundan diğerleri de AKP’nin İl Genel Meclis üyelerinin oğlu, damadı vs. veya falan cemaat mensubu. Öylesine gözü kara bir uygulama ki bu. Nasılsa bizi denetleyecek kimse yok diye düşünüyorlar. Bu bulgular 271 kişinin tamamına yakınının bu şekilde kazandığını düşünüyorum. Asıl başarılı olanlarda zan altında kalıyor. Böyle adalet mekanizması oluştur sonra adalet bekle!”