Görevleri sırasında tarihe tanıklık eden Parlamento muhabirlerini, sadece uyuyan milletvekillerinin fotoğraflarını çekip yayınlayan kişiler olarak gösterdi.
Parlamento foto muhabirlerinin, TBMM'de her haber değeri olan türlü olayı görüntülediğini unutan emekten yana partinin Grup Başkan vekilli Muharrem İnce'ye, Meclis'te görev yapan gazeteciler sert tepki gösterdi.
Parlamento'da görev yapan foto muhabirlerinin halkın Meclis'teki gözü, kulağı olduğunu belirten gazeteciler, emekten yana olan bir partinin grup başkan vekilinin böyle bir konuşma yapması bizleri üzdü. 'Evet sayın ince, bizim bu yaptığımız bir meslek'. Biz sadece uyuyanları değil, haler değeri olan her şeyi çekiyoruz. sizin kürsüden fezlekenizi yırtmanızı, Kamer Genç'in tartaklanmasını, Hasip Kaplan'ın kürsüde bardak kırmasını, hepsini"şeklinde konuştuar.
Gazeteciler, İnce'nin TBMM Kürsüsünden, Parlamento Foto Muhabirlerinden özür dilemesi gerektiğini de ifade ettiler.
işte ince'nin tutanaklara yansıyan skandal konuşması:
BAŞKAN – Madde üzerinde Sayın İnce…
MUHARREM İNCE (Yalova) – Teşekkür ederim.
Öncelikle, sendikacı kökenli arkadaşlarımız var, onların bu soruna el atması lazım. Bu çalışma koşulları ILO standartlarına uygun değil.
22’nci Dönem’de böyle bir gece yaşamıştık YÖK’le ilgili bir yasada. Tabii, 15.00’te açılmıştı Meclis ve sabah 11.00’i geçmişti, 12.00’ye doğru, on dokuz saat çalışmıştık, bugün de on sekiz saat.
Sayın milletvekilleri, biz bir kamyon şoförü olsaydık, otobüs şoförü olsaydık bir günde sekiz saat araç kullanırdık ve bir kere de beş saatten fazla kullanamazdık. Yani on sekiz saat, bundan sağlıklı bir sonuç almak mümkün değil. Ben araç kullanacak arkadaşlarımı şimdiden uyarıyorum, aman yavaş gidin eve giderken, dikkatli gidin, bu konuda bir problem olmasın.
Şimdi, bakın, yarın ya da öbür gün gazetelerde şöyle fotoğraflar göreceğiz: Uyuklayan milletvekilleri, esneyen milletvekilleri… Sanki on sekiz saat bu kapalı mekânda durup da esnemeyen, uyuklamayan bir insan, bir yaratık olabilirmiş gibi. Böyle bir şey olabilir mi? Bundan daha doğal, uyuklamaktan, esnemekten, yaslanmaktan daha doğal başka ne olabilir? Ve bunu haber diye yutturacaklar bize ve biz bunları seyredeceğiz ve bu bir meslek olacak! “Aa bak uyukladı, bunu çektim!” Yani şöyle olacak: Günde 7-8 bin kişinin girdiği Meclis lokantasında tüketilen et miktarını, 8 bine değil de 550’ye bölecekler, sonra da “Ayda 320 kilo et yedi!” deyip bizi bir ayıyla yarıştıracaklar! (Alkışlar)
Bunda bizim de payımız var. Bakın, inanın bizim payımız var bunda. Şöyle bunda bizim payımız var: Emekli olamayan arkadaşlarımız var. Ben emekli olanlardan birisiyim. Emekli olamayanlardan birisi var, toplumun bütün kesimlerinin sorunlarını çözmek üzere bir araya gelmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi sorununu çözemeyen bir topluluk, bu milletin sorunlarını nasıl çözecek? Nasıl çözecek? (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Kimden korkuyoruz? Neden korkuyoruz? Yani iki tane gazeteci yazacak diye ondan mı korkacağız? Niye korkuyoruz? Bakın, değerli arkadaşlarım, ben size… (Gürültüler) Bir dakika arkadaşlar, bir dakika… Bakın, ben bir samimiyetle anlatıyorum size bunları. Ben çok arkadaşlarımın sıkıntı içerisinde olduğunu biliyorum, bütün partilerde. İçimizde sıkıntıda olanların oranı, tuzu kuru olanların oranından daha fazladır. Burası holding patronlarının topluluğu değildir, burası halk Meclisidir. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Burada varlıklı insanlar da var, kıt kanaat geçinen insanlar da var.