CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı devam ederken açıklamalarda bulunan Tezcan, Kabil’de meydana gelen terör saldırısında 25 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatarak, Afganistan halkına baş sağlığı diledi. Berat Kandilini de kutlayan Tezcan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nın bütün dünya işçilerine ve emekçilerine kutlu olmasını dileyerek, “1 Mayıs’ın aynı zamanda bir emeğin, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanmasını ve emeğin önündeki sorunları kaldırmak üzere küreselleşen dünyada, sermayenin küreselleştiği dünyada emeğin de küresel ölçekte dayanışma içerisinde örgütlenebileceği bir geleceği kurmak zorunda olduğumuz düşüncesini paylaşmak istiyorum” dedi.
CHP’YE MİLLETVEKİLLİĞİ ADAY ADAYLIĞI İÇİN MÜRACAATLAR BAŞLADI
Tezcan, adaylık müracaatlarının bugün başladığını ve 30 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında CHP’de adaylık müracaatlarının alınacağını belirterek, “Müracaat eden aday adayı arkadaşlarımızın müracaatlarını yaptıktan sonra kendilerini anlatabilmeleri, tanıtabilmeleri için de beş merkez yönetim kurulu üyesi arkadaşımızı görevlendirdik. Beş genel başkan yardımcısına seçim çevreleri dağıtıldı. O seçim çevrelerinde müracaat eden aday adayları kendi seçim çevreleriyle ilgili genel başkanlarıyla görüşerek hem başvuruları o arkadaşlarımız kabul edecek hem de görüşerek aday adaylarıyla ilgili bir ön görüşme yapılmış olacak” diye konuştu.
Aday adaylık şartlarının CHP’nin web sayfasında yazılı olduğunu belirten Tezcan müracaat etmek isteyenlerin gerekli evrakları hazırlaması gerektiğini ifade etti.
SEÇMENE ÇAĞRI
2 Mayıs’ta seçmen kütüklerinin askıya çıkacağını ifade eden Tezcan, “2-12 Mayıs tarihleri arasında seçmen kütükleri askıda kalacak ve bu süre içerisinde seçmen kütüklerine itiraz imkanı var. Vatandaşlarımızın oy kullanma hakkından mahrum olmamaları için ya da sahte seçmen ihtimaline karşı önlem almak üzere hem kendi isimlerinin seçmen kütüklerinde olup olmadıklarını kontrol etmeleri hem de bu çerçevede bulundukları binalarda farklı seçmenlerin yazılıp yazılmadığını kontrol etmeleri, güvenli bir seçim açısından yararlı olacaktır. 2 Mayıs’tan itibaren seçmen kütüklerinde adlarını kontrol etmeye davet ediyoruz. Bunun Yüksek Seçim Kurulu’nun sitesine, CHP’nin web sayfasına girerek yapabilirler ya da diğer siyasi partilerin bu konuda çalışmaları olacaktır oralardan girerek yapabilirler, muhtarlıklarda askıya çıkan listelerde de kontrol edebilirler” diye konuştu.
8 TEMMUZ UYARISI
Tezcan, oy kullanma tarihine ilişkin de uyarıda bulundu. 24 Haziran cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi tarihi olduğunu, cumhurbaşkanlığı seçimin 2.tura kalması durumunda 8 Temmuz’da 2.tur oylaması yapılacağını anımsatan Tezcan, “Vatandaşlarımızın yaz ayı olması nedeniyle muhtemel tatillerini ya da çeşitli seyahatlerini planlarken sadece 24 Haziran’a göre değil 8 Temmuz’u da dikkate alarak planlamalarında yarar var” dedi.
“20 TEMMUZ SİVİL DARBESİ, BU ZİYARETLE ÜNİFORMA GİYDİ”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret ettiği iddialarına ilişkin Tezcan, şöyle dedi:
“Siyasette bir yeni 28 Şubatçılık hareketi ve yeni askeri vesayet girişimiyle karşılaştık. Nedense medyada hak ettiği ölçüde yer bulmadı. Bu Türkiye’nin hangi noktaya geldiğinin işaretidir. Hatta haberi yapan bir gazeteci işinden oldu, sonra da ‘ben kendi isteğimle ayrıldım’ demek zorunda bırakıldı. Bir kere daha tekrar ediyorum kampanya süresince de bunu unutturmayacağız. Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sayın İbrahim Kalın tam da Abdullah Gül’ün adaylık konuları görüşülürken, Gül’ü ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin içeriği Abdullah Gül’e ‘aday olma’ telkinidir. Genelkurmay Başkanı ve saray sözcüsü, Gül’e aday olmamasını telkin etmek üzere ziyarete gitmişlerdir. Bu yıllar sonra bir yeni Ali Fuat Başgil olayıdır. 1961 yılında Ali Fuat Başgil’e aday olmaması yönünde yapılan baskının yıllar sonra bir tekrarıdır. Bu siyasete askeri vesayet bulaştırmadır, askeri vesayetle siyasetin planlanmasıdır, bu yeni 28 Şubatçılıktır. Bu çok açık bir biçimde darbeciliktir, siyasete asker eliyle dizayn verme çabasıdır. 20 Temmuz sivil darbesi, bu ziyaretle üniforma giymiştir ve askeri kanadını tamamlamıştır. İzaha muhtaç bir durumdur, böylesi bir dönemde hatır ziyareti yapılacak günlerden geçmiyoruz. Erdoğan, saray iktidarı, tek adam koalisyonu çöküşün eşiğine geldiğini anladığı an da ayakta durabilmek için son çareyi askeri vesayete sarılmakta bulmuştur.”
“FETÖ’YE KARŞI ÇIKAN GAZETECİLER MAHKUM EDİLİYOR”
Söz konusu haberi yapan gazetecinin işten atılmasının da Türkiye’de basının içinde bulunduğu tabloyu gözler önüne serdiğini belirten ve Cumhuriyet davasının ‘hak etmediği halde mahkûmiyetle sonuçlandığını’ kaydeden Tezcan, şunları kaydetti:
“Ortada suç olmadığı halde gazeteciler hakkında hapis cezası kararı verildi. Cumhuriyet gazetesinde dava konusu olan iddialar ve olay baştan sona gazetecilik faaliyetidir. Mahkeme gazetecilik faaliyetini mahkum etme ayıbının ve utancının altına imza atmıştır. O kararın altına imza atanlar, o kararın utancı altında ezileceklerdir. Önümüzdeki süreçte itiraz ve temyiz aşamalarında bunun düzeleceğine inanıyoruz. Casusluk aranıyorsa FETÖ’yü kozmik odaya sokarak, tarihimizin en büyük casusluk olayına yardım ve yataklık eden, imkan sağlayan AK Parti iktidarının sorumlularına bakmak gerekir. FETÖ’yü kozmik odaya sokmak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harimi ismetini FETÖ çetesine açmak tam da hükümet eliyle casusluk yapmaktır. Hükümet imkânıyla casusluk yaptıran AK Parti yönetimi, ellerini kollarını sallaya sallaya gezerken FETÖ’ye karşı çıkan gazeteciler talimatla mahkûmiyet kararı alıyorlar” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZI ERDOĞAN’I DİNLEMESİN DİYE SAKINIYORUZ”
CHP Parti Sözcüsü Tezcan, siyaset üslubunun bozulduğunu belirterek, “Erdoğan’ın konuşmalarına baktığınız zaman çocuklarımızın o konuşmaları dinlemesinden imtina eder olduk, ahlakları bozulacak. Eskiden biz çocukken cumhurbaşkanlarını dinleyip örnek alırdık şimdi cumhurbaşkanı yok ortada, cumhurbaşkanı makamını işgal etmiş bir parti genel başkanı var. Çocuklarımızı sakınıyoruz aman dinlemesinler ağızları bozulur diye. Siyaseti kirleten anlayış, siyasetin dilini de kirletti, siyaset yapma yöntemini kirletti. Askeri vesayeti siyasete bulaştırmak, yüzde 49 oy alan başbakanı saray darbesiyle devirmek siyaset yapma yöntemini kirletmektir. Biz seviyeyi düşürmeyeceğiz atalarımız çok güzel bir şey söylemişler, ‘testinin içinde ne varsa ağzından o dökülür’ diyor. Ne söylüyorsa bizimle ilgili bilin ki içinde o vardır” şeklinde konuştu.
“GİDERKEN BİLE TAHRİBAT YARATARAK GİDİYORLAR”
11 Üniversitelerin bölünmesine ilişkin Tezcan şöyle konuştu:
“Toplumu böldü, kutuplaştırdı. Ülkeyi geldiği günden bu yana bölme sevdası içerisinde. Toplumu böldü şimdi de üniversiteleri bölüyor. Neden bölüyorsunuz? Üniversite bir birikim, geçmiş, tecrübe kurumsal kimlik demektir.
İstanbul Üniversitesi’ne, Gazi Üniversitesi’ne, İnönü Üniversitesi’ne düşman mısınız? Sayamadığım diğer üniversitelere düşman mısınız? Öğrenci sayısı fazlaymış. Olsun, fazlaysa kampüsü genişletirsin, kontenjanı düşürür sonraki yıllarda daha az sayıda öğrenci alırsın. Üniversiteleri bölerek, eğitim sistemine ve üniversite anlayışına bir daha bu darbeyi vurmak ve bu kötülüğü yapmakla elinize ne geçecek? Giderken bile tahribat yaratarak gidiyorlar.”
“İKİ LOBİ BİR HOBİ İKTARI”
“AK Parti iktidarı iki lobi bir hobi iktidarıdır” diyen Tezcan şöyle devam etti:
“Nedir bu iki lobi bir hobi diyeceksiniz? Birinci lobi faiz lobisi, ikinci lobi ithalat lobisi. Hobi ne? Yolsuzluk hobisi. Faiz lobisine ülkeyi terk ettiler bunların döneminde 150 milyar dolar yabancı finans kuruluşlarına faiz ödedi bu millet, içerde de 650 milyar lira içerideki faiz kuruluşlarına faiz ödedi. Faiz lobilerinin ortağı bunlar. Türk çiftçisini ve tarımını ithalat lobisine kurban ettiler. Türkiye’de üretilen ve ihraç edilebilme kapasitesi olan bütün ürünlerin Türkiye’de üretim kapasitesini daralttılar, dışarıdan ithal etmeye başlıyoruz.
Doydular, artık normal bir insan bu kadar yolsuzluktan sonra bir daha yolsuzluk yapmaz doyar değil mi? Bunlar doydukları halde şimdi çerez niyetine yolsuzluk yapmaya başladılar. Bunların çerezleri bile yolsuzluk, yolsuzluktan beslenen, tatlı ve çerez niyetine de yolsuzluk yapan bir iktidar.”
KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞI
Kemal Kılıçdraoğlu’nun milletvekilli adaylığına başvuruda bulunup bulunmayacağı sorusu üzerine Tezcan, “Benim bildiğim başvuracak, kendisi ile konuşmadım ama doğal olan da başvurmasıdır. Bu soruyu niye sorduğunuzu biliyorum, cumhurbaşkanlığına aday olacak mı olmayacak mı diye. Genel Başkanımız başvuracak nasıl başvuracak? Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili parti kararını verdikten sonra Sayın Genel Başkanımız cumhurbaşkanı adayı olursa tabi ki milletvekili adayı olmayacak ama Sayın Genel Başkanımız parti, partinin yetki organları önümüzdeki süreçte bir başka cumhurbaşkanı adayı ile çıkacaksa yakın zamanda bu belli olacak doğal olarak Sayın Genel Başkanımız milletvekili adayı olması gerekiyor” dedi.
“ADAY VE İTTİFAKA İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR OLACAK”
Tezcan, CHP’nin adayını ne zaman açıklayacağı sorusu karşısında “Cumhurbaşkanı adayımızla ilgili takvimin çok gecikeceğini düşünmüyorum. Bu hafta cumartesi partilerin aday bildirmesi için son. Cumartesiyi beklemeden bu hafta ortalarında sanıyorum adayımızla tanışacaksınız” dedi.
Tezcan, ittifaklarla ilgili sürecin olumlu ilerlediğini kaydederek, yakın zamanda ittifaklarla ilgili de önemli bir açıklamanın da olacağını belirtti.
“BİZ SANDIK GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in seçim güvenliğine ilişkin açıklamasının sorulması karşısında ise Tezcan, “Sadi Güven’in yakınmaktan çok bu konuda toplumda seçim güvenliği ile ilgili bir rahatsızlık varsa oturup hem kendisinin hem de YSK’nın bunu düşünmesi gerekir. Ateş olmayan yerden duman tütmez diye bir atasözümüz var. Seçim güvenliği konusunda biz azami dikkat göstereceğiz, bu konuda bütün alt yapı çalışmalarını yaptık, biz sandık güvenliğini sağlayacağız. YSK niye şikayet ediyorlar diye sormak yerine, nedir bu tablo diyerek önlemleri alırsa Türkiye’de güvenli bir seçim yaparız, milletin oyu sandığa huzur içerisinde girer ve çıkar” dedi.
Tezcan’a İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in seçimleri kaybetmesi halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri iptal ettirebileceğine yönelik bazı açıklamalarının anımsatılması üzerine, “Sayın Akşener’in açıklamasını duymadım ama şunu büyük bir gönül ferahlığıyla ve cesaretle paylaşıyorum ki, milletin gücüne dayanmadan, kimsenin seçimi kazanamadım diye iptal edebilme gücü ve yetkisi yoktur, böyle bir kudreti olamaz. Ona fırsat vermeyiz hiç kimsenin haddine değildir. Hiç kimsenin kaybettiği seçime rağmen orada oturmaya gücü yetmez” dedi.
“ZAMANI GELİNCE GELECEKLER”
İYİ Parti’ye geçen 15 milletvekilinin tekrar CHP’ye geçeceği yönündeki söylemlere ilişkin Tezcan, “Teknik açıklamayı, teknik arkadaşlar hukukçular yaparlar. Ne zaman, nasıl olur, olacak mı, olmayacak mı? Zamanı gelince gelecekler arkadaşlar, onların kararı bir siyasi kararla önemli bir görev yaptılar o görevle ilgili aynı irade aynı siyaset iradesi ne zaman gerekli görürse o zaman arkadaşlarımız gelirler. O bir görevdir başladıkları görevi hakkıyla bitirirler” diye konuştu.
“ZARFLARI BİR TORBAYA KOYDUK SAYIN GENEL BAŞKANA TESLİM ETTİK”
Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kayseri’de il başkanlarına cumhurbaşkanı adaylarını sorduğu ve bunun için oluşturulan sandıktan çıkan ismin sorulması üzerine “Sandıktan çıkan ismi ben de bilmiyorum onların hiçbirisini açmadık, zarfları bir torbaya koyduk Sayın Genel Başkana teslim ettik. Şu da bilinmelidir orada oy veren il başkanlarımızın hiçbiri buradan ne çıkarsa aday o olacaktır diye de düşünmedi çünkü bu konuda yetkili kurullar bellidir. Ancak örgütün görüşünün de alınması önemlidir. Bütün bunlar bugüne kadarki bir araştırma ve bilgi birikimi ile değerlendirilip ve ele alınacak, ondan sonra aday açıklanacak” dedi.