1) Birinci hedefimiz yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz. Güçlü demokratik parlamenter sistem için öncelikle geniş bir mutabakat sağlanacak, her vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış yeni bir güçlü anayasa yapılacak. Bu ülkeye bugüne kadar anayasalar vesayetçi kurumların baskısı ile geldi. En son 20 Temmuz sivil darbesi ve OHAL koşullarında geldi. Bu anayasada cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacak. Partili ve yanlı cumhurbaşkanlığı uygulamasına son verilecektir. Cumhurbaşkanı samimi olacak, kandırılmayacak, aldatılmayacak, namuslu, dürüst, bu toprakların evladı olacak. Kuvvetler ayrılığı esas alınacak. Gerekli denge denetim esas alınacak. Hâkim ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, yüksek yargı organları ve mahkemeler üzerinde yasama ve yürütmenin doğrudan veya dolaylı vesayetine son verilecek. Yasa tasarı ve teklifleri TBMM komisyonlarında görüşülürken ilgili meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve uzmanların görüşleri alınacak. Kaptı kaçtı kanun olmaz. İstişare ile ne kaybederiz. Düşünce, ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır. Meslek örgütleri, STK’ler üzerinde her türlü baskıya son verilecek ve medya özgürlüğü güvence atına alınacak. Bir devlet, hukukun üstünlüğü ve adaletten vazgeçerse bir süre sonra organize suç örgütü haline dönüşebilir. Dönüşmemesinin temel nedeni anayasalardır. Bir kişinin baskısı ve talepleri ile bir devlet yönetilemez.
2) İkinci ilkemiz, Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacak. Başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlarımız demokrasi ışığında ve TBMM’de çözülecek. Türkiye’nin tam bağımsızlığı demokrasi ve üniter yapı ile güçlendirilecek. Kürt sorununu egemen güçlerin manivela olarak kullanmasına asla izin vermeyeceğiz. Kadın-erkek fırsat eşitliği sağlanacak. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için, tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleri ile mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecek. Halen suç örgütleri var ve bunlar güçlerini Meclis’tekilerden alıyorlar.
3) Devlet yönetiminde ve toplumsal düzende liyakat istemi hâkim kılınacak. Hizmet yandaşa değil vatandaşa verilecektir. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır. Bu anlayışla yola çıktığımızda güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi olmayacak. Akademik hırsızdan rektör de olmayacak. Rüşvetçiden de büyükelçi olmayacak.
4) Seçim Yasası değişecek, milletin vekilini millet seçecek. 12 Eylül eseri seçim barajı kaldırılacak ve millet iradesinin tam olarak yansıması sağlanacak. Milletin vekilini genel başkan değil, millet seçecek. Seçim Yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacak. CHP’li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini imzalayarak TBMM başkanlığına verecekler.
5) Siyasi Ahlak Yasası ile siyaset kirlilikten arındırılacak, vatandaş ile siyasetçi arasında güven yeniden şekillendirilecek. Milletin seçtiği vekil ve gazi Meclisimize itibarı iade edilecek. İş takipçisinden, yolsuzluk yapandan, kul hakkı yiyenden milletvekili mi olur? Kendisi hacda iken sahte pusula gönderip Meclis’teyim diyen adamdan milletvekili mi olur?
6) Kamu İhale Kanunu ve Rekabet Kanunu yeniden şekillendirilecek. Kamu İhale Kanunu ivedilikle değiştirilecek. Kamu ihalelerinin şeffaf, kayırmacılıktan uzak bir anlayışla yapılması sağlanacaktır. İsraf haram deniliyorsa, nasıl olur da israfı itibar olarak kabul ediyoruz. Devlette itibar, israfı önlediğimiz ölçüde olur. Har vurup harman savurma anlayışı ile devlet yönetilemez. Kul hakkı yemek en büyük günah diyoruz. Vatandaşın simit satarken, ekmek alırken ödediği verginin hesabını siyasetçi vermiyorsa kul hakkı yiyerek karnını doyuruyor demektir. Kamu özel işbirliği ile yapılan ve 83 milyonun sömürüsüne yol açan yatırımlar var. 83 milyona hitap ediyorum; bu kamu özel işbirliği ile sizin alınterinizi sömüren yatırımları devletleştireceğiz. Bu bağlamda bizi dinleyen bütün vatandaşlarıma, özellikle AK Parti ve MHP’ye oy veren vatandaşlara seslenmek isterim. Avrupa’nın en büyük entegre tesisi bir kuruş ödenmeden peşkeş çekildi. Bizim subaylarımız şu anda Katar ordusunun emrinde çalışıyor. Bunu da her vatandaşın kendi vicdanında sorgulaması lazım.
7) Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacak. Kesin hesap komisyonu kurulacak. TBMM adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştay yapıyor. Onların bütün raporları gizleniyor, biz milletin önüne getireceğiz. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Asgari ücretten vergi alıyorsun köşeyi dönenden, yolsuzluk yapandan hiçbir şey almıyorsun. Dünyanın ihalesini veriyorsun, lütfedip devlete bağış yapıyorlar, o bağışı da vergiden düşüyorlar. Bunlara son vereceğiz. Ulusal vergi konseyi kurulacak, raporları her yıl Resmi Gazete’de yayımlanacak. Adaletsizliği ve adaleti vatandaş oradan görecek. Biz iktidar olacağız, inanıyorum, iktidar olmak için her şeyimiz hazır ve biz muhalefete hesap vermeyi yasal düzenleme olarak Meclis’e getireceğiz. Kendisini denetletmekten korkmayan bir iktidar olacağız, hedefimiz budur.
8) Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacak. Ekonomide ihracat odaklı katma değeri yüksek üretime öncelik veren bir planlama ve teşvik politikası yaşama geçirilecek. Üretim ve hakça paylaşım ana hedef olacak. Kimse aç ve açıkta kalmayacak. Tarımı stratejik sektör olarak görecek.
9) Eğitim sistemi tüm bileşenlerin ortak çabasıyla yeniden yapılandırılacak. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, her türlü bilimsel çalışma yapılabilecek, darbecilerin kurduğu YÖK kaldırılacak. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacak. Gençlerin işsiz kalmasının önüne geçilecektir.
10) Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacak. Sağlıklı işleyen bir ekosisteme sahip dünyaya doğma hakkı, henüz doğmamış olan nesillerin de hakkıdır. Bu hak anayasal güvence altına alınacaktır.
11) Güçlü sosyal devletin ilk adımı olarak aile destekleri sigortası kurumu kurulacak. Vatandaşlarımıza asgari bir gelir düzeyi sağlanacak. Bu bağlamda Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konulacak, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecek. 18 yıldır yapamadılar bir yılda yapacağız.
12) Reformların başarısı için devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacak, yeni bir merkez yerel dengesi oluşturulacak. Yerel yönetimlerin gelirleri artırılacak, kayyım uygulamalarına son verilecek, seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güvence altına alınacak.
13) Kurucu üyelerinin İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin olacağı ve bölgemize huzur, barış, istikrar oluşturmayı hedefleyen Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBİT) kurulacak. Öyle bir açmaz yaratıldı ki iki taraf da birbirini Allah Allah diyerek öldürüyor. OBİT’i kurarak Ortadoğu’ya barışı huzuru getireceğiz. Ortadoğu halkları ile birlikte kardeşliği sağlayacağız.