Üç yıllık bir aradan sonra eskisi gibi kalabalık bir örgütle adaylık açıklaması yapmanın gururu yaşadığına ifade eden Öktem,
“Zor zamanlar bizi buldu. Her yer toz duman. Sokağa çıkmaya tedirgin oluyoruz. Kapımız çaldığı zaman yüreğimiz ağzımıza geliyor. Biliyorum hayatın gerçekliği evinizin içindedir. Mutfağınızdaki yangın, ruhunuzun huzursuzluğu, yarınlara olan korkularınız var. Korku iyidir. Gerçekçi olmamızı sağlar. Sorun korkuya teslim olup olmamanızda aslında
Sizler; sevdasını /dünyasını yalan olanlara rağmen; sevdasını yaşayanlardan /dünyasını yaşanabilir kılanlardan olun… Kalbim deyip, kalbinizi öldürmeden sevin ve yaşayın.
Bu yüzden ben; doğup, büyüdüğüm, yaşadığım Etimesgut’u kalbim deyip, öldürmeden sevip yaşamak istiyorum” ifadelerine yer verdi.
YARINLARIMIZI SEVGİYLE ÖRGÜTLEYEBİLİRİZ
Öktem, “Bana bakmaktan öte görün istiyorum. Aşkımı, yarınlara olan umutlarımı, kalbinize asabileceğim güneşi hissedin istiyorum.
Dünde kalmadan yarınlarımızı sevgiyle örgütleyebiliriz. Biz, bizi biz yapan değerlerimizle ortaya bir irade koyabiliriz.
Bugün huzurlarınızda, özgürlük irademi haklı gururla ortaya koyuyorum.” Sözleriyle adaylığını açıkladı. Ve yuvasına döndükten sonra da şimdi de örgütün her daim yanında ve arkasında olduğunu ifade etti.
ETİMESGUT, ETİMESGUT’LULARINDIR
Beş kuşak Ankaralı, iki kuşak Etimesgutlu olduğunu ve Etimesgut örgütünün bir ferdi olmaktan gurur duyduğunu belirten Öktem,
“Buradan Etimesgut Etimesgutlularındır diyen aday adaylarımıza sesleniyorum…
Amasız fakatsız gelin irademize paydaş olun. Samimiyetle dayanışmamızı sevgiyle büyütelim. Yarınlarımıza yürekten paydaş olalım.” Sözleriyle birlik ve beraberliğe davet etti.
Devşirme bir adayın Etimesgut’un yıllardır süregelen makus talihini değiştiremeyeceği ama gerçek bir Etimesgutlunun seçim zaferini tattıracağını vurguladı.
NASIL BİR ETİMESGUT?
Bölge halkının ruhunun doyduğu bir anakenti hayal eden Öktem,
“Çıkın Eskişehir yoluna, batıya doğru yol alırken sağlı sollu uçsuz bucaksız Etimesgut’un mahallelerini göreceksiniz. Doğasından, toprağına, hayvanına, kısacası özlemini duyduğunuz bir eko-kent hayal ediyorum. Sadece başkentimizde değil, Türkiye’mizde parmakla gösterilecek eko-kent mahalleleri, ortak akılla, bölge sakinlerinin taleplerini dikkate alarak yaşama geçirmek istiyorum.
Sokak hayvanlarımıza geç kalmayacağız. Kuracağımız hayvan çiftliklerinde misafirlerimiz olacaklar. Bakımları yapılacak, sağlıklı hale getirilecekler. Kısırlaştırıldıktan sonra insanlarla uyum problemi olmayanları yeniden içimize katacağız. Yalnız takipli bir şekilde. Küçük bir izleme cihazıyla bir gözümüz sürekli üzerlerinde olacak. Hırçınlaşmaya devam edenleri hayvan çiftliklerimizin kalıcı sakinleri haline getireceğiz.
Sosyal yardımlarımız dünden daha güçlü devam ederken, dar gelirli ailelerimiz için kuracağımız kooperatiflerimiz hayatımızın bir parçası olacak. Özellikle merkez bölgemizdeki dar gelirli ailelerimizin kadınlarını üretimimizin bir parçası haline getireceğiz.
Sokak sanatçılarımız için 38 mahallemizin tamamında sanatını gerçekleştirebileceği sanat durakları hayal ediyorum.
Açık hava tiyatroları hayal ediyorum.
Parkları; yaşam alanlarına dönüşmüş bir Etimesgut hayal ediyorum. Kamp sandalyesini, kitabını alıp, gelenlerin uğrak durakları olacak MUTLU BAHÇELERİMİZ olsun istiyorum.
Planlı yapılanma ile insan odaklı bir yaşamın gerçekleştiği bir Etimesgut hayal ediyorum.
Ailenizle, arkadaşlarınızla vakit geçireceğiniz ilk tercih yerinizin Etimesgut olmasını istiyorum.
Üniversitelerimizle iş birliği halinde olacağız. İlçemizde maddi imkânsızlıklar yüzünden eğitim hayatını bırakan, bırakmak zorunda kalan veya kalacak olan, doğru yönlendirme yapılmayan evlatlarımızı bulacağız. En doğru yönlendirme ve destekle eğitim hayatına yeniden kazandırmak istiyorum.
Üniversite öğrencilerimiz için yurtlar, akademik çalışmaları için kaynak destekleri, temel ihtiyaçları için alacakları burslarla ilçesine aidiyet besleyen evlatlarımıza mutlu anakent sunmak istiyorum.” Sözleriyle yapacağı çalışmalara yer verdi.
Sözlerine devam eden Öktem,
“İstanbul’u ne kadar istiyorlarsa Etimesgut’u da o kadar istiyorlar!”
Rakiplerimiz, seçimlere cumhur ittifakı ile tek çatı altında girecek. Devletimizin stratejik kurumlarının Etimesgut’a taşınmasıyla Etimesgut artık sıradan bir ilçe olmaktan çıktı. Çok açık söylüyorum, İstanbul’u ne kadar istiyorlarsa Etimesgut’u da o kadar istiyorlar.
Karşılaşacağımız engelleri biliyoruz. Eğer bu tablo karşısında yeniliriz diyenler varsa içinizde aman ha aman! Yenilgi dediğiniz; düştüğünüz yerden ayağa kalkıp attığınız ilk adıma kadardır. Ben hayatım boyunca karamsarlığa teslim olmadım. Korkularımın beni esir almasına müsaade etmedim.
Şöyle derin bir nefes alın ve gülümseyin.
Ben toplumu dönüştürme üzerine eylem ve söylemlerimi belirlerim. Toplum değişmediği sürece hiçbir devrim kalıcı olmaz.
Üç günlük dünyada eğilip bükülmeye gerek var mı? Ne kadar ömrünüzün olduğunu bilmeden yarınlardan korkmaya gerek var mı? Algı yarattığınızı düşünürken kendinizi kandırmaya gerek var mı?
Ölümü tatsanız da yenilmeyeceksiniz. Yeni doğmuşçasına MERHABA diyebiliyorsak BAŞARMIŞIZ demektir.
Ben programını yazdığım, liderliğini üstlendiğim kadromla birlikte, birebir yarıştığım hiçbir seçimi kaybetmedim. Gelin hep birlikte problemleri tespit edelim, çözüm yollarını ortak akılla belirleriz ve sorunlarımızı ortak akılla çözeriz.
Bir yerlerden mucize beklemeden örgütlülüğümüzle var olmak zorundayız. Aksi halde üzerimize basıp giden çok olur, çok.” Diyerek birlik beraberlik konusuna tekrar vurgu yaptı.
HERŞEYE RAĞMEN KAZANACAĞIZ
Yerel de bir 5 yıl daha kaybetmeyelim, diye Belediye Başkanlığı için aday adaylığımı huzurlarınızda açıklamaktan onur duyuyorum. Her şeye rağmen kazanacağız!
Etimesgut’um; seni, kavgamı beslediğim aşkla seviyorum. İyi ki varsınız.” Sözleriyle konuşmasını tamamladı