CHP Grup Başkanvekili ÖzgürÖzel, Afrin operasyonu devam ederken parlamentonun kapalı olmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Hükümet gündeminde operasyon olduğu halde, bir tek iktidar partisi tarafından günü saati bilinen operasyonu saklayarak Meclis’i oyuna getirmiş ve açılışta KHK’ların gündeme getirileceği sözünü vererek çalışmalara bir hafta ara verilmesi teklifinde bulunmuştur. Meclis’in tatile girmesinin üstünden günler değil saatler geçtikten sonra Afrin operasyonu başladı” diye konuştu.
Birgün gazetesinden Sebahat Karakoyun'un haberine göre, böyle bir süreçte Meclis’in açılması gerektiğini belirten Özel, özetle şunları söyledi:
"Meclis derhal toplanmalı"
"Normal şartlarda Meclis’in derhal toplantıya çağrılması gerekir. Ancak kendi pratiğimizden biliyoruz ki geçmişte bu tür durumlarda Meclis’in toplanması için çağrı yaptığımızda Meclis Başkanı yasal süreleri sonuna kadar kullanarak, başvurunun gündeme alınmasını geciktiriyor. Yapacağımız bir başvurunun da aynı şekilde Meclis çalışmalarının yeniden başlayacağı 30 Ocak Salı gününe kadar geciktirileceği aşikar."
"Tüm milletvekilleri bilgilendirilmeli"
"Operasyon başlardı ve devam ediyor böyle bir ortamda gerçek bir demokraside Meclis’in an be an bilgilendirilmesi gerekir. Başbakan’ın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nu ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye bilgi vermesi çok kıymetli elbette ancak yürütmenin, muhalefetin bir kısmıyla temasın ötesinde, Meclis’te iktidarı- muhalefetiyle tüm milletvekillerini bilgilendirme zorunluluğu var. Hükümet ve Meclis Başkanı Meclis’e saygılı olsa gün değil saatler kaybedilmeden tatile son vererek çalışmaları başlatır."
"Eleştiriye tahammülleri yok"
"Şu anda yapılan operasyon ve yaşadıklarımız basit bir şey değil. Çocukları sınır ötesinde olan analar babalar yürekleri ağızlarında kötü haber gelmesin diye bekliyorlar. Ordu, tankıyla, topuyla, savaş uçağıyla operasyon yapıyor. Hükümetin beyanlarına göre karşısında oldukça organize ve güçlü olduğu söylenen, arkasında dünyanın süper güçlerinin silah ve lojistik desteklediği belirtilen bir yapı var. Bu tür operasyonlarda operasyonun kendisi kadar kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve halkla ilişkiler de son derece önemli. Bir yandan tüm ülkenin desteğini beklerken, bir yandan da en ufak bir eleştiriye dahi tahammülsüzlük, operasyonu eleştirmek değil, savaş ve şiddet karşıtlığını dahi suç kabul ediliyor. “Şiddet karşıtı, ‘Savaş istemiyoruz’ tweetinin bile peşine polis yollamak yönetebilme kapasitesinin tükendiğinin göster."
'Vatan hainliği’ ithamı
"Son zamanlarda iktidar partisi önüne geleni “vatan hainliği” ile suçluyor. Bu kadar önemli bir ithamın sıradanlaştırılması, siyasileştirilmesi son derece riskli. Tek adam rejiminde Saray bürokrasisinin emrindeki karar vericiler en küçük bir eleştiriye dahi tahammül göstermiyor. Bu durum Türkiye ile ilgili son derece olumsuz görüntü ortaya çıkarıyor. En zor dönemlerde dahi düşünce ve ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü savunmaktan vazgeçmemek gerekir."