Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Ayasofya’da kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin “Corona virüsü aşısı yaptıracak mısınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: Aşı olmam konusunda bir sıkıntım yok. Sağlık için gerekeni yapar örnek olurum. Temennimiz bir an önce vatandaşlarımızı bu beladan kurtarmaktır.
Erdoğan, aşı konusuyla ilgili de BionTech CEO’su Uğur Şahin ile görüştüğünü belirterek “Olay sadece Çin değil. Çin’in dışında Rusya ile de görüşmeler var” dedi.
ELEŞTİRİ DEĞİL, HAKARET
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı tazminat davası ile ilgili olarak da şu açıklamada bulundu: “Her şeyden önce eleştiri değil hakaret seviyesine çıkan ifadeleri ile hukuk içerisinde bu kişiye gerekli hesap sorulmalıdır. Nitekim avukatlarım da şu anda hukuk dairesinde gereken neyse bunun hesabını bu şahsa soruyorlar. Olay budur. Çünkü edep denilen bir şey var. Haddini bilmesi lazım. Bu ülkede Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanlığı makamına nasıl konuşulur, nasıl oraya mesajlar verilir bunu da öğrenmesi lazım. Şu anda avukatlarımın yaptığı budur.”
“MACRON İLE FRANSA ÇOK TEHLİKELİ BİR DÖNEMİ YAŞIYOR”
Fransa senatosunun kararının sorulması üzerine Erdoğan, “Her şeyden önce minsk grubu, bir arabulucu gruptur. Arabulucu olan bir grubun kalkıp da bağlayıcılığı olmayan böyle bir yola tevessül etmiş olması manidardır” dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Yani Fransa’nın, bir defa arabulucu hüviyeti bu saatten itibaren zaten kaybolmuştur. Niye? Sen arabulucusun. Öbür tarafta arabuluculuk yaptığı yer ile alakalı kendi meclisinde, tabii bu meclisin bir defa devlete bir tavsiye kararıdır aynı zamanda. Fakat Macron tabii Fransa’nın başına beladır. Macron ile Fransa aslında çok çok tehlikeli bir dönemi yaşıyor. Temennim odur ki biran önce Macron belasından Fransa kurtulsun. Aksi takdirde sarı yeleklilerden kurtulamayacak.
Bu sarı yelekliler daha sonra kırmızı yeleklilere dönüşebilir. Böyle bir bela ile karşı karşıya. Ve şu anda kendileri yönetim olarak ne tür bir karar alacak onu da göreceğiz. Nitekim bakanlar içerisinden de zaten şu anda olumsuz karar alanlar var biliyorsunuz. Şu anda değerli kardeşim İlham Aliyev’in Fransızlara bir tavsiyesi oldu biliyorsunuz. Ne dedi? ‘Ermenileri bu kadar seviyorlarsa, Marsilya’yı Ermenilere versinler’ dedi. Aynı tavsiyede ben de bulunuyorum. Çok seviyorlarsa, Marsilya’yı Ermenilere versinler. Olay bu kadar basit. Kaldı ki bu topraklar, Karabağ, Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarıdır. Ve 22 yıldır buralar işgal altında. Ve işgal altında olduğunu Amerika da kabul ediyor, Rusya da kabul ediyor, Fransa da kabul ediyor idi, şimdi ise farklı yollara tevessül ettiler. Tabii göbeğini bizzat Azeri kardeşlerimiz kendileri kestiler. Ve şu andaki duruma gelindi. Hayırlı olsun diyoruz. Ve Salı günü nasip olursa ben de oradaki törenlere inşallah eşim ile beraber katılacağım.”