Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’a ‘Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme’ suçundan 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilirken tahliye edilmesine karar verildi. Genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’a ise aynı suçtan 7 yıl 6’ar ay hapis cezası verildi. Mahkumiyet ve beraat kararları oybirliğiyle alınırken, sadece Kadri Gürsel'in mahkumiyetine oy çokluğuyla hükmedildi.
18’i Cumhuriyet gazetesi çalışanı 20 kişi hakkındaki davanın karar duruşması İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısında bulunan duruşma salonunda görüldü. Tutuklu yargılanan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Avukat Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabir Ahmet Şık ve ‘Jeansbiri’ Twitter hesabının sahibi olduğu iddia edilen Ahmet Kemal Aydoğdu ile tüm sanıklar katıldı. Öte yandan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yabancı basın mensupları ve bazı konsolosluk temsilcileri de salonda hazır bulundu.
AKIN ATALAY: KÖTÜLÜĞE KARŞI DİRENMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Son sözleri sorulan sanıklardan Akın Atalay, “Heyetin kararı ne olursa olsun bilinmesini isteriz ki Cumhuriyet gazetesi ve biz Cumhuriyetçiler kötülüğe karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. Kadri Gürsel ise gazetesi oldukları için tutuklandıklarını söyleyerek, “Önümüze çürük, boş ve mesnetsiz bir iddianame geldi. Uzun tutukluk bir infaza dönüştü. Adil yargılanma hakkımız ihlal edildi. Savunmamda mesleğimi savundum ve bana göre saçma olan iddialara cevap verdim. Şimdi siz zor bir karar vereceksiniz. Çünkü içinde hiçbir delil olmayan dosyalara bakarak karar vereceksiniz. Demek oluyor ki aklınıza ve vicdanınıza sığınarak karar vereceksiniz. Böyle yapacağınıza dair inancım var, bu inancım nedeniyle pişman olmak istemiyorum. Biz buradan başımız dik olarak gideceğiz ve mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. Ben ve tüm arkadaşlarım için beraat talep ediyorum” diye konuştu.
MURAT SABUNCU: GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
Güray Öz ise gazeteciliğin yargılandığını ve nünün zor bir iş olduğunu söyleyerek, “Cumhuriyet gazetesini terör örgütüyle ve FETÖ’cülükle suçlamak insan aklıyla alay etmektir. Umarım böyle yapmazsınız. Çünkü bu aydınlara yakışmaz” şeklinde konuştu. Musa Kart ise umudunu koruduklarını söyleyerek, “Bu dava ile ömürlerimizden aylar yıllar çalındı” ifadelerini kullandı. Murat Sabuncu özgürlüğün çok güzel olduğunu belirterek, “İnsan değerini kaybedince anlıyor. Cumhuriyet gazetesi de, gazeteciler de her koşulda doğruları söyler ve hep böyle yaptık. Gazetecilik suç değildir” dedi.
AHMET ŞIK: ASIL SİZ TESLİM OLUN
Ahmet Şık ise “Şekil itibariyle son söz olabilir ancak ‘Bu daha başlangıç’ diyerek başlıyorum. Siyaset, bürokrasi ve medyanın kimi mensuplarından oluşan bir çetenin hayata geçirdiği bu komplonun amacı en başından beri belliydi. Tüm yaşamı boyunca hukuksuzlukların, hak ihlallerinin karşısında duranlar adına ilk günden bu yana söylediğimizi tekrarlayarak bu çeteye ve benzerlerine hak ettiği yanıtı verelim o halde: Asıl siz teslim olun." dedi.
AYDIN ENGİN: SİZE HALKIN HABER ALMA HAKKINI SAVUNMAK DÜŞÜYOR
Turhan Günay gazetecilik suç değildir derken, Aydın Engin başkan Abdurrahman Orkundağ’a, “Bana ‘Sizde James Bond ruhu var’ demiştiniz. Bunu iltifat olarak anlamıştım ama düşündüm ki o majesteleri adına çalışıyordu. Ben ise halk adına çalışıyorum. Burada halkın haber alma özgürlüğü yargılanıyor. Size de halkın haber alma hakkını savunmak düşüyor. Zor bir görev, size yardımcı olamayacağım. Tek başınıza yapacaksınız. Hoşçakalın” ifadelerini kullandı.
HİKMET ÇETİNKAYA: ASIL SUÇ ŞERİAT DÜZENİ KURMAK İSTEMEKTİR
Hikmet Çetinkaya yıllarca Fetullah Gülen’in kim olduğunu ve amacını yazdığını söyleyerek, “Gülen’e yardım etmekle suçlanıyorum ve hepsini reddediyorum. Gazetecilik suç değildir. Asıl suç şeriat düzeni kurmak istemektir” diye konuştu. Bülent Yener ise son sözünün olmadığını söyledi. Orhan Erinç söz hakkı kendisine geldiğinde, “Son sözümü avukatlarımız için söyleyeceğim. Onlara çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
MUSTAFA KEMAL GÜNGÖR: AYLARDIR YAPILAN BU HAKSIZLIĞA SON VERİN
Bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma yapılmıştır diyen Mustafa Kemal Güngör, “Aylardır yapılan bu haksızlığa son verin. Montesquieu, ‘Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yapılan tehdittir’ der. Adaletin olmadığı ülkede hiçbir şey yok demektir” dedi. Emre İper ise Aşık Veysel’e atıf yaparak, “"Hakikat yok hürriyet var bu yolda" ifadelerini kullandı.
Jeansbiri Twitter hesabının sahibi olduğu iddia edilen tutuklu sanık Ahmet Kemal Aydoğdu ise, “En çok özlem duygusu ağır basıyor. Kızıma olan özlemime son verin” diye konuştu.
KARAR AÇIKLANIYOR
Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasının suçlama konusu edildiği, 18’i gazete çalışanı 20 sanıklı davada karar açıklandı.
Akın Atalay'a "güveni kötüye kullanmak" suçlamasından beraat, "örgüte yardım" suçlamasından 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası alan Akın Atalay'ın tahliyesine karar verildi.
Murat Sabuncu hakkında "terör örgütüne yardım" suçlamasından toplam 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Kadri Gürsel hakkında "terör örgütüne yardım" suçlamasından toplam 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Musa Kart hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Aydın Engin hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Hikmet Çetinkaya hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi
Önder Çelik, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 9'ar ay hapis cezası verildi.
Ahmet Şık hakkında "terör örgütüne yardım" suçundan toplam 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Emre İper hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Turhan Günay hakkında her iki suçlamadan da beraat kararı verildi.
Mahkumiyet alan tüm tutuksuz sanıklara adlî kontrol uygulanmasına karar verildi.
Mahkumiyet ve beraat kararları oybirliğiyle alınırken, sadece Kadri Gürsel'in mahkumiyetine oy çokluğuyla hükmedildi.
Mahkeme, Can Dündar ve İlhan Tanır'ın dosyasının ayrılmasına karar verdi.